Rotayı müzikten uzaklaştırmamak gerekiyor. Eski İlhan İrem şarkılarına yeniden kavuşmanın heyecanı bir yana, geçtiğimiz haftalarda yepyeni bir albüm bizi heyecanlandırdı. Biraz Pop Biraz Sezen”, de sevilmeyecek bir albüm değil. Altı yıllık hasreti dindiren dolu dolu bir çalışma.
Son zamanlarda yazdığım bütün yazılar neredeyse aynı cümleyle başlıyor: Memleket fena. Ahval o kadar etkiledi ki bizi, müzikten söz etmek artık ayıp sayılıyor. Buna rağmen, ısrar ve inatla lafı müziğe getirmek, rotayı müziğin uzağına çevirmemek gerekiyor. Şarkılar, sığındığımız bir liman olmanın ötesinde, hislerimize tercüman olduğu için değerli. Bunun için de onları her dem dilimizde gezdirmek, en doğrusu. Piyasa bu aralar fena ama bunu kıran şeyler var.
Yüzümüzü güldüren gelişmelerden biri, plak piyasasının canlanması. Tuhaf bir canlanma bu ama, olsun. Özensiz baskılar, dijitalden yapılan kayıtlar bir yana, sahiden çok güzel işler de yapılıyor. Bir sürü şeyden söz edebilirim ama plak mevzuunu başka bir yazıya bırakayım, yakın dönemde yayımlanan iki albümden söz edeyim… İlhan İrem, piyasada CD olarak bulunan bütün albümlerini plak olarak çıkartmaya karar verdi. Yıllardır arşivcilerin peşinden koştuğu albümler, yeni kapaklarıyla nihayet ortalığa çıkıyor. 1981 tarihli efsane albüm “Bezgin”, “Bezginin Gizli Mektupları” adıyla raflarda yerini aldı bile. Yanına, bugüne kadar plak formatında hiç basılmamış “Dünden Yarına” albümü de iliştirilmiş üstelik. Bu kadarla kalmayacak, dediğim gibi, bütün İlhan İrem albümleri art arda yayımlanacak.
İLHAN İREM'İN ROCK'A GEÇİŞİNİ BULMAK MÜMKÜN
“Bezgin”, 12 Eylül’ün karanlık günlerinde yayımlanan bir albüm. İlhan İrem’e göre “ışık ve sevginin karanlık kozası”. İçinde, şahane “Olanlar Olmuş”un olduğu bir başyapıt. “Yemyeşil Bir Deniz Gözlerin”den “Ben Değilim”e uzanan diğer şarkılar, cabası! Bir dönem naif aşk şarkıları söyleyen İlhan İrem’in senfonik rock’a geçişinin izlerini bu albümde bulmak mümkün. Bilhassa “Olanlar Olmuş”, “sonrası”nın habercisi. İlhan İrem hayranları için özel bir yerde duran “Bezgin”, 2000 yılında farklı bir kapak ve miksle piyasaya sürümüş, bu yeni halinin adı “Bezginin Gizli Mektupları” olmuştu. “Dünden Yarına” ise, yine İlhan İrem’in deyişiyle, “iyileşmez hüzünlerden senfonik rock ve mistik huzura giden yolda, İlhan İrem’in özde aynı olan farklı dönemlerindeki izleyicilerini buluşturan geçiş albümü”. “Boşver Arkadaş” adıyla da bilinen “Haydi Sil Gözlerini” başta olmak üzere, “Yazık Oldu Yarınlara”, “Anlasana”, “Sensiz de Yaşanıyor” gibi eski “hit”leri, “Ali Veli Maria” gibi yeni şarkılarla kaynaştıran bir albüm bu. İlhan İrem diskografisindeki geçiş albümlerinden ikincisi.
Eski İlhan İrem şarkılarına yeniden kavuşmanın heyecanı bir yana, geçtiğimiz haftalarda yepyeni bir albüm bizi heyecanlandırdı. Yeni Sezen Aksu albümü, “Biraz Pop Biraz Sezen”. Bu ara müzik konuşmamıza vesile albüm bu. Neyse ki… Altı yıldır albüm yapmayan sanatçı, 16 şarkıyla huzurda. İçlerinden biri, “Benim Karanlık Yanım”, daha önce The Secret Trio’nun “Three of Us” albümünde karşımıza çıkmış bir Ara Dinkçiyan bestesi. Diğer şarkılar yeni.
Şüphesiz bir vuslat bu. Son albümü “Öptüm”ü, Aralık 2011’de piyasaya veren Sezen Aksu, arada geçer sürede kimi toplama albümlerde karşımıza çıktı ama bu, “yeni” Sezen Aksu şarkılarını bekleyen hayranlarını tatmin etmedi. “Biraz Pop Biraz Sezen”, yıllar sonra, her anlamda bizi mutlu eden bir albüm oldu. Geçtiğimiz yıl tam da bu zamanlarda son konserini veren, sonrasında ortalıktan kaybolan Sezen Aksu’nun şarkıları, alıştığımız, bildiğimiz, sevdiğimiz Sezen’le bizi yeniden buluşturuyor.
Albümde “Sezen” kısmı ağırlıklı. Gökay Semercioğlu’nun gitarıyla renklenen albümün açılış şarkısı “İsyancı”, albümün rengini ortaya koyan bir şarkı aynı zamanda… “Baba Evi”, sözleriyle vuruyor: “Baba evindeyim bugün tepemde dolunay / Nasıl doluyum birikmiş yalnızlıklar / Ayın umrunda mı cama vurmuş şavkı / Adamın biri de tutturmuş damar bir şarkı…” “Erkin Baba’ya şükranla” notu düşülen “İhanetten Geri Kalan”, arabeske göz kırpan müziğiyle, açılıştan bu yana süren “damar” hattın zirvesi. Ardından gelen Sibel Algan şarkısı “Hakkımda Konuşmuşsun”, hattı bozmuyor. İlk dinleyişte çarpan şarkılardan… Sonrasındaki “Canımsın Sen”, favorim. Albümün “pop” kısmına giriş şarkısı. Ardından gelen Şehrazat şarkısı “Manifesto” ile erken bir zirveye ulaşıyor bu hat. “Köz” ve “Kördüğüm” (adlarından da anlaşılacağı üzere) yine bildik Sezen hattı. Rob Dougan bestesi “Ben Kedim Yatağım”, damarın dibi. Sonlara doğru, özlediğimiz muzip şarkılara da rastlıyoruz: “Oh Oh” – “Seni Yerler” hattından ilerleyen “Hu Hu” ve ismiyle müsemma “Koca Kıçlı”… İkisinin arasında sıkışmış kalmış “Üfle de Söneyim”, albümün en güzellerinden. Kapanışı yapan “Göç” de öyle. Bir de sürprizi var albümün: Onur Özdemir’in bestelediği Sakin şarkısı “Günaydın Memur Bey” –ki 2012 yılında, “Kurtlu Kuyu” adıyla yayımlanmıştı.
“Biraz Pop Biraz Sezen”, sevilmeyecek bir albüm değil. Altı yıllık hasreti dindiren dolu dolu bir çalışma. Sezen Aksu, çıkınında biriktirdiklerini önümüze koyarken porsiyonu büyük tutmuş ama insan yine de doyamıyor. 65 dakika bir çırpıda geçiyor, yeniden başa dönülüyor ve albüm defalarca dinleniyor. Kendi adıma konuşayım, çok zamandır böyle heyecanla dinlediğim bir albüm karşıma çıkmamıştı. Sezen Aksu diskografisi göz önüne alındığında, “Bahane”den bu yana en sevdiğim albüm oldu bu. “Işık Doğudan Yükselir” öncesini özleyen bir Sezen Aksu hayranı olduğum düşünülürse, çok zamandır beklediğim albüme kavuştuğum için mutluyum. Dilerim, bir sonraki adımı için çok beklemez.
Başta söyledim: Rotayı müzikten uzaklaştırmamak gerekiyor. Yeni Sezen Aksu albümü, treni rayına oturtmak için birebir. İlhan İrem plaklarını onun yanına koyarsanız hele, tam gaz ilerlersiniz. Şu fena günlerde, insana kendini iyi hissettiren gelişmeler bunlar. Neyse ki…