Malum bizden çok çok uzaklarda büyük bir heyecan yaşanıyor. Dünyanın en büyük spor organizasyonlarından biri olan Olimpiyat Oyunları’nın kış versiyonu, Güney Kore’nin PyeongChang kentinde gerçekleştiriliyor. Başta Fatih Arda İpcioglu ve Hamza Dursun (en çok ikisinin reklamı yapıldığı için onlar başta) olmak üzere Ömer Ayçiçek, Serdar Deniz, Alper Uçar-Alisa Agafonova ikilisi, Ayşenur Duman ve Özlem Çarıkçıoğlu’ndan oluşan bir kafile Türkiye’yi temsil ediyor.
Türkiye için oyunlar şimdiden tarihe geçti. Çünkü ilk kez bir kayakla atlama sporcusu, Fatih Arda İpcioğlu, bu en büyük organizasyonda boy gösterdi. Ancak dünya için de PyeongChang oyunları şimdiden tarihteki yerini aldı.
Kabul edelim ki Olimpiyat Oyunları tarihi siyasi protestolarla kol kola yaşar. Ama 2018 Kış Olimpiyat Oyunları –en azından bu yazının yazıldığı sırada- olumlu bir siyasi hamle ile hatırlanacak. Lideri nedeniyle, dünyanın bir taraftan yaka silktiği bir taraftan ise mizah unsuru olarak gördüğü Kuzey Kore ile oyunların ev sahibi Güney Kore, 68 yıllık husumete son verdiler. Belki bu oyunlar için belki daha fazlası, bunu yaşayıp göreceğiz ama cuma günü gerçekleşen 23'üncü Kış Olimpiyat Oyunları Açılış Töreni’nde bu iki ülke kendilerini bir adım geriye atarak Birleşik Kore bayrağı altında yürüdü. Kuzey Koreli hokey oyuncusu Hwang Chung-gum ve Güney Koreli kızak pilotu Won Yun-jong’un taşıdığı bayrak altında Kuzey Kore’den 22 sporcu yer aldı.
Sadece sporcular üzerinden yapılmış bir anlaşma da değildi; bu açılış törenine, Güney Kore Cumhurbaşkanı Moon Jae-in, eşi Kim Jung-sook, Kuzey Kore lideri Kim Jong-un'un kız kardeşi Kim Yo-jong ve Kuzey Kore'nin Meclis Başkanı Kim Yong-nam da katıldı.
Kolay bir durumdan bahsetmiyoruz. Büyük bir husumet vardı iki ülke arasında. 1950’de Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti’nin bağımsızlığını ilan etmesiyle başlayan üç yıllık savaş, bundan sonra iki kutbun hiçbir şekilde bir araya gelmesine olanak sağlamamıştı.
Hele ki böyle dünyanın gözünü çevirdiği bir spor organizasyonu daha sancılı sonuçlar doğurabiliyordu. Bakınız, yine Türkiye sporu için çok özel bir yere sahip olan 2002 Dünya Kupası. Yine Güney Kore’nin ev sahipliğindeki turnuva sırasında, Kuzey Kore donanması ile yaşanan bir çatışmada altı Güney, 30 Kuzey Koreli denizci ölmüştü.
Yani sıkıntılarla, kaybedilen hayatlarla, savaşlarla geçen bir 68 yıllık tarihin sonunda, spor yeniden iki ayrı kutbu bir araya getirmeyi başardı. İki hafta önce yine bu alanda savaşa karşıtı olan, savaşları bitirmek için çaba sarf eden sporculardan bahsetmiştim. Bundan yıllar yıllar sonra ise 2018 Kış Olimpiyat Oyunları’nda ‘Birleşik Kore’ takımı hakkında, yaşadıkları ve birlikte geçirdikleri zamanlarla ilgili ne kitaplar yazılacak, ne filmler çekilecek kim bilir? Gerçek hikayeler bir kez daha gösterecek ki insanlar değil, siyaset kin besler bir başka topluma. Ve siyaset kirletir birçok güzelliği. Spor ise en baskıcı anda bile beyazlatacak kirleri. Bunu Tommie Smith’e, John Carlos’a, Peter Norman’a, Jesse Owens’a, apartheid rejimi karşısında dimdik duran tüm sporculara sorabilirsiniz.