Boşanmak ya da boşanamamak: Bütün mesele maliyet
Hukukçulara göre, ekonomik kriz boşanmak isteyen insanları da etkiledi. Anlaşmalı boşanmalar 27 bin liraya, çekişmeli boşanma davaları ise 40 bin liraya mal oluyor.
DUVAR - Türkiye’deki ekonomik kriz nedeniyle gıdadan ulaşıma, ev kiralarından enerji faturalarına kadar her alanda fiyat artışı yaşanıyor. Bu artışın etkilemediği neredeyse tek bir kalem dahi yok. Buna boşanma ücretleri de dahil... Günümüzde hukuki olarak evliliğini noktalamak isteyen bir kişinin dava masrafları, avukatlık ücreti, dava esnasında talep edilen ek ücretleri de hesaba kattığımızda karşısına binlerce liralık bir rakam çıkıyor. Eğer kişi, anlaşmalı boşanma yolunu tercih ederse masraflar kısmen azalıyor ancak çekişmeli boşanmada söz konusu masraflar ikiye ya da üçe katlanıyor.
Her baronun açıkladığı rakamlar farklı olmakla birlikte İstanbul Barosu’nun 2022 eylül ayından itibaren 2023 yılı için tavsiye olarak açıkladığı rakam, anlaşmalı boşanma davaları için 27 bin lira, çekişmeli boşanma davaları için 40 bin lira.
Karşımıza çıkan bu rakamlar, özellikle kadınların boşanma kararlarını etkiliyor. Örneğin; asgari ücretle çalışan, çocuğu olan bir kadının, boşanma kararı ile birlikte bir dizi maliyeti göze alması gerekiyor. Bunun ilk basamağı olan boşanma işlemleri, kadınların 'maliyetlerin üstesinden gelemeyecekleri' düşüncesiyle caydırıcı olabiliyor.
Konuştuğumuz iki avukat da bu tehlikeye dikkat çekiyor. Hali hazırda manevi olarak zor bir süreç olan boşanmanın, maliyetler nedeniyle kadınların kararlarını etkilememesi gerektiğini ifade ediyorlar.
‘MÜVEKKİLLERİN ÇOĞUNUN BU ÜCRETLERİ KARŞILAYACAK GELİRİ OLMUYOR’
Avukat Esin Yeşilırmak, aynı zamanda Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu için gönüllü avukatlık yapıyor. Yeşilırmak, baronun açıkladığı avukatlık ücretinin tavsiye niteliğinde olduğunu ancak çoğu avukatın bu ücretleri talep edemediğini söylüyor. Zira müvekkillerin çoğunun bu ücretleri karşılayacak maddi geliri olmuyor. Bu nedenle çoğu avukatın tavsiye edilen avukatlık ücretlerinin altına davaları kabul ettiklerini aktaran Yeşilırmak, buradaki asıl sorunun dosya ve harç masraflarına getirilen yüzde 120’lik zamlar olduğunu dile getiriyor. Yeşilırmak, avukatlık ücretinin yanı sıra dava açmanın, davanın seyrine göre oluşacak masrafları karşılamanın, binlerce lirayı bulabildiğine işaret ediyor. Bu durumun özellikle gelir düzeyi düşük ya da herhangi bir birikimi, güvencesi olmayan kadınları, istenmeyen evliliği devam ettirmeye zorladığını söylüyor.
‘BOŞANMA SÜREÇLERİ MANEVİ ANLAMDA DA ZOR SÜREÇLER’
Herhangi bir geliri olmayan kişiler için baroların ‘adli yardım’ bölümü mevcut. Muhtarlıktan alınacak fakirlik belgesi ile kişi, baroya başvurarak dava yardımı talep edebiliyor. Fakirlik belgesi almak için bir diğer yöntem de e-devlet üzerinden başvurmak. Sistemde yer alan formu doldurduktan sonra başvuru sonucu yine sistemden görülebiliyor. Fakirlik belgesi olması durumunda avukatlık ücreti baro tarafından, dava masrafları ise dava sonucunda haksız çıkanın ödeyeceği şekilde devlet tarafından karşılanıyor.
Yeşilırmak, boşanma davalarının sadece geliri olmayan ya da düşük gelirli kadınlar için zor bir süreç olmadığını, görece iyi gelire sahip kadınların da ciddi şekilde etkilendiğini belirtiyor. Yeşilırmak “Boşanma davaları eğer çekişmeli ise dava süreçleri uzayabiliyor. Bu esnada her iki taraf, özellikle de kadınlar manevi anlamda zor bir dönem yaşayabiliyor. Ortada aldatma iddiası varsa bunun kanıtlanması için bilirkişiler devreye giriyor. Böyle olması halinde dava masrafları da katlanıyor. Örneğin, en düşük bilirkişi ücreti 1700 lira iken bu 7 bin liraya kadar çıkıyor. Baktığım bir davada müvekkilim için altı kere bilirkişiye gidildi ve buna göre ücret ödendi" diyor.
‘DAVALAR UZAYABİLİYOR’
Avukat Özlem Tartak, davanın uzaması, istinafa gitmesi halinde ek maliyetler olabileceğini vurguluyor. Tartak da boşanmanın hem maddi hem manevi olarak yıpratıcı olabileceğini belirtiyor. Tartak “Aile birliği, kamu düzeni olarak ele alındığından mahkeme süreçleri 4-5 seneyi bulabiliyor” diyor.
Tartak’a anlaşmalı boşanma halinde, avukata gitmeden açılacak bir davanın maliyetinin ne olduğunu soruyoruz. Tartak, “Anlaşmalı boşanma olabilecek en iyi yöntem. Hatta taraflar mal varlığı, çocuk velayeti, nafaka noktasında da anlaşmaya varmışsa, kendi hazırlayacakları protokolle bunu kendileri gerçekleştirebilirler. Ancak burada da taraflar, hangi hakları olduğunu bilmediğinden yine hak kaybına uğrama riskleri olabilir” şeklinde bilgi veriyor.
‘AVUKATSIZ VE EN İYİ HALDE MASRAF 6 BİN LİRAYI BULABİLİR’
Tartak, çekişmeli boşanma halinde sürecin farklılaştığını belirtiyor ve o da Yeşilırmak gibi artan dosya ve harç masraflarından bahsediyor. Anlaşmalı boşanmadan farklı olarak çekişmeli boşanmada, hak kayıpları daha fazla olduğu için sürecin bir avukat tarafından yürütülmesinin daha yararlı olduğunu dile getiriyor: “Kişi süreci, ciddi bir hak kaybı endişesi yoksa kendi yürütmek isteyebilir. "Dava açılış masrafının üstüne bir de dava esnasında verilmesi gereken dilekçeler var. Avukatla süreci yürütemeyen kişi, bu sefer neyle karşı karşıya olduğunu bilmeden arzuhalciye koşuyor. Arzuhalcide yazdırılan dilekçe dolayısıyla uğranılacak hak kayıplarının maliyetinin yanı sıra bir de 300-500 lira arası arzuhalci maliyeti çıkıyor. Maalesef bu şekilde de davanın son aşamasına gelindiğinde yana yakıla avukata başvuran kişi sayısı da hiç az değil."
Çekişmeli boşanma davalarında tavsiye edilen avukatlık masrafı 40 bin lira. Tartak, avukatların masraflar nedeniyle bu rakamın altına boşanma davası almak istemediğini belirterek “Gerçi durum böyle ama ben şimdiye kadar 40 bin liradan boşanma davası almadım. Mesleki sorunları bir kenara bırakın, karşınızda ihtiyaç sahibi biri var ve ödeyemiyor. O nedenle de alamıyorsunuz tavsiye edilen rakamı. Çoğu meslektaşım da 40 bin lirayı peşin istiyor. Bunu eleştirmek için demiyorum; çünkü bu miktara anlaşılınca yıllarca sürecek bir mahkeme takibi söz konusu. Belki beş sene olacak. Bunu taksitle alsa bir sonraki ay, Türkiye’deki ekonomik koşullar nedeniyle alınan ücret anlamsızlaşacak. Bu nedenle avukatlar peşin talep etmeye başladı” diye konuşuyor.
‘TAMAM KALSIN, BÖYLE DEVAM EDELİM’
Geçtiğimiz yıl anlaşmalı boşanma davası için tavsiye edilen ücret ortalama 5 bin lira, çekişmeli boşanma için ise 10 bin ile 20 bin lira arasındaydı. Geçen seneki asgari ücret ve ekonomik koşullar düşünüldüğünde bu miktarlar da ‘yüksek’ sayılabilir. Ancak 2023 yılı için belirlenen avukatlık tavsiye ücretine, harç, dosya ve tebligat gibi dava sırasında talep edilen hizmetlere getirilen yüzde 100’ü aşan zamlar, boşanma davası açmak isteyip de vazgeçen sayısını artırdı mı?
Tartak’a konuyla ilgili gözlemlerini sorduğumuzda şu yanıtı alıyoruz: “Aslında son bir seneyi ele almak lazım. Görüşme yaptığım kişiler çoğunlukla kadınlar oluyor. Bunlar arasında maddi durumu çok iyi olan, ortalama olan ve kötü olan da var. Ancak maddi gelirin kaynağı evli olunan kişi olduğunda ve ortada çocuk varsa, kadınlar genelde şunları diyor: ‘Beni çocuklarımla tehdit ediyor, gidecek bir yerim yok.’ Boşanmak üzere olan kadın yeni bir hayat kurmaya hazırlanıyor. Düşünün; kira, varsa çocukların bakım ve eğitim masrafları, yaşam giderleri gibi pek çok şey var. Aslında burada en tali nokta, avukatlık ücreti kalıyor. Tüm bunların üstüne dava masrafları geldiğinde ‘tamam kalsın, böyle devam edelim’ noktasına gelebiliyor kadınlar.”
‘BOŞANSA DA AYNI ORTAMI PAYLAŞACAK KİŞİ SAYISI ARTABİLİR’
Bu kadınların yüzde 70’inin sahip olduğu ortak özelliği de şöyle açıklıyor Tartak: “Çoğu, evlilikten itibaren ziynet eşyaları, birikmişler gibi kalemleri erkeğe veriyor. En büyük acı da maddi olarak bu noktadan geliyor. Bu, üst sınıf olarak tabir edebileceğimiz kadınlar için de böyle. Erkeklerin yeri, evliliğe göre değişiyor da kadınların yeri değişmiyor maalesef.”
Tartak, bu durumun önümüzdeki dönemde ilişkilere farklı yansımaları olacağından bahsediyor: Boşansa da maddi gerekçeler nedeniyle evleri ayıramayanlar ya da boşanamayıp aynı evde yaşamak zorunda kalanlar… Tartak bununla ilgili şunları söylüyor: “Anlaşmalı boşanmayı başaranların yüzde 50’sinin, ev kiraları ve maliyetler nedeniyle fiziken aynı ortamı paylaşmaya devam edeceğini öngörüyorum. Çekişmeli boşanma gerektiren durumlarda da yüzde 80’i ya da 90’ı, maddi gerekçelerle vazgeçecek.”