Boğaziçi’ne iki yeni fakülte Danıştay’da: ‘Anayasal ilkelere aykırı’

Boğaziçili akademisyenler, üniversitelerine Cumhurbaşkanı kararıyla iki yeni fakülte kurulmasını Danıştay’a taşıdı. Hocalar, 'Anayasa'ya aykırı' olduğu gerekçesiyle kararın iptalini istiyor.

Abone ol

DUVAR - Boğaziçi Üniversitesi’ne Prof. Dr. Melih Bulu’nun rektör olarak atanmasıyla başlayan protestolar, 87 gündür sürüyor. Bulu'yu atayan Cumhurbaşkanlığı kararını Danıştay'a taşıyan Boğaziçili akademisyenler, hukuk ve iletişim fakültelerinin kurulması kararının iptali için de harekete geçti. 6 Şubat’ta Resmi Gazete’de yayımlanan iki yeni fakülte kararı, 'Anayasa’ya aykırı olduğu' gerekçesiyle Danıştay’a taşındı.

Prof. Dr. Kuban Altınel

‘TEPEDEN İNME KARAR, DÖNÜŞÜ OLMAYAN ZARARLAR VERİR’

Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Kuban Altınel, tepeden inme bir kararla yeni bölümlerin kurulmasının Boğaziçi’ne dönüşü olmayan zararlar vereceğini vurguluyor. “Bir sabah kalktık bir rektör atandı. Daha sonra başka bir sabah kalktık iki yeni fakülte kuruldu” diyen Altınel, sürecin oldu bittiye getirilemeyeceğine dikkat çekerek şöyle konuşuyor:

“Bir fakülte kurulması önemli bir aşamadır, ince elenip sık dokunan bir konudur. Komisyonlar kurulur, bölümlerden, enstitülerden görüş alınır. Daha sonra bu görüşler üniversite senatosunda değerlendirilir. Tabandan tavana doğru gidilir. Demokratik teamüllerin sonucunda bir karara varılır ve ondan sonra yeni fakülte kurulması için istekte bulunulur. Ama bunların hiçbiri olmadı. Onun için bu kararın derhal durdurulması lazım.”

Üniversitenin hiçbir talebi ve hazırlığı olmaksızın verilen iki yeni fakülte kararının Boğaziçi’nin demokratik yapısına ve bilimsel özerkliğine uygun olmadığını belirten Prof. Dr. Altınel, “Bu tür kararlar üniversite dışı yöntemlerle değil üniversitenin tüm bileşenlerinin yer aldığı katılımcı süreçlerle verilmelidir” diyor.

Avukat Fırat Kuyurtar

'KARARNAMEYLE FAKÜLTE KURMAK ANAYASA'YA AYKIRI'

Avukat Fırat Kuyurtar, kararname ile fakülte kurulmasının hukuka aykırı olduğunu ve Anayasal ilkelerle bağdaşmadığını ifade ediyor. 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun 5. maddesinde, fakültelerin ancak kanunla kurulabileceği belirtiliyor. Peki o halde Cumhurbaşkanı kararıyla iki yeni fakülte nasıl kuruluyor? Kuyurtar, bu soruyu şöyle yanıtlıyor:

“Yükseköğretim Kanunu ve Yükseköğretim Kurumları Teşkilat Kanunu’ndaki farklı ifadeler nedeniyle Cumhurbaşkanı’nın böyle bir yetkisinin olduğu yorumu yapılıyor. Çünkü 2809 sayılı Yükseköğretim Kurumları Teşkilat Kanunu’nun ek 30. maddesinde fakültelerin Cumhurbaşkanı kararıyla kurulabileceğine dair bir ifade var. Ancak Yükseköğretim Kanunu, Teşkilat Kanunu’na göre daha üst kademede, daha düzenleyici bir kanundur. Yani Teşkilat Kanunu, Yükseköğretim Kanunu’na ve Anayasa’ya uygun olmak zorundadır. Bir çelişki olduğu zaman Yükseköğretim Kanunu’nun uygulanması gerekir. Dolayısıyla bu kanunun 5. maddesinde 'Fakülteler kanunla kurulur' ifadesi yer aldığına göre fakültelerin kanunla kurulması gerekir.”

Anayasa’nın 130. ve 131. maddelerinin üniversitelerin bilimsel özerkliğine vurgu yaptığını belirten avukat Kuyurtar, kararnameyle fakülte kurulmasının Anayasa’ya aykırı olduğuna dikkat çekiyor. Anayasal ilkelerin “Fakülteler kanunla mı kararnameyle mi kurulur” tartışmasından çok daha öncelikli olduğunu belirterek şöyle diyor: “Anayasa’nın bu maddeleri değiştirilmiş değil. Anayasa’da bilimsel özerklik vurgusu dururken bir gece yarısı kararıyla fakülte kurularak üniversitenin bütün düzeni altüst edilemez. İster kanunla kurulma yetkisi olsun ister olmasın, sonuç değişmez. Çünkü, üniversitelerin bilimsel özerkliğinin korunması için asgari düzeyde kendisini yönetebilmesi gerekir.”

AKADEMİSYENLER 62 GÜNDÜR SIRTLARINI DÖNÜYOR

62 gündür Rektörlük binasına sırtlarını dönerek Melih Bulu’nun Boğaziçi’ne rektör olarak atanmasını protesto eden akademisyenler, hukuk ve iletişim fakültesi kararı için yürütmenin durdurulmasını ve kararın iptal edilmesini istiyor.