Botan International kurucusu Mirad Bayram: Kürtçe medya eğitimi veriyoruz

Botan International’ın kurucusu Mirad Bayram, Kürtçe okur-yazarlık oranının düşük olduğuna dikkat çekti. Bayram, verdikleri Kürtçe medya eğitimini anlattı.

Abone ol

Semra Yansit

DİYARBAKIR - Botan International, Türkiye'de Kürtçe medya eğitimi veren ilk sivil toplum kuruluşu olarak kayıtlara geçti. Botan International’ın kurucusu ve aynı zamanda genel müdürü olan Mirad Bayram, gazetecilik yaptığı yıllarda Kürtçe medya eğitiminin eksikliğini hissettiğini ve Botan International ile medya eğitim projesini hayata geçirdiklerini söyledi.

Sınır Tanımayan Gazeteciler'in (RSF) kurumsal partnerleri olduklarını ve aynı zamanda Paris ofisiyle çalıştıklarını dile getiren Bayram, Botan International'ın merkezinin Şırnak’ta olduğunu, 2020'de ise Diyarbakır'da bir şube açıklarını söyledi.

Bayram, "Amacımız Türkiye’de dijital eğitimleri verebilmektir. Ancak sadece gazetecilik eğitimleri vermiyoruz. Burada çalışmalarını yürütmek isteyenlere de ücretsiz bir alan oluşturmak istiyoruz. Bu alanların içerisinde kullanıma açık bir stüdyomuz, bir haber ve bir söyleyişi odamız var. Stüdyomuzda bir yılda 450’den fazla video program hazırlandı ve yaklaşık 300 podcast kaydı yapıldı. Bu süre zarfında 13 atölye düzenledik. 161 kişi bizim eğitim programlarımıza katıldı. Katılımcıların 110'u ise kadındı. Kürtçe medya eğitimi veriyoruz ancak diğer alanda çalışan gazetecilere de açığız. Farklı ülkedeki gazeteciler de burada ağ kurma alanından faydalanabiliyor. Bunların dışında Türkiye’de Kürtçe gazeteciliğin yüzleştiği sorunları raporlaştırıyoruz. Ve bu raporları uluslararası platformda sunuyoruz" diye konuştu.

Mirad Bayram

‘KÜRTÇE MEDYA EĞİTİMİ OLUŞTURDUK’ 

Türkiye’deki nüfusun yaklaşık yüzde 25’inin Kürt olduğunu söyleyen Bayram, “Türkiye’de Kürtçe eğitim yasak. Hiçbir beşeri, fen ya da sosyal alanda eğitim alamıyorsun. Biz de bu konuya eğilip gazetecilik eğitimlerini atölyeler şeklinde Kürtçe vermeye karar verdik. Kendi alanında uzman olan, hem ulusal hem de uluslararası alanda çalışma yürüten 18 gazeteciyi bu eğitimleri vermeleri için davet ettik. Eğitimlerin içerisinde gazeteciliğin teknikleri, telefon gazeteciliği, diksiyon, haber spikerliği, podcast gibi çeşitli alanlarda atölyeler düzenledik. Legal çatıda Kürtçe medya eğitimi oluşturduk ve aynı zamanda bunun kitabını da yaptık. Eğitim yasak olduğu için müfredat kitabı yapmak da yasak. Kendi kendine öğrenme kitabının yasak olmadığını fark ettik. Böylelikle Kürtçe medya eğitimlerini yaptık ve bunları e-kitap olarak yayınladık" dedi.

‘DÜZENLİ MEDYA OKURYAZARLIĞI 50 BİNİN ALTINDA’

Türkiye’de Kürtçe medya okur-yazarlığın düşük olmasına vurgu yapan Bayram, sözlerine şöyle devam etti: "Yapılan araştırmalarda gördük ki 50 binden az düzenli medya okur-yazar var. 20 milyon Kürt'ün olduğu bir coğrafyada bu oran yüzde 1’in altına düşüyor. Rawest Research'e göre Türkiye'deki vatandaşların yüzde 16 ila yüzde 18'i evde Kürtçe konuşuyor. Kürtçeyi konuşup anlayabilen çok kişi varken, Kürtçe okuyan ve yazabilen çok az kişi var. Bunlara neden olarak; Kürtçenin yasaklı dil olması, eğitim dili haline getirilmemesi ve Kürtçe materyallerin suç sayılması gibi birçok sebep sayılabilir. Ama sonuç olarak Kürtler çok az okuyabilme becerisine sahipler. Bu yüzden görsel ve işitsel medyaya ağırlık verdik. Eğitim dışında bir de yayıncı kolumuz var. Atölye katılımcıları aldıkları eğitimden sonra bir haber hazırlarlar. Biz de bu haberlerin teliflerini öderiz. Botan Times diye bir kanalımız var. Bu haberleri orada yayınlıyoruz. Türkiye’de serbest gazeteci olarak çalışan birçok gazeteci var. Serbest gazetecileri ve basın kurumlarını biraraya getirmek için bir serbest gazeteciler ağı oluşturduk. Her medya kurumu hangi ilde hangi gazeteciler var ve hangi günler müsaitler görebiliyor. Onlara iş teklifinde bulunabiliyor.”

'DİYARBAKIR’DA 10 ÇEŞİT TÜRKÇE MEDYA EĞİTİM PROGRAMI VAR, KÜRTÇE İÇİN İSE BİR'

Türkiye’de 74 üniversitede Türkçe medya eğitimi olduğunu hatırlatan Bayram, şunları söyledi: "Google taramalarına göre, 200’den fazla Türkçe medya eğitim programı var. Ve bunun çoğunluğu Avrupa Birliği tarafından destekleniyor. Sadece Diyarbakır’da 10’dan fazla Türkçe medya eğitim programı var. Bu da şu demek oluyor, Kürt gençleri Türkçe medya eğitimini almak için 10 çeşit programa sahipler. Ancak bir tane Kürtçe medya eğitim kurumu ve sadece bir program var. Günlük çıkan bir tane Kürtçe gazete yok. Haftalık çıkan bir Xwebûn gazetesi var. 522 televizyon kanalı arasında sadece bir tane Kürtçe yayın yapan kanal var. O da devlet güdümünde. Türkiye’de 2 bin 500’den fazla gazete yayımlanıyor ve bunun yüzde 90’nından fazlası yerel gazete. Diyarbakır’da ise 15'ten fazla yerel gazete var ancak bir tane günlük Kürtçe gazete yok. Bu kadar zorluk ve baskının içerisinde Kürtçe medya eğitimi çok anlamlı.”