Bir katliamın resimleri
Bakırköy Belediye Tiyatroları Türkiye’nin böylesine kritik bir döneminde “Kıran Resimleri”ni kütüphane raflarından alıp tiyatronun olanaklarıyla buluşturuyor.
19 Aralık 1978…
Muhafazakarların bir türlü içine sinmeyen, hatta Cumhuriyet Halk Partisi’nin bürokraside güçlenmeye başladığı Ecevit iktidarıyla yönetilen Türkiye…
Ecevit’in karşısında sıkıyönetim ilan edip orduyu sokağa çıkarmaya hevesli bir general: Kenan Evren…
Bir katliam ve ölen 105 insan.
Resmi kaynaklarda belirtilen rakam bu, ölenler ise belli ki çok daha fazla. Rakamlar hiçbir şey ifade etmez bir süre sonra. Katliamın çetelesini gösterir ama duygusunu köreltir. İşte bu duyguyu diri tutmak, yaşanan acının kabuğunu kaldırıp onu yine kanatan ve böylece bir daha yaralanmamayı sağlayan edebiyattır.
Edebiyat bize bir kişinin ölümüyle 105 kişinin ölümünün aynı değerde olduğunu gösterir. 105 rakamının 105 kişiyi ifade ettiğini gösterir. 105 hayat, 105 hikaye ve 105 erken ölüm… Yaşamdan korkunç bir biçimde kopartılmış 105 insan... Komşuları, dostları, arkadaşları, mahallelileri tarafından öldürülen insanlar. Aynı dine inanan, ama aynı Allah’a farklı şekilde ibadet ediyor diye öldürülen insanlar…
İnci Aral, “Maraş Katliamı” sırasında Türkçe edebiyatın genç yazarlarından biridir. Yazıyla hesaplaşması yeni başlamıştır. Maraş’ta yaşananlardan bir yıl sonra katliam mağdurları ile tanışmak, onların hikayelerini dinlemek ve onların yaşadıklarını tüm dünyaya duyurmak için Maraş’a gider. Bu gezinin ardından “Kıran Resimleri” adlı kitabı yayımlanır. “Kıran Resimleri”; resmi makamların “105” rakamıyla tanımladığı ölenlerin hikayelerini anlatır okura. Maraş’ta neler olduğunu anlatır. Kız alıp veren, aynı topraktan beslenip, aynı çeşmeden su içen insanların birbirine nasıl düşman olduğunu birbirini nasıl öldürdüğünü anlatır. İç savaşın ne demek olduğunu anlatır.
Ve “Kıran Resimleri” bugüne de ışık tutmaktadır. Yaratılan mezhep çatışmasının bir süre sonra, küçücük bir kıvılcımla nelere mal olacağını, neler yaşanacağını anlatır.
Bakırköy Belediye Tiyatroları Türkiye’nin böylesine kritik bir döneminde “Kıran Resimleri”ni kütüphane raflarından alıp tiyatronun olanaklarıyla buluşturuyor. Ve yaşananlardan ders almayanlara, daha ileriye gidilirse neler yaşanacağını bir de böyle gösteriyor.
Emrah Eren “Kıran Resimleri”ni hem sahneye uyarlayıp hem de yönetiyor. Oyunda Ali Kil, Cihan İnan Bekar, Damla Karaelmas, Defne Şener Günay, Didem Germen, Faruk Üstün, Fidan Tek Koşar, Gözde Ayar, Muhammet Çakır ve Özge Çatak yer alıyor. Bu isimlere Bakırköy Belediye Tiyatroları orkestrası da eşlik ediyor.
İnci Aral’ın onayından geçerek tamamlanan uyarlamada “Şerife”, “Elif”, “Selver”, “Saliha”, “Zeycan”, “Özdemir”, “Sultan”, “Ökkeş” ve “Güher”in hikayeleri seyirciye anlatılıyor. Maraş Katliamı’nı yaşamış, katliamda babalarını, kocalarını, çocuklarını, hayatlarını kaybetmiş insanları anlatıyor Bakırköy Belediye Tiyatrosu… Dillerin nasıl sustuğu, yaşananların nasıl gizlendiğini, korkunun nasıl adım adım bütün şehri sardığını ve ölümün nasıl göz göre göre geldiğini anlatıyor. Devletin, ordunun, polisin yaşananları nasıl izlediğini anlatıyor. Ve tüm bunları anlatırken yaşananları şarkılarla birleştiriyor. Hüzünlü şarkılarla… Kısacası “Kıran Resimleri” eskimiş bir acıyı tüm tazeliğiyle seyircinin karşısına yeniden koyuyor.
Böylesine bir kitabı tiyatro ile anlatmak, hem de duygusuna duygu, gerçekliğine gerçek katarak anlatmak elbette kolay iş değil ama sahnedeki herkes bunu başarmış. Oyunun aksayan yerleri yok değil elbette, bazı oyunculuklar bazı hikayeleri taşımıyor, bazı şarkı sözleri müzikle uyum sağlamıyor ama yaşananlar o kadar gerçek ki, tüm pürüzler unutulup gidiyor…