BM: Milyonlarca ölümü engellemek için Taliban'la diyalog kurmalıyız
Afganistan'da yönetimi ele geçiren Taliban ile diyalog kurulması gerektiğini söyleyen BM Genel Sekreteri Guterres, "Diyalog bir zorunluluk" dedi.
DUVAR - Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, AFP haber ajansına yaptığı açıklamada, Afganistan'da yönetimi ele geçiren Taliban ile diyalog kurulması gerektiğini dile getirdi. Ülkede milyonlarca kişinin hayatına mal olabilecek bir ekonomik çöküşten kaçınmak gerektiği uyarısını yapan Guterres, "Taliban ile diyalogu, ilkelerimizi doğrudan ortaya koyarak ve Afgan halkıyla dayanışma duygusu içerisinde kurmalıyız" ifadelerini kullandı.
'DİYALOG BİR ZORUNLULUK'
Guterres, "Görevimiz, milyonlarca kişinin açlıktan ölme tehlikesi altında olduğu ülkede, büyük acılar çeken insanlara dayanışma eli uzatmak" dedi. BM Genel Sekreteri, Taliban ile görüşmelerden ne çıkabileceği konusunda 'hiçbir garanti olmadığını' dile getirerek, "Eğer Afganistan'ın terörizm merkezi olmasını, kadınların ve kız çocukların bir önceki dönem sahip oldukları tüm hakları kaybetmelerini istemiyorsak, farklı etnik azınlıkların temsil edildiklerini hissetmelerini istiyorsak, diyalog bir zorunluluk" diye konuştu. Verdiği mülakatta Guterres, koşulların uygun olması halinde bir gün Afganistan'a gitme ihtimalini de dışlamadı.
'İNSAN HAKLARINA, KADINLARA SAYGIYA İHTİYACIMIZ VAR'
BM'nin Afganistan'da tüm toplumsal kesimlerin temsil edildiği 'kapsayıcı bir hükümet' arzusunda olduğunu söyleyen Guterres, birkaç gün önce Taliban'ın açıkladığı yeni hükümetin 'bu izlenimi yaratmadığını' ekledi. "İnsan haklarına, kadınlara saygıya ihtiyacımız var. Terörizm Afganistan'da başka ülkelere yönelik operasyonlar yapmak üzere barınmamalı. Taliban uyuşturucuyla mücadele konusunda işbirliği yapmalı" sözleriyle Guterres, Afganistan'da arzu ettikleri adımlar hakkında fikir verdi.
Taliban'ın uluslararası tanınma, mali destek ve yaptırımların kalkması arayışında olduğunu söyleyen Guterres, "Bu, uluslararası topluma bir avantaj veriyor" dedi. Guterres, ekonomik yaptırımların kalkması ya da Taliban'ın tanınmasından ziyade, 'Afgan ekonomisinin nefes alması için atılabilecek adımlardan' bahsettiğini ekledi.
Taliban, hızlı bir taarruz sonunda 15 Ağustos'ta Afganistan'ın başkenti Kabil'i de ele geçirmişti. 20 yıl sonra yeniden yönetime gelen Taliban hafta başında yeni hükümette yer alacak isimleri açıkladı. Taliban'ın yeni hükümeti, beklendiği gibi tamamen erkeklerden oluşuyor ve farklı etnik azınlıkları temsil etmiyor. Başbakan olarak atanan Molla Muhammed Hasan Akhund, Birleşmiş Milletler'in kara listesinde. İçişleri Bakanı Siraceddin Hakkani ise Amerikan Federal Soruşturma Bürosu'nun (FBI) arananlar listesinde bulunuyor.
Salı günü erken saatlerde Taliban Yüksek Lideri Mevlevi Haybatullah Akhunzade'ye atfen yapılan açıklamada hükümetin Şeriat hukukunu uygulayacağı bildirildi. Taliban'ın diğer ülkelerle 'güçlü ve sağlıklı' ilişkiler sürdürmeyi istediği, 'İslam hukuku ya da ülkenin milli değerleri ile çelişmediği sürece' uluslararası hukuka ve uluslararası anlaşmalara saygı göstereceği de vurgulandı.
Pençşir Vadisi'nde direniş hareketi başlatan ancak hafta içerisinde mevzi kaybeden Ulusal Direniş Cephesi ise uluslararası topluma, Afganistan'ın yeni hükümetiyle diplomatik ilişki kurmama çağrısı yapmıştı. Taliban'ın kurduğu yeni hükümete tepki gösteren onlarca kadın ise birçok kentte protesto gösterileri düzenledi. Göstericiler, kadın bakanların olmadığı bir hükümeti kabul etmeyeceklerini söyledi. Yerel medyada bazı kadınların protestoların dağıtılmasından önce şiddete uğradığı bildirildi. Etilaatroz haber kuruluşu protestoları takip eden bazı gazetecilerin şiddete uğradığı ve gözaltına alındığını öne sürdü. Taliban, cuma günü başkent Kabil'de onlarca kadının hak talebiyle yaptığı gösterileri de dağıtmıştı. (BBC Türkçe)