Bu sebzeler hem tarlada hem ekranda büyüyor

Sabah işinize giderken, şöyle bir tarlanıza uğradınız, ürünlerinizi kontrol ettiniz, akşama da sofranızda tarlanızdan çıkan taze ürünleri afiyetle yediniz. Tüm bunlar, kaosun tam ortasında yaşadığınız şehir hayatında, birer hayal ürünü gibi geliyor değil mi?

Abone ol

DUVAR - İlk ablamdan duydum böyle bir yerin varlığını ve hemen sahipleriyle iletişime geçtim. İkisi kardeş üç kişinin yarattığı Komşuköy, şehirlilere gerçek bir metropol çiftçisi olabilmek için bir şans veriyor. Organik ürünleri satın alabilmek için neredeyse kredi almak durumuna geldiğimiz bu dönemde, internetten kendi ürünlerimizi yetiştirmek ve onları mevsiminde yiyebilmek gerçekten heyecan verici… Dedelerinin çiftçi olmasından esinlenen Özden ve Uğur Akyıldız ile Oğulcan Atay domatesin domates gibi koktuğu, biberin biber tadında olduğu ürünler sunuyor bizlere. Duyar duymaz dahil olmak istediğim bu sistemin nasıl işlediğini öğrenmek için Özden Hanım’la biraraya geldik.

Sizin cümlelerinizle alalım; Komşuköy nedir?

Temel olarak; üyelerin tamamen doğal yöntemlerle GDO’suz, hormonsuz, herhangi bir kimyasal kullanılmadan, mevsiminde sağlıklı ve lezzetli ürünler üretebileceği, bilgisayar başında online olarak yönetilebilecekleri tarlalarının bulunduğu bir sosyal yaşam platformu aslında… Kısaca doğayı internete adapte ettiğimiz bir ortam.

HASAT ZAMANI BİLDİRİM

Tamamen bilgisayar üzerinden yönetiliyor değil mi?

Komşuköy, GDO’suz, hormonsuz, doğal ve mevsiminde ürünler yetiştirebileceğiniz, bilgisayar üzerinden kolayca yönetebileceğiniz size ait olan gerçek bir tarla… Kabaklarınız burada büyüyorsa, ekranınızda da büyüyor, ürünlerinizin hasat zamanı gelince size bildirim geliyor ‘onaylıyor musunuz’ diye.

Özden Akyıldız, Komşuköy'ün sadece tarım yapılan bir yer olmadığını söylüyor.

City Farm oyununa benziyor; takas yapabiliyorsunuz, yetiştireceğiniz ürünleri seçebiliyorsunuz.. Biraz açabilir misiniz?

Bilgisayarda tarla yönetmek gerçekten de oyun oynamaya benziyor. Zaten üyelerin kolayca sürece dahil olabilmesi için oyun şeklinde bir arayüz tasarladık. Komşuköy’de her biri 20 metrekare olan tarlalarda, sıra usulü ekim yapılıyor. Sıra usulünü açıklamak gerekirse, tarla denildiğinde çizgiler çekilmiş toprak imajı düşünürsünüz. İşte o çizgilerden ekim yapılanların her biri, bir sıra demektir. Her sıraya türüne bağlı olmak üzere 6 ila 8 fide ekilebiliyor. Bir yıllık süreç, yaz ve kış olarak iki sezondan oluşuyor. 50 civarı ürün seçeneğimizden, tarla başına en fazla 14 sıra mevsimine uygun ürün ekilebiliyor. Oyun arayüzü üzerinden üyeler arası takas da mümkün.

ADRESE TESLİM HASAT

Diyelim sizden bir tarla kiraladım ama oraya gidecek ve ilgilenecek vaktim yok; işleyişi nasıl takip edebiliyorum? Bakım zamanı, hasat zamanı ne yapmam lazım? Ürünler eve mi gönderiliyor?

İsteyen kendi tarlasıyla ilgilenebildiği gibi, isteyenlerin de ekim, bakım ve hasat gibi işlemlerinin tamamı Komşuköy’ün profesyonel kadrosu tarafından gerçekleştiriliyor. Tarlalarda bulunan kameralar sayesinde ise 7/24 online olarak tarlanızı izleyebiliyorsunuz. Ürünleri tarladan toplandığı gün, en taze halleriyle üyelerin adreslerine gönderiyoruz.

Kiraladığım tarlamdan ne kadar ürün alabiliyorum?

İnsan sağlığına zararlı kimyasalların, hormon veya GDO’nun asla kullanılmadığı Komşuköy’de esas olan doğanın kendisidir. Tarlanızdan, doğa koşullarının el verdiği ölçüde çıkan tüm ürünler doğal tarım esaslarına uygun koşullarda yetiştiriliyor. Rekolte (yıllık ürün toplamı) konusunda, kilogram veya adet garantisi veremiyoruz, çünkü doğal tarım ve rekolte, sezonun doğa koşullarına göre şekillenir. Bazı sezonlarda bir üründen daha yüksek performans alınabiliyorken, farklı bir üründen -değişken doğa şartları nedeniyle- daha düşük performans alınabiliyor. Bu nedenle, tarlanız için ürün karması oluştururken çeşitliliğe önem vermenizi tavsiye ediyoruz.

KOMŞUYLA TAKAS MÜMKÜN

Kullanacağımdan fazla ürün yetiştirirsem ne olur? Takas sistemi nasıl işliyor?

Komşuköy’de tüketebileceğinizden fazla ürün yetiştirmeniz bir avantajdır. Fazla ürünlerinizi diğer Komşuköylülerle –bilgisayar ekranı üzerinden- kolayca ve ücretsiz takas edebilirsiniz. Bu sayede, o sezon yetiştirmediğiniz ürünlere de sahip olabilir, sofranızı daha da zenginleştirebilirsiniz. Ayrıca takas işlemleri ücretsizdir.

Arada tarlamı ziyaret edebilir miyim?

Bu harika bir fikir! Komşuköy tarlanız, sizin tarlanızdır. İstanbul Beykoz Cumhuriyetköy’de yer alan Komşuköy’e gelerek, kendi tarlanızı dilediğiniz zaman görebilirsiniz. İsterseniz bunu, ailece, doğada geçirilecek eğlenceli bir hafta sonu etkinliğine de dönüştürebilirsiniz. Dilerseniz, kendi tarlanızla bizzat ilgilenmeniz de mümkün.

Kendi tohumlarımı getirebilir miyim peki?

Komşuköy’de yetiştireceğiniz her fide ve tohum bizim bebeğimiz gibidir. Yetişecekleri tarlalar da onların odaları... Bebeğiniz için en doğal, en temiz ve sağlıklı ortamı yaratmaya özen gösterirsiniz. İşte biz de bu nedenle, her fide ve tohumun Komşuköy’ün doğal tarım esaslarına uygun, GDO’suz, hormonsuz, kimyasallardan uzak olmasına ve hem Komşuköy tarlalarının doğal atmosferine hem de sizin sağlığınıza zarar vermemesine önem veriyoruz. Bu nedenle dışardan getirilecek fide ve tohumları kesinlikle kabul etmiyoruz.

ÜYELİK BEDELİ 3500 TL

Peki tarla kiralamanın bedeli nedir?

Tüm işlemler ve gönderim dahil üyelik bedeli yıllık 3500 TL, bu fiyatı da taksitlendirebiliyoruz. Ayrıca üyelerimiz, Komşuköy’ün sosyal alanı olan Köy Kahvesi’nden ve üyelere özel çeşitli etkinliklerden de faydalanma imkanına sahip oluyor. Fiyata tarla, fide, tohum, tüm bakım ve hasat işlemleri ile İstanbul içi gönderim bedelleri dahildir.

Kurucu 3 kişi bir araya nasıl geldiniz? Daha evvel hangi sektördeydiniz?

Uğur zaten kardeşim, Oğulcan ise Bilkent Üniversitesi’nden çok yakın arkadaşım. Komşu Köy projesini geliştirmeden önce üç ortak olarak bir tasarım ajansı kurmuştuk. Reklamcılık sektöründeydik yani. İşimiz gereği, sürekli olarak şehrin merkezinde bulunmamız gerekiyordu. Plazalar arasında geçen yoğun mesai saatleri, giderek doğadan uzaklaşmamıza sebep oluyordu. Doğa ve doğal olan her şey bize uzak kalıyordu. Zaman içinde bu eksikliği yaşayanların sadece biz olmadığımızı da öğrendik. Şehir insanlarının doğayla bağlarını kuvvetlendirecek bir yol aramaya başladık.

Fikir önce kimin aklına geldi ve nasıl oluştu? Ya da bu fikri hayata nasıl geçirdiniz?

Üçümüzün de doğal olana özlemiyle başladı. Gelin görün ki biz İstanbul gibi bir metropolde yaşıyoruz. Avantajlarının yanında, doğadan uzaklaşmak gibi büyük bir dezavantajı var. Özellikle gıda konusunda. Süpermarketlerdeki besin değeri son derece düşük ürünleri tüketmek mecburiyetinde kalıyoruz. Şehirden ayrılmadan güvenle tüketebileceğimiz gıdalara ulaşacak bir yol ararken bu fikir ortaya çıktı ve güvenle tüketebileceğimiz gıdalara ulaşacak yolu öze dönerek bulduk.

'SADECE TARIM YAPILAN BİR YER DEĞİL'

Üçünüzün görevleri farklı mı?

Belli görev tanımlarımız yok. Hepimiz tarlaya da giriyoruz, eğitimler de veriyoruz, Komşuköy içinde organizasyonlar da gerçekleştiriyoruz. İlla bir tanım gerekirse ‘bizler çiftçiyiz’ diyoruz.. Dedelerimiz de çiftçiydi. Aslında fikrin çıkış noktasında bunun da etkisi olduğunu söyleyebiliriz. En doğal olanını kendimiz yetiştirebiliriz ve insanlara ulaştırabiliriz dedik. Uzun süren lokasyon belirleme ve Ar-Ge çalışmaları neticesinde 2014 yılında Komşuköy’ü hayata geçirdik. Komşuköy sadece tarım yapılan bir yer değil, doğayı merkezine koyan bir hayat tarzını temsil ediyor.

Sizler birebir tarlalarla ilgileniyor musunuz peki? Yani ellerinizi kirletiyor musunuz?

Bu iş ellerinizi toprağa bulamadan olmaz. Üçümüzden biri mutlaka tarlada oluyor. Tabii o kadar tarlada sadece üçümüz çalışmıyoruz. Profesyonel çiftçiler devamlı olarak tarlayla ilgileniyorlar zaten.