Bir ipte iki cambaz

Bahçeli ile Erdoğan’ın Cumhur İttifakı’nın süreceğine dair açıklamalarından, “MHP, Meclis’te AK Parti’ye muhalefet etmeyecek” sonucunu çıkarmak doğru değil. Emeklilikte yaşa takılanlar düzenlemesi gibi farklı konularda Meclis’te başka ittifak arayışları gündeme gelebilir.

Özlem Akarsu Çelik oakarsucelik@gazeteduvar.com.tr

Bir tarafta sürpriz hamleleriyle siyasetin seyrini değiştirme gücünü elinde bulunduran Devlet Bahçeli, diğer tarafta 16 yıllık iktidarını Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile “taçlandırmış” Recep Tayyip Erdoğan… İkilinin Meclis grup toplantılarındaki açıklamaları akıllara, “iki cambaz bir ipte oynamaz” atasözünü getirse de ne ip koptu ne de ikili birlikte hareket etmekten vazgeçti. Ancak ittifak ciddi biçimde sarsıldı.

Yerel seçime ittifakla girmeyeceklerini açıkladığı konuşmasında Bahçeli’nin üslubu çok sertti, Erdoğan’ınki ise uzun zamandır görmediğimiz kadar temkinli... Üslup farkı, Meclis aritmetiğinde gizli. 600 sandalyeli Meclis’te AK Parti’nin milletvekili sayısı 290… Yani AK Parti, tek başına yeterli çoğunluğa sahip değil ve MHP’nin 50 milletvekiline ihtiyacı var.

İddia o ki, af, emeklilikte yaşa takılanlar ve “Andımız” tartışmaları, yerel seçim ittifakının sonunu getirdi. Yerel seçim pazarlıkların da anlaşılamamış olması daha muhtemel görünüyor. Siyasi kulislerde bir süredir Bahçeli’nin seçime aylar varken İstanbul’da aday göstermeyeceklerini açıklaması jestine, beklediği karşılığı bulamadığı konuşuluyordu.

Tartışmalar sürerken iki parti arasındaki gerilimin bilinçli olarak tırmandırıldığı düşünülüyordu. Amaç açıktı: Cumhur İttifakı’nın ortakları arasındaki oy kaymasını engellemek. Gerilimin daha da tırmandırılarak kontrol altına alınması beklenirken Bahçeli ipleri koparmayı tercih etti. Erdoğan da ‘madem öyle, biz de yerel seçimde yola yalnız devam ederiz’ dedi. İki lider de ittifakın yerel seçimde yapılmayacağını, Cumhur İttifakı’nın ise sürdüğünü vurguladılar. Peki nasıl sürecek? Şu aşamada yakın zamana dair kesin ifadeler kullanmak zor.

Bahçeli ile Erdoğan’ın Cumhur İttifakı’nın süreceğine dair açıklamalarından, “MHP, Meclis’te AK Parti’ye muhalefet etmeyecek” sonucunu çıkarmak doğru değil. Emeklilikte yaşa takılanlar gibi farklı konularda Meclis’te başka ittifak arayışları gündeme gelebilir. Teknik olarak bu mümkün ama yerel seçime bu kadar kısa bir zaman kalmışken Cumhur İttifakı’nı tamamen yok edecek hamlelerden hem MHP’nin hem de AK Parti’nin kaçınacağı beklentisi şimdilik daha yüksek.

Gelelim muhalefete… Cumhur İttifakı'ndaki yerel seçim kırılması, muhalefet partilerinde büyük bir heyecan yarattı. Şimdi tüm hesaplar baştan yapılıyor. Hem yerelde olası ittifaklar hem de gösterilecek adaylar yeniden değerlendirilecek. AK Parti ve MHP’nin uzunca bir süredir çevresine kalın bir duvar örerek oluşturduğu ve dışarıdaki seslere kulaklarını tamamen kapattığı ittifakın çatırdaması, dışarıdakiler için ‘belki şimdi sesimizi duyurabiliriz’ umudu anlamına gelebilir. Bütün bunlar siyasetin seyrini değiştirebilir.

Bahçeli’nin son hamlesi de tıpkı önceki kritik hamleleri gibi ciddi sonuçlar doğurabilecek nitelikte. Tam da burada Bahçeli’nin o hamlelerini hatırlayalım:

  • AK Parti’yi iktidara taşıyan 2002 erken genel seçiminin çağrısını Devlet Bahçeli yaptı.
  • Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanı seçilmesinin önündeki 367 barikatı, 22 Temmuz Genel Seçiminde Meclis’e giren MHP sayesinde aşıldı. MHP milletvekillerinin cumhurbaşkanlığı seçiminde Genel Kurul’da hazır bulunması Gül’ün cumhurbaşkanı olmasını sağladı.
  • 7 Haziran 2015’te AK Parti tek başına hükümet kuracak çoğunluğa ulaşamadı. Bahçeli, resmi sonuçlar açıklanmadan, “Hiçbir hükümet formülünün içinde olmayacağını” ilan etti. Hükümet kurulamayınca 1 Kasım 2015’te erken seçim kararı alındı ve AK Parti yüzde 49.5 oy alarak tek başına iktidar oldu.
  • Bahçeli’nin 11 Ekim 2016’da, Meclis grup toplantısında Erdoğan’a başkanlık önerisini Meclis’e sunması çağrısı yapması, parlamenter sistemin terk edilerek yerine Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçilmesinin ilk adımıydı.
  • Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni de içeren anayasa değişikliğinin halkoylamasına sunulduğu 16 Nisan 2017’de anayasaya “evet” diyeceklerini açıkladı ve anayasa değişikliği yüzde 51.4 ile kabul edildi.
  • 8 Ocak 2018’de partisinin cumhurbaşkanı adayı göstermeyeceğini ve Erdoğan’ı destekleyeceklerini açıkladı ve bu birlikteliğin “Cumhur İttifakı” olabileceğini söyledi.
  • 17 Nisan 2018’de yine partisinin Meclis grup toplantısında erken seçim çağrısı yaptı ve Türkiye 24 Haziran’da Genel Seçim ile Cumhurbaşkanlığı seçimine gitti. AK Parti Meclis çoğunluğunu tek başına elde edemezken MHP, İYİ Parti’nin kurulmasıyla 35’e düşmüş olan milletvekili sayısını 50’ye çıkardı.

MHP kendisini iktidarın bir numaralı alternatifi olarak görüyor. Bahçeli’nin çıkışının altında yatan temel gerekçe bu.

Tüm yazılarını göster