'Bir haftadır sadece ekmek yiyorum'
Malatya'da sara hastası oğluna baktığı için çalışamayan Nuray Siğardemir, "Diğer oğlum ise günlüğü 15-20 liraya bir kahvehanede çalışıyor. Oğlumun kazandığı ile günlük 2 somun alabilirsek onu yiyoruz, kiramızı da ödeyemiyoruz. Bir haftadır sadece ekmek yiyorum. İki senedir duş bile alamıyoruz. Anca ayda bir biri bizi evine alırsa o," diyerek içinde bulundukları durumu yetkililere duyurmak istiyor.
DUVAR - Malatya’nın Zaviye Mahallesi'nde çocuklarıyla birlikte yaşayan 59 yaşındaki Nuray Siğardemir “Oğlumun kazandığı ile günlük iki somun alabilirsek onu yiyoruz” sözleriyle içinde bulunduğu durumu anlattı.
Evde ısınmak için kömür ya da doğal gazın olmadığını söyleyen Nuray Siğardemir, soğuk hava içeriye girmesin diye pencereyi bile açamadığını söylüyor. Siğardemir'in ilk evliliğinden üç çocuğu var. İlk eşi sara hastalığı nedeniyle hayatını kaybedince çocuklarını yurda veren Nuray Siğardemir, “15 yaşında çocuklarım yanıma geldi, yurt müdürü çocuklarıma bağlanan aylığı bana verdi çocuklarıma bakabilmem için, ama çocuklarım benim yanımda da durmadılar. Madde bağımlısı olmuşlar. Liseyi bıraktılar, 18 yaşına geldiklerinde ise aylıkları kesildi. Sonraları yurt iki çocuğuma iş buldu ama madde bağımlılığı yüzünden ilk çocuğum işten atıldı. Şu an bir çocuğum da Mersin Üniversitesi'nde okuyor” diye anlatıyor.
'CAMİDE AVUCUMU AÇIP DİLENİRSEM ÜÇ-BEŞ BİR ŞEY VERECEKLERİNİ SÖYLEDİLER'
Nuray Siğardemir, hâlâ resmi olarak evli olduğu ancak iki yıl önce evi terk eden ikinci eşinden ise yıllarca şiddet görmüş, çocuklara da bu şiddete maruz kalmış. Siğardemir, “18 yıldır ikinci eşim ile evliyim. TEKEL’den emekli. Ayrıca Kıbrıs gazisi, gazi maaşı da var. Ama alkol bağımlısı. Şiddet uygularken dişlerimi bile kırdı. Tedavi olması için hastaneye götürmeye çalıştım, kabul etmedi. Evi terk etti. Polise gittim haber alamadığım için, Alanya’da olduğunu söylediler” diye anlattıktan sonra, eşinin evi terk etmesinden sonra geçinmekte zorlandıklarını ve yardım için gittiği kurumlardan aldığı yanıtları ise şu şekilde anlatıyor: “Muhtara gittim. Beni camiye yönlendirdi. Cami ise yardımlarını kız Kur’an kursuna yaptıklarını ama cuma namazı çıkışı olduğu için avucumu açıp dilenirsem üç beş bir şeyler vereceklerini söylediler alay ederek."
'İKİ SENEDİR DUŞ BİLE ALAMIYORUZ'
Resmi olarak evli olduğu eşinin maaşı gerekçe gösterildiği için devlet yardımından mahrum kalan Siğardemir, bir oğlunun sara hastası olduğunu söylerek “Ben ona baktığım için çalışamıyorum. Sürekli sara krizi geçiriyor bakıma ihtiyacı var. Diğer oğlum ise günlüğü 15-20 liraya bir kahvehanede çalışıyor. Oğlumun kazandığı ile günlük 2 somun alabilirsek onu yiyoruz, kiramızı da ödeyemiyoruz. 6 bin lira birikmiş kira borcumuz var. 1900 lira da elektrik borcumuz. Evde ne elektrik var ne doğal gaz. Bir haftadır sadece ekmek yiyorum. İki senedir duş bile alamıyoruz. Anca ayda bir biri bizi evine alırsa o. Saçlarım tülbende yapışıyor kirden. Birkaç mahalle sakini yardım ediyor. Ara sıra aşağıdaki bakkal birkaç odun kırıp veriyor bana. Bu halime rağmen kimse bana yardım etmiyor” diye yetkililere sesini duyurmak istiyor. (Kaynak: Ekmek ve Gül)