Bloomberg'den Biden'a Türkiye çağrısı: Gordiyon düğümü kesilmeli

Bloomberg, Biden-Erdoğan görüşmesi öncesinde Türkiye'ye sert eleştiriler yöneltti. Başyazıda, Türkiye'nin NATO'yla ilişkileri sorgulanarak Biden, "Türkiye ile olan Gordiyon düğümü kesmeli" denildi.

Abone ol

DUVAR - Amerikan haber sitesi Bloomberg, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Joe Biden arasında yapılacak görüşme öncesinde Ankara'ya karşı eleştirel bir başyazı yayımladı. Bloomberg'ün yayın kurulunun kaleme aldığı başyazıda, Türkiye'nin bir yandan Rusya ve Çin'le yakınlaşıp NATO müttefikleriyle gerilimleri tırmandırırken, bir yandan da Batı ittifaklarında yer alamayacağı savunuldu. Makalede Türkiye'nin NATO üyeliği sorgulandı; "Biden, Türkiye ile olan Gordiyon düğümünü kesmeli" başlığı kullanıldı.

Başyazının tam metni şöyle:

"Türkiye Batı’yı terk edeli çok oldu. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, ülkesini Batı’nın çıkarlarına açık bir şekilde düşmanca yaklaşan bir güçler eksenine, Çin, Rusya ve İran'a yaklaştırdı. Ülkenin popüler, seçilmiş lideri olarak bunu yapmaya yetkisi var. 

'HEM HAKARET YAĞDIRIYOR, HEM NATO'DA KALMAK İSTİYOR'

Fakat Erdoğan aynı zamanda Batı’nın askeri ortaklıklarının ve ekonomik birliklerine üyeliğin sağladığı koruma için de can atıyor. İttifakın güvenliğinin altını oyan silah sistemleri alırken ve üye devletlere hakaretler yağdırırken bile Türkiye'nin NATO'da kalmasını istiyor. Ve, milyonlarca mülteciyi yağdırma tehdidi savururken bile Avrupa Birliği ile 'karşılıklı güven' arıyor. 

'TOLERANSIN SONUNA GELİNDİĞİ GÖSTERİLMELİ'

Batı buna yanıt verirken, Türkiye’nin saldırganlığına yönelik toleransın sonuna gelindiğini göstermeli. Bunu yapmak için en iyi ortam, Erdoğan'a karşı sabrın tükenmeye başladığı NATO. Biden'ın göreve gelmesinden bu yana ittifakın ilk zirvesi bu hafta ve Biden Erdoğan'la 14 Haziran’da görüşecek.

Erdoğan ABD'ye karşı özellikle saldırgan bir söylem benimsedi. Bu düşmanlık, Amerikan liderliğiyle çok az ilgilenen Başkan Donald Trump tarafından toleransla karşılanmıştı. Şimdi Biden bu sorumluluğu yeniden üstleneceğini söylemişken, Erdoğan’a Türkiye'nin iki zıt şeyi aynı anda isteyemeyeceğini açıkça söylemeli. 

'BIDEN ERDOĞAN'IN BİR OTOKRAT OLDUĞU KANAATİNE VARDI' 

Biden, geçtiğimiz yıllar içinde Erdoğan'ı ölçüp biçmek açısından çok sayıda fırsata sahip oldu ve şu açık ki, Türkiye liderinin bir otokrat olduğu kanaatine vardı. Biden, Türkiye'nin, "onlarla geçmişteki gibi devam edemeyeceğimizi anlaması gerekiyor" demişti.

SÜLEYMAN SOYLU'YA ELEŞTİRİ

Türkiye bunu şimdiden, söylemlerini tırmandırarak test ediyor. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ABD'yi açıkça, 2016'da Erdoğan'a karşı yapılan başarısız darbe girişiminin emrini vermekle suçladı ve Avrupa'nın da buna coşkuyla destek verdiğini iddia etti. Bu sözler, geçmişte bazıları bizzat Erdoğan tarafından dillendirilen ve ABD'nin darbe planlayıcılarının tarafını tuttuğu suçlamaların epey ötesine geçiyor. 

Gerçek şu ki, darbe girişimi sırasında Biden başkan yardımcısıydı ve Erdoğan'ı Amerikan desteği konusunda temin etmek için Türkiye'ye gitmişti. Ankara ise bu olaylara dair kapsamlı soruşturmalar yürütmesine ve binlerce kişiyi desteklemesine rağmen, ABD veya Avrupa'nın herhangi bir dahli olduğuna dair en ufak bir kanıt sunmadı. Bununla birlikte, Erdoğan'ın aklına, bakanını cezalandırmak bir yana, suçlamalarını düzeltmek bile gelmedi.

'BELARUS İÇİN MOSKOVA'NIN GÜNDEMİNİ DAYATTI'

NATO'ya gelince; Türkiye Rus yapımı hava savunma sistemleri edinmesine karşı ittifaktan tekrar tekrar gelen uyarıları bir kenara itti ve yeni sistemler almayı öneriyor. İttifak üyelerinden Yunanistan'la (hidrokarbon aramaları konusunda) ve Fransa'yla (Libya'daki iç savaş konusunda) yaşanan görüş ayrılıklarını tırmandırdı. Daha yakın zamanda da, bir uçağın zorla indirilip bir muhalifin gözaltına alınmasına karşı Belarus'a yönelik eleştirinin sulandırılmasında ısrar ederek, NATO üyeliğini Moskova'nın gündemini ilerletmek için kullandı.

'SİLAH SATIŞI ASKIYA ALINIR, NÜKLEER SİLAHLAR ÇEKİLİR'

NATO'nun kuruluş anlaşması üyelerin atılmasına izin vermiyor ama Türkiye'ye artık bir üye olarak istenmediğini söylemenin çeşitli yolları var. Nükleer silahların ve diğer stratejik varlıkların çekilmesiyle başlayarak, ittifakın Türkiye topraklarındaki ayak izini azaltmak iyi bir başlangıç olacaktır. NATO ayrıca, Türkiye'ye karşı koordineli şekilde cezalandırıcı önlemler alabilir; bunlara silah satışlarının askıya alınması ve ekonomik yaptırımlar dahil olabilir. Avrupa Birliği de, Türkiye'nin üyelik sürecine ilişkin uzun zamandır durmuş haldeki görüşmeleri yeniden başlatmaya niyeti olmadığını teyit ederek bu mesajın altını çizmeli. 

BIDEN'A TEK TARAFLI ADIM ÇAĞRISI DA YAPILDI

Biden NATO’ya, tek taraflı Amerikan kararlarıyla destek verebilir. Onun yönetimi şimdiden, Türkiye'nin savunma sanayisine yönelik yaptırımların uzatılabileceğini ve F-35 savaş jetleri programına katılımının askıya alınması kararının hayata geçirileceğini açıkladı. Dışişleri Bakanı Antony Blinken, daha sert cezaların bile gözden geçirilebileceğini söyledi. Böyle bir durum, Türkiye'yi cezalandırmaya yönelik partilerüstü oybirliğinin, Trump'ın Erdoğan'ın üzerine daha fazla gidilmemesi yönündeki eğilimine tosladığı Kongre'de de memnuniyetle karşılanacaktır.  

İskender'in Gordiyon düğümünü kılıcıyla kestiği nokta, modern Ankara'ya arabayla bir saat uzaklıkta. Batı'nın Ankara'yla ilişkilerini kesmek, bundan daha kolay bir iş olacaktır." (DIŞ HABERLER)