Birisi yanınızda hapşırır ya da öksürürse ne yapmalısınız?
Uzmanlar, potansiyel Covid-19 parçacıklarını solumadan kaçınmak için farklı tavsiyelerde bulunuyor. Mount Sinai Icahn Tıp Fakültesi’nde profesör olan Fredrick Sherman, “Damlacıkları, yani aerosolleri teneffüs etmekten kaçınmak için hemen nefesinizi verin" diyor.
Elyse Wanshel
ABD'nin en tepedeki bulaşıcı hastalık uzmanı olan Anthony Fauci, havanın soğumaya başladığı ve grip sezonunun yaklaştığı eylül ayının başlarında, ciddi bir uyarıda bulundu: Amerikalılar, olaylara 'pembe gözlükle bakmayı' bırakarak ikinci bir Covid-19 dalgasına hazırlanmalı.
Ulusal Alerji ve Bulaşıcı Hastalıklar Enstitüsü Direktörü Fauci, Harvard Tıp Fakültesi’nde düzenlenen bir panelde yaptığı konuşmada, “Sonbahar ve kış boyunca kendimizi güvene almamız ve bu dönemi atlatmamız gerekiyor; zira kolay geçmeyecek” dedi.
İKİNCİ DALGA YAKLAŞIYOR
Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi (CDC) Direktörü Robert Redfield, temmuz ayında Amerikan Tıp Derneği Dergisi’ne yaptığı bir açıklamada, sonbahar ve kış aylarıyla ilgili olarak, “Büyük ihtimalle Amerikan halk sağlığı alanında yaşadığımız en zor dönemlerden biri olacak” diyerek karamsar bir öngörüde bulundu.
Bu, önümüzdeki birkaç ay içinde Amerikalıların ani bir enfeksiyon dalgasını bastırmak için hava yoluyla bulaşan virüse karşı kendilerini ve başkalarını koruma konusunda çaba göstermesi gerektiği anlamına geliyor. Mount Sinai Icahn Tıp Fakültesi’nde profesör olan Fredrick Sherman, The Atlantic dergisine verdiği demeçte, Covid-19’un öncelikle hapşırma ya da öksürme suretiyle etrafa yayılan solunum damlacıkları yoluyla kişiden kişiye bulaştığı göz önünde bulundurulduğunda, yayılmayı frenlemeye yardım edebilecek yeni ve yararlı bir ipucu paylaştı.
Sherman, kendinizi bir kişinin yanınızda hapşırdığı veya öksürdüğü yüksek riskli bir duruma bulursanız, “Damlacıkları, yani aerosolleri teneffüs etmekten kaçınmak için hemen nefesinizi verin. Nefes vermenin daha uzun sürmesi için dudaklarınızı büzüştürün. Başınızı (hapşıran ya da öksüren/ç.n.) kişiden tamamen uzağa çevirin ve hızla (başka bir yere doğru/ç.n.) yürümeye başlayın” diyor.
Bu yöntem sizi Covid-19’dan kesin olarak koruyamasa da öksüren veya hapşıran kişinin bulaşıcı olması durumunda, maruz kaldığınız virüs miktarını azaltabilir.
VİRÜSE UZUN SÜRE MARUZ KALMAK RİSKİ ARTIRIYOR
The Atlantic dergisinin aktardığı kadarıyla, virüsü daha yüksek dozda soluduğunuzda hastalanma ihtimaliniz de yükseliyor. Hastalık taşıyan parçacıklara maruz kaldığınız süre, bulaşma açısından da önem taşır; parçacıkların bulunduğu bir ortamda ne kadar uzun süre kalırsanız, virüsün sisteminize girmesi için geçen süre de o kadar artar.
Şüphesiz, Covid-19 riskini azaltmak için atmanız gereken daha uzun vadeli adımlar da mevcut. Kışın bile, olumsuz hava koşullarına karşın açık havada sosyalleşmeyi sürdürün. CDC’ye göre, daha az havalandırma ve daha küçük alanlar nedeniyle insanların fiziksel mesafesini koruması zorlaşıyor ve bu da dışarıda olduğundan daha fazla virüs kapmaları riskini doğuruyor.
Ayrıca, virüs karşısında en etkili korumayı sağlayan yüz maskelerini kullanma hususunda da dikkatli olmalısınız.
MASKEDEN VAZGEÇMEYİN
Yale Halk Sağlığı Okulu’na bağlı Mikrobiyal Hastalıklar Epidemiyoloji Bölümü Başkanı Albert Ko, verdiği demeçte, insanların, yüz maskelerinin 'sonsuza dek hayatımızın bir parçası olacağını kabullenmesi gerektiğini' dile getirdi. Hatta kimi uzmanlar, yüz maskesi kullanımının aşı bulunsa dahi 2021’e kadar sürebileceğini ifade ediyor.
Ko maskeleri takmaya devam ederken, 'maskelerin etkinliğini artırmaya ve kullanımını daha az rahatsız edici bir hale getirmeye odaklanabileceğimizi' söylüyor. “Ve mesele yalnızca maskelerin tasarımı değil; yüz maskesi kullanımını teşvik edecek daha yenilikçi yollar bulabiliriz” diyor. Örneğin Lüksemburg, nisan ayında tüm nüfusa yüz maskelerini posta yoluyla ulaştırdı.
Son olarak, ellerinizi ve evinizde sıkça temas ettiğiniz yüzey alanlarını yıkamayı ya da dezenfekte etmeyi sürdürün.
Yazının orjinali HuffPost sitesinden alınmıştır. (Çeviren: Tarkan Tufan)