Buğra Kavuncu: 'Hiçbir partinin bizim kadar hırpalandığını, linç edildiğini görmüyorum'

İYİ Parti İBB Başkan Adayı Buğra Kavuncu, "Hiçbir partinin bizim kadar hırpalandığını, linç edildiğini, 'nasıl olur da müstakil hareket edersiniz' eleştirilerine maruz kaldığını görmüyorum" dedi.

Abone ol

DUVAR - İYİ Parti İBB Başkan Adayı Buğra Kavuncu, Modoko Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı ve Modoko esnafını ziyaret etti. 

Kavuncu burada yaptığı konuşmada, "Biz yolumuza müstakil olarak hareket etme kararı verdik. Sadece bu karara saygı bekliyoruz, yani bizim gibi benim sayabileceğim 6 tane daha parti var hür ve müstakil olarak hareket etme kararı alan. Aslında bir nevi cesaret de verdik fakat hiçbir partinin bizim kadar hırpalandığını, hiçbir partinin bizim kadar linç edildiğini, hiçbir partinin bizim kadar nasıl olur da siz hür ve müstakil hareket edersiniz eleştirilerini, bunu ya da bazen hakarete varan eleştirilere maruz kaldığını görmüyorum" dedi.

Geçmişte de sanayicilik yapmış birisi olarak burayı ziyaret ettiği için mutlu olduğunu ifade eden Kavuncu, “Devlet her şeye yetişemez. Devletin burada görevi düzenleyici ve denetleyici olmaktır. Müteşebbisin önünü açmaktır, vatandaşın hemen ihtiyaçlarını karşılamaktır, inovatif ve farklı, dünyayla rekabet edebilecek sanayi kuruluşlarının var olmasına, onların önünü açmaya, devlet bir düzenleyici-denetleyici olarak rol oynamak durumunda. Bu kapsamda da bizim belediye başkanlığı dönemimizde sanayi kuruluşlarımıza ki İstanbul bu anlamda çok önemli, yani İstanbul’da bir belediye başkanı adayısınız, İstanbul’daki üreticilerin ihtiyaçlarını bilmek, anlamak ve belediye olarak ne yapabileceğinizi ortaya koymanız lazım. Bizim de bu kapsamda özellikle ara eleman konusunda yaşanan sıkıntıyı çözmeye yönelik projelerimiz var. Ara eleman bulmak hep bir sıkıntıydı bugün de gördüğüm manzara aynı. İstanbul'da sanayicilerimizin çoğu ara eleman bulma konusunda, teknik eleman bulma konusunda ciddi sıkıntı çekiyorlar. Biz de belediyenin sanayicilerle yapacağı işbirliği kapsamında bu ara eleman açığını kapatacak bir programı hayata geçirmeyi düşünüyoruz“ ifadelerini kullandı.

'İŞ DÜNYASININ DA DEPREME KARŞI ÇOK CİDDİ ÖNLEM ALMASI LAZIM'

Dijitalleşmenin önemine de değinen Kavuncu, “Dijitalleşmeyle beraber yazılım konusunda gençlerimizin eğitim alabileceği bir alt yapıyı yine belediye olarak var etmek istiyoruz. İstanbul Vakfı eliyle eğitim alma konusunda sıkıntısı olan gençlerin eğitim almasını sağlamak da direkt sanayiye yapacağımız katkılardan olacak. İstanbul'un 4 ana problemi var. Bunlardan bir tanesi barınma ki kentsel dönüşüm ve deprem problemi bunun içerisinde en büyük önceliğimiz. Sanayiciyi de bu dolaylı yoldan ilgilendiriyor. Naci Görür, son görüşmemizde 'Sanayicimizin deprem riskiyle ilgili özel bir çalışması yok' dedi. Birçok büyük sanayi kuruluşunu ziyaret etmiş ve şu soruyu sormuş: Deprem olması halinde nasıl bir tedbir veya depreme karşı nasıl bir önlem aldınız? İstanbul’da olası bir deprem sadece 600 bin bağımsız konutu değil, öyle gözüküyor ki daha ciddi kaybımız olacak. 99 depreminde, TÜPRAŞ’taki yangın haftalarca söndürülememişti. Dolayısıyla iş dünyasının da depreme karşı çok ciddi önlem alması lazım“ dedi.

'SEÇMEN VELİNİMETTİR'

İttifak tartışmalarına da değinen Kavuncu, “Bizim yapmış olduğumuz ittifak ülkemiz içindi. Bizim yapmış olduğumuz ittifak hiçbir zaman ne İstanbul'da ne Ankara'da ne de bir başka ilde bir belediye başkanının siyasi geleceğini var etmek için yapılmış bir ittifak değildi. Özellikle cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle beraber bu ittifaklar biraz daha mecburi ve zorunlu hale gelmişti. Biz bir muhalif partiyiz ve bu amaçla kurulmuşuz ve bu doğrultuda da bir ittifak yaptık. 14 Mayıs ve 28 Mayıs sürecinde arzu edilen değişiklik olmadı. Şimdi aynı şeyleri deneyerek farklı sonuçlar almak ve bunu arzu etmek çok doğru değil, mümkün de değil. Onun için biz yolumuza uygun ve müstakil olarak hareket etme kararı verdik. Sadece bu karara saygı bekliyoruz, yani bizim gibi benim sayabileceğim 6 tane daha parti var hür ve müstakil olarak hareket etme kararı alan. Aslında bir nevi cesaret de verdik fakat hiçbir partinin bizim kadar hırpalandığını, hiçbir partinin bizim kadar linç edildiğini, hiçbir partinin bizim kadar nasıl olur da siz hür ve müstakil hareket edersiniz eleştirilerini, bunu ya da bazen hakarete varan eleştirilere maruz kaldığını görmüyorum. Sahada inanın basının oluşturduğu algının çok dışında farklı bir durum var. Şunu duyuyoruz, büyük bir seçmen kitlesi biz sandığa gitmeyecektik ama şimdi sizin almış olduğunuz bu kararla sandığa gitmek için bir sebebimiz oldu. Hangi partiden olursa olsun bu 25 yıllık kavgadan bıkmış ve Türkiye'de yeni bir yolun, yeni bir alternatifin olmasını isteyen seçmenden de çok olumlu tepkiler alıyoruz. Ama sonuçta seçmen velinimettir, seçmeni duymak dinlemek bizim en büyük görevimiz asli vazifemiz“ ifadelerini kullandı.