Boris Johnson'dan Körfez turu: Abu Dabi ve Riyad'dan petrol desteği isteyecek
İngiltere'nin Rus petrolüne olan bağımlığını azaltacağını açıklayan Başbakan Boris Johnson diğer petrol üreticileri Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Suudi Arabistan'a bugün resmi ziyarette bulunuyor
DUVAR - İngiltere Başbakanı Boris Johnson dünyanın en büyük petrol üreticileri Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Suudi Arabistan'a bugün bir günlük resmi ziyaretler gerçekleştiriyor.
İngiltere'nin BAE Büyükelçisi Patrick Moody tarafından bu sabah Abu Dabi havaalanında karşılanan Johnson, Rusya petrolüne olan bağımlılığı azaltmak için Körfez ülkelerinden daha fazla petrol işbirliği talep edecek. İngiltere Başbakanı Johnson, bugün BAE Veliaht Prensi Muhammed bin Zayed Al Nahyan ile görüşmesi sonrası Riyad'da Veliaht Prens Muhammed bin Selman'la bir araya gelecek. Körfez ise Batı ülkelerinin petrol taleplerine şimdilik temkinli.
JOHNSON'DAN KÖRFEZ ÜLKELERİNE 'KİLİT ORTAKLAR' TANIMI
Boris Johnson, Abu Dabi'ye ziyareti öncesi yaptığı açıklamada, İngiltere'nin daha fazla hidrokarbon kaynaklar için "başka ortaklıklar kurması" gerektiğini ifade etti. "Birleşik Krallık, karşılaştığımız yeni gerçeklikle başa çıkmak için uluslararası bir koalisyon kuruyor. Dünya kendisini Rus hidrokarbonlarından arındırmalı, Putin'in petrol ve gazına olan bağımlılığından kurtulmalı" diyen Johnson, Suudi Arabistan ve BAE'nin bu konuda "kilit uluslararası ortaklar" olduğunu savundu. Johnson, "Bölgesel güvenliği sağlamak ve uzun vadede küresel enerji piyasalarını istikrara kavuşturmak için onlarla birlikte çalışacağız" açıklaması yaptı.
İngiltere Başbakanı, konuya ilişkin daha önce yaptığı açıklamada da Putin'le ilgili "Batı ülkelerini Rus petrol ve gaz kaynaklarına bağımlı hale getiren bir uyuşturucu satıcısı" tanımını kullanmıştı. İngiltere hükümeti geçen hafta, Rus petrol ithalatını yıl sonuna kadar aşamalı olarak durdurma planını açıklamıştı.'
SUUDİ ARABİSTAN'A YAPILAN ZİYARETE MUHALEFETTEN TEPKİ
İngiltere kamuoyunda ise Johnson'ın Körfez turuna ilişkin tepkiler söz konusu. Suudi Arabistan ve BAE'nin Yemen'e dönük saldırıları, Riyad'da geçen hafta 81 kişinin idam edilmesi gibi örneklerle Körfez'in insan hakları siciline dikkat çeken muhalefet, Johnson ve Körfez yöneticileriyle bu başlıkta bir görüşme olup olmayacağıyla ilgili sorular yöneltti.
Rusya'ya dönük yaptırımlara destek veren İngiltere İşçi Partisi lideri Keir Starmer, Johnson'ın enerji hamleleriyle ilgili "Bir diktatör yerine bir başka diktatörle kurulan enerji stratejisi" eleştirisi yöneltti. İş, Enerji ve Sanayi Gölge Bakanı Ed Milliband ise Johnson'ın Suudi Arabistan'ın insan hakları siciline rağmen ziyarette bulunduğunu belirterek "Bu, ülke olarak enerji alanındaki kırılganlığımızın bir işareti" yorumunda bulundu.
'BAE VE SUUDİ ARABİSTAN'LA BİR ANLAŞMA UFUKTA GÖRÜNMÜYOR'
BBC'nin Politika Editörü Laura Kuenssberg ise "Başbakan'ın turu enerji açığını kapatabilecek mi" sorusunu yönelttiği yazısında, Johnson'ın yalnızca İngiltere'yi değil diğer Batı ülkelerini de Rusya'nın enerji kaynaklarına olan bağımlılığından "kurtarmayı" hedeflediğini söyledi. Yazıda, "AB büyük ölçüde Rus gazına bağımlı. Ancak Rus kaynaklarına bir anda son verilmesinin ekonomi için büyük bir şok etkisi yaratacağından şüphe yok. Bu da dünyanın en büyük enerji üreticilerinin liderleriyle konuşmak için binlerce kilometrelik seyahat yapmak anlamına geliyor" ifadeleri yer aldı.
BAE ve Suudi Arabistan'la "ufukta" henüz bir anlaşmanın görünmediğini de belirten BBC editörü, yazısında, "Bölgedeki bir analist, bana 'Riyad ve Abu Dabi, bazı Avrupa ülkeleri hala Rusya'dan petrol ve gaz alırken üretimi neden artıralım diye düşünecek' dedi" şeklinde görüşlere de yer verdi.
WASHINGTON-RİYAD HATTINDA İLİŞKİLER GERGİN
İngiltere'nin enerji alanındaki girişimlerini kabul eden Suudi Arabistan ise Washington'dan benzer konuda gelen görüşme taleplerini şimdilik yanıtsız bırakıyor. Reuters haber ajansı, Suudi Arabistan'la ABD arasındaki gerilimli ilişkinin temelinde özellikle Yemen'in işgaline verilen desteğin "yetersiz" kalması nedeniyle yaşandığına dikkat çekti.
Habere göre, Joe Biden yönetiminin İran'la nükleer müzakereleri desteklemesi, Yemen'de Arap Koalisyonu'na karşı savaşan Husileri 'terör örgütü' listesinden çıkarması Riyad yönetiminde rahatsızlık nedeni. Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin ABD'den aldığı silah desteğini artırma arayışında olduğu da haberde yer alırken Körfez Arap Ülkeleri İşbirliği Konseyi'nin (KİK) gelecek ay Yemen'de savaşan tarafları Riyad'da buluşturmayı hedeflediği de hatırlatıldı.
PEKİN'İN YUANI PETROL TİCARETİNDE GEÇERLİ OLABİLİR
Wall Street Journal gazetesi de Suudi Arabistan'ın petrolü dolar yerine yuan üzerinden satmak için Pekin'le aktif görüşmeleri hızlandırdığını yazmıştı. Dün yayınlanan haberde, Suudi Arabistan'ın ABD'yle arasındaki anlaşmazlığın Pekin'le yakınlaşmayı artırdığı ifade edilirken "Suudi Arabistan'ın son yıllarda ABD'yle ticaretinin düşüşte olduğu, buna karşılık Çin'le ticari ilişkilerin arttığı" da belirtilmişti. (DIŞ HABERLER)