Buğday alım fiyatı çiftçiyi memnun etmedi: 'TMO fiyat düşürüyor'

TMO ve tüccarların belirlenen fiyatların altında buğday alımı, üreticileri memnun etmiyor. Çiftçiler, gelir gider arasındaki makasın açılması nedeniyle üretimi sürdürmenin zorlaştığını söylüyor.

Abone ol

DUVAR - Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO), 4 yılı buğday ve arpa alım fiyatlarını ton başına makarnalık buğdayda 10 bin lira, ekmeklik buğdayda 9 bin 250 lira, arpada ise 7 bin 250 lira olarak açıklamıştı. Ancak TMO ve tüccarlar tarafından buğdayın ‘birinci sınıf kalitede’ olmadığı gerekçesiyle belirlenen fiyatın altında alım yapılıyor. TMO, 9 bin 250 lira olarak belirlediği buğdayı, çiftçiden 8 bin 250-8 bin 500 liradan alıyor. Tüccarlar ise buğdayı 7 bin-8 bin 750 lira arasında alıyor.

Buğday alım fiyatlarından şikâyet eden çiftçiler, bu fiyatlarla buğday ekiminin yapılmasının zor olacağını söylüyor.

‘ÜRETİCİ ZARAR ETTİĞİ BİR ÜRÜNÜ TEKRAR EKMEZ’

Bursa’nın Yenişehir ilçesinde buğday üreticileri, alım fiyatlarının belirlenen fiyatın altında kalması ve ödemelerin 45 gün gecikmeli yapılmasından dolayı şikayetçi. Yüksek üretim maliyetleri ve yurt dışından buğday ithalatı, çiftçilerin zarar etmesine neden oluyor.

Yenişehir Ziraat Odası Başkanı Sadi Aktaş, TMO’nun ‘birinci sınıf unluk buğday olmaması’ gerekçesiyle buğdayı 8 bin 250 liradan aldığını belirtiyor. Aktaş, “’Kalitesi bizim standartlarımızı tutmuyor’ diyor, fiyatı düşürüyor. Türkiye genelinde buğday üreticisi açıklanan ve alım yapılan fiyatlardan memnun değil. Seneye de üretimin düşeceği kesin. Çünkü zarar ettiği bir ürünü üretici tekrar ekmez” diyor.

Aktaş, buğday alım fiyatının 13 bin lira olması gerektiğini belirterek, üretimdeki maliyetleri hatırlatıyor. Aktaş, “Bir dönüm yerden 400 kilo alınan buğday, 8 bin 500 liraya satılıyor. Bir dönüme kullanılan gübrenin fiyatı sadece 950 -1050 lira arasında. Tohum, ot ilacı, mazot parası derken gelir gideri karşılamıyor” diyor.

‘YURT DIŞINDAN UCUZA ALINAN BUĞDAY TÜKETİCİYE YANSIMIYOR’

Türkiye Ziraat Odalar Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü’nde Tarım Bakanı ve cumhurbaşkanının olduğu bir toplantıda çiftçilerin şikayetlerini gündeme getirmiş, çiftçinin zarar ettiğini söyleyerek, desteklenmesini istemişti ama sonuç alınamadı.

Aktaş, Bayraktar'ın talebinin sonuçsuz kalmasıyla ilgili şunları söylüyor: “Bu hükümet, yıllardan beri başka ülkelerin ürettiği yağlık ayçiçeğini, buğdayını milletimizin parasıyla satın alıp, getirip Türkiye’ye ucuza satıyor. Ama bu arada kasadan ödediği parayı kendi çiftçisine ödese bu çiftçi üretim yapar. İthal buğdayı getiriyor, 8 bin 500 liradan yem fabrikalarına veriyor. Fabrikaya ucuz verilmesine rağmen bizim üreticimize, hayvancımıza yemi düşük ücretten mi veriyor? Hayır. Tüketicinin kullandığı ekmeği üreten fırınlara, un fabrikaları unu ucuz mu veriyor? Hayır. Ne anladık biz bu işten? Dışarıdan ucuz alınan ürün tüketiciye yansımıyor.”

‘BÖYLE GİDERSE BUĞDAY EKECEK ÇİFTÇİ BULAMAZLAR’

Yenişehir’de sekiz dönümlük buğday tarlası bulunan çiftçi İbrahim Kargın, tüccarların buğdayı 7 bin 500 liradan, TMO’nun ise 8 bin 750 liraya kadar aldığını söylüyor. Kargın, “Rusya savaşını Ukrayna ile sanırsın biz yapıyoruz. Onun bedelini Türk çiftçisi ödüyor” diyor.

Belirlenen fiyatın altına alım yapılmaması gerektiğini belirten Kargın, “Ama çeşitli bahaneler sunarak fiyatı düşürüyorlar. Böyle giderse buğday ekecek bir tane çiftçi bulamazlar. Mazot şu anda 46 lira. Sürekli artıyor. Dönümü 400 kilo veriyorsa gelir- gider dengesi başa baş oluyor. Kar elde edemeyeceksem ben bunu neden ekeyim? Bazı yerlerde dönümü 300 kilo buğday veriyorsa zarar ediyor” diye konuşuyor. 

Yenişehir Çevre Platformu'ndan Erkan Erdem, buğday alım fiyatlarında geçen yıla göre sadece yüzde 12 artış yapıldığını belirtiyor. Erdem, “Türkiye İstatistik Kurumu’nun yüzde 75’lik yıllık enflasyon oranı göz önüne alındığında, bu artış çiftçiler için çok yetersiz kaldı. Daha da kötüsü şu anda tüccarlar fiyatı daha da geriye çekmiş durumda. Yenişehir’de güncel fiyat ekmeklik buğdayda bir ton fiyatı 7 bin 500-8 bin  liraya kadar indi. Bu durum, çiftçilerin maliyetlerini karşılayamamasına ve üretimden vazgeçmelerine neden olabilir” ifadelerini kullanıyor.