Bozdağ'dan anayasa açıklaması: 24 ve 41'inci madde çalışmaları tamamlandı
CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun başörtüsü açıklamalarından sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yaptığı anayasa değişikliği çağrısı gündem oldu. Adalet Bakanı Bozdağ, hazırlıkların tamamlandığını belirtti.
DUVAR - Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, anayasa değişikliği konusunda hazırlıkların tamamlandığını söyledi.
Muhterem İnce'nin Anayasa Mahkemesi üyeliği töreninin ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bakan Bozdağ, "24'üncü madde ve 41'nci madde çalışmaları tamamlandı, sunulacak aşamaya geldi. Cumhurbaşkanımız ‘sunun’ derse MYK'da sunarız" dedi.
ANAYASANIN 24 VE 41'NCİ MADDESİNDE NELER VAR?
Bozdağ'ın işaret ettiği maddeler ise şöyle:
Madde 24:
"Herkes, vicdan, dinî inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir. 14 üncü madde hükümlerine aykırı olmamak şartıyla ibadet, dinî âyin ve törenler serbesttir.
Kimse, ibadete, dinî âyin ve törenlere katılmaya, dinî inanç ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; dinî inanç ve kanaatlerinden dolayı kınanamaz ve suçlanamaz.
Din ve ahlâk eğitim ve öğretimi Devletin gözetim ve denetimi altında yapılır. Din kültürü ve ahlâk öğretimi ilk ve orta-öğretim kurumlarında okutulan zorunlu dersler arasında yer alır. Bunun dışındaki din eğitim ve öğretimi ancak, kişilerin kendi isteğine, küçüklerin de kanunî temsilcisinin talebine bağlıdır.
Kimse, Devletin sosyal, ekonomik, siyasî veya hukukî temel düzenini kısmen de olsa, din kurallarına dayandırma veya siyasî veya kişisel çıkar yahut nüfuz sağlama amacıyla her ne suretle olursa olsun, dini veya din duygularını yahut dince kutsal sayılan şeyleri istismar edemez ve kötüye kullanamaz."
Madde 41:
"Aile, Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır.
Devlet, ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması ve aile planlamasının öğretimi ile uygulanmasını sağlamak için gerekli tedbirleri alır, teşkilatı kurar."
Ne olmuştu?
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 3 Ekim akşamı Twitter'dan bir video yayınlamış ve "Türkiye'yi barıştırma yolu zor ve engebeli bir yol. Ve bu yolda hep beraber yürümek zorundayız. Bu yaralardan biri de başörtüsü mevzusu. Burada bizim de yanlışlarımız oldu geçmişte. Ama değişmeyi, öğrenmeyi bildik. Şimdi bir sonraki aşamaya geçme zamanı. Bu meseleyi toplum olarak aşma, geride bırakma zamanı. Konuyu, devlet ciddiyetiyle çözme ve siyasetçilerin iki dudağı arasından çıkarma zamanı. Evrensel hukuk ilkeleriyle uyum içinde bir kanuni çerçeve oluşturduk. Kadınlara giyim kuşamını siyasetin tekelinden çıkartıyoruz. Bu hakkı yasal güvenceye alacağız. Bunu bir tartışma konusu olmaktan tümüyle çıkartacağız. Yarın itibariyle bu yarayı sonsuza kadar kapatacak adımı atıyoruz. Kanun teklifimizi, grup toplantısından hemen sonra, TBMM'ye sunacağız. CHP Grubu, eksiksiz, amasız, fakatsız ve yüreklice bu kanunun arkasında duracaktır" demişti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise Kılıçdaroğlu'nun bu açıklamalarından sonra, "Gelin çözümü yasa değil anayasa düzeyinde sağlayalım" diyerek Anayasa değişikliği çağrısında bulunmuştu.
"Sen dürüstsen, o zaman gel bunu Anayasa’ya alalım ki bundan sonra kimse bu işin üzerinde oynayamasın" diyen Erdoğan, "Hemen ne yaptılar? Onun malum bir adamı var. 'Desteklemeyeceğiz' dedi. Bunu söylemeye başladılar. Öyle de olsa şu anda ben çalışmayı başlattım. Adalet Bakanımın riyasetinde şu an itibarıyla gerek Bekir Bey gerek Anayasa Komisyonu Başkanım, Adalet Komisyonu Başkanım, onlar şu anda bu çalışmayı yapıyorlar. 'Yanınıza milletvekili arkadaşlarımızı, MYK’den arkadaşlarımızı da alın çalışmayı hazırlayın' dedim. Devlet Bey’le de görüştüm bu konuyu. İnşallah bu işi hemen Meclis’e sunalım. Tabii ne olacak sunacağız? Anayasa değişikliği olarak. İnşallah arkadaşlar güzel bir hazırlık yapacaklar ve bu hazırlığı da Meclis’e sunacağız. Aile filan hepsi bu işin içinde. Öyle bir şey yapıyoruz ki hadi bakalım görelim seni. Bu işte ne kadar samimisin, değilsin; bunu burada göreceğiz. Aile kavramı bizim olmazsa olmazımız zaten. Çünkü güçlü bir millet, güçlü aileden olur. Şimdi bizim bunun çalışmasını da yapmamız lazım. Çünkü son zamanlarda topluma LGBT’yi soktular. LGBT’yle birlikte de bizim aile yapımızı bunlar dejenere etmenin gayreti içerisine girdiler. Öyleyse biz olması gereken ne ise onu yapacağız. Biz kimlerin LGBT’ci olduğunu biliyoruz zaten. Ama bunu da aile olarak gelip oraya koyalım. Burada da çıksın bakalım neresinden savunacak onu da görelim" demişti.
(HABER MERKEZİ)