Bu yıldız kümesi neden dönüyor?

Evrenin oluşum ve işleyiş koşullarını açıklamak üzere oluşturulan “Standart Model” oldukça büyük bir meydan okumayla karşı karşıya. Daha önce Samanyolu ve Andromeda galaksilerinde tespit edilen bir olgu, yapılan yeni bir araştırmada Centaurus A galaksisinde de gözlemlendi. Bu sonuç, Standart Model’de radikal değişikliklerin önünü açabilir.

Abone ol

Basel Üniversitesi *

Son zamanlarda gökbilimciler, Centaurus A takımyıldızı içinde bulunan cüce galaksilerin dağılımını ve hareketlerini gözlemledi; şaşırtıcı biçimde, yaptıkları gözlemler sonucunda karanlık maddenin var olduğunu öne süren Standart Kozmoloji Modeli’yle çelişkili bulgulara ulaştılar. Basel Üniversitesi liderliğindeki uluslararası araştırma ekibi, elde ettikleri bilgileri “Science” dergisinde yayınladı.

Diğer büyük galaksiler gibi, Samanyolu galaksimiz de yörüngesinde bulunan bazı küçük, uydu galaksilerle çevrelenmiştir. Galaksilerin oluşumunu açıklayan Standart Kozmoloji Modeli’nin önerdiği kadarıyla, bu uydu galaksiler rastgele dağılmış olmalı ve ana galaksinin yörüngesinde dağınık biçimde dönmeleri gerekiyor. Standart Model, galaksilerin tamamının doğrudan tespit edilemeyen, görünmez bir karanlık maddeden oluştuğunu öne sürüyor.

Ancak Samanyolu ve Andromeda galaksileri üzerinde gerçekleştirilen gözlemler bu modele aykırı bulgular ortaya koyuyor: Gökbilimciler, birkaç yıl önce, uydu galaksilerin ana galaksinin çevresinde bir disk biçimindeki düzlemlerde sıralandığını ve bu düzlemler üzerinde birlikte döndüğünü keşfettiler.

Standart Model savunucuları, bu yapıları istisnai olgular biçiminde yorumluyor. Öte yandan, Basel Üniversitesi Fizik Bölümü’nden Oliver Müller’in liderliğindeki araştırma ekibi tarafından saptanan yeni bulgular, bu bulguların istatistiksel bir istisna olmadığını, aksine, evrende yaygın olan bir durumun göstergesi olduğunu açığa çıkardı.

BİR DÜZLEM ÜZERİNDEKİ TUTARLI HAREKETLER

Araştırmacılar, güneş sistemimize 13 milyon ışık yılı uzaklıkta bulunan Centaurus A adlı bir galaksinin çevresindeki uydu galaksilerin hareketlerini incelediler. Uydular, ana galaksiye dik olan bir düzlemde sıralanıyor. Bu düzlem, dünyaya uygun bir açıya sahip ve bu sayede nesnelerin hareketlerini belirleyebilmek amacıyla yıldız ışığının Doppler etkisi* kullanılabiliyor.

Bu sayede, araştırmacılar 16 uydu galaksiden 14’ünün aynı hareket modelini izlediğini ve muhtemelen ana galaksinin etrafındaki düzlemde dönmekte olduğunu saptayabildiler. Öte yandan, karanlık maddeyle birlikte hazırlanan model canlandırmalarına göre, bahsi geçen galaksideki uydu sistemlerinin yalnızca yüzde ellisinin bu şekilde davranması gerekiyor.

STANDART MODEL’E MEYDAN OKUYOR

Oliver Müller, “gözlemlenen tutarlı hareketler, yeni açıklamalar yapmamızı gerektiren evrensel bir olgu gibi görünüyor,” diyor. Bu durumda, gerçekleştirilen astronomik gözlemler, bilgisayar simülasyonlarına da meydan okuyor. Bu olgunun bir tesadüf ya da istisna olma ihtimalini ortadan kaldırmak mümkün; zira, Samanyolu ve Andromeda galaksilerinde zaten gözlemlenmiş olan bu netice, Centaurus A’da üçüncü defa saptanmış oldu.

Standart Kozmoloji Modeli, bu yapıların gelişimini açıklayamıyor; tam tersine, sonuçlar, gökbilimcilerin Science dergisinde aktardıkları üzere, uydu galaksilerin, iki büyük galaksinin çarpışması esnasında gel-git kuvvetlerince yaratılan kozmik artıkların dışındaki bir bölgede oluştuğu varsayımını güçlendiriyor.

*Doppler etkisi, ilk defa Avusturyalı fizikçi Christian Doppler tarafından öne sürülen ve onun ismiyle anılan, fizik bilimine ilişkin bir olgudur; bir dalganın gözlemlenen frekansında ya da dalga boyunda gözlemci ve dalga kaynağının birbirine göre hareket etmesi sebebiyle meydana gelen değişikliği tanımlamak için kullanılır.

Yazının aslı eurekalert.org sitesinde yayınlanmıştır.  (Çeviren: Tarkan Tufan)