Buhurdan Kafe: 'Hayır'ın bedeli bize ödetildi

Üsküdar'da Afet Yasası gerekçe gösterilerek kapatılan Buhurdan Kafe'den karara itiraz: Ülke ve Üsküdar'da olup bitenlere duyulan tepkiler nedeniyle referandumda hayır çıkmasının bedeli bize ödetilmeye çalışılmıştır.

Abone ol

DUVAR - İstanbul Üsküdar'da 16 Nisan Anayasa referandumu döneminde 'hayır' toplantılarının yapıldığı Buhurdan Kafe kapatıldı. İşletme sahibi Ali Erdoğan, CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu, KHK ile üniversiteden atılan akademisyen Cihangir İslam, kent savunucuları ve birçok Üsküdarlı bugün kafe önünde bir açıklama yaparak olayı protesto etti. İşletme sahibi Erdoğan kafenin kapatılmasının politik bir icraat olduğunu söyleyerek, "Üsküdar'da olup bitenlere duyulan tepkiler nedeniyle referandumda hayır çıkmasının bedeli bize ödetilmeye çalışıldı" dedi.

'GEREKÇE 6306 AMA...'

Üsküdar Balıkçılar Çarşısı'nda bulunan Buhurdan isimli kafe 12 Ekim Perşembe sabahı herhangi bir resmi bildirimde bulunulmadan, apar topar zabıta, iki otobüs dolusu çevik kuvvet ve özel tim tarafından boşaltılıp mühürlendi. Görünür gerekçe her ne kadar, binanın "6306 sayılı Afet Yasası üzerinden riskli yapı kapsamına alınması" olsa da işletme sahibi ve kafenin müdavimleri esas meselenin siyasi olduğunu öne sürüyor. Erdoğan, kafe boşaltılırken kendilerine süre bile verilmediğini belirtiyor: "Devletin resmi kolluk kuvvetleri, belediye görevlileri, çok açık biçimde siyasi hırs ve nefretle hareket ederek kafemizi, bize toparlanma zamanı vermeden özel tim eşliğinde boşaltmıştır. Yoksullara sağlık hizmeti verilmesi amacıyla rahmetli Vasıp Amca tarafından vakfedilen bina, tüzük değişikliği yapılarak amacı dışında birilerine rant oluşturulmaya çalışılmıştır. Vakıf medeniyeti kurmuş bir ecdadın torunları olarak bu durumu ne ahlakla, ne dinle ne de vicdanla bağdaştıramıyoruz. Vasıp Amca'nın kemikleri sızlıyor. Vakıf binasıyla aynı adada bulunan ve aynı yaşta olan diğer binalar yerinde dururken neden bu bina yıkılıyor? Çürük raporu alınmış onlarca bina, sahiplerinin defalarca belediyeye müracaatına rağmen aylarca yıkım için bekletilmektedir."

Buhurdan Kafe yıkımdan sonra bu hale geldi.

'BİRİLERİNE PEŞKEŞ Mİ ÇEKECEKLER?'

Erdoğan, "Özel tim eşliğinde bu acele tahliye niye? Birilerine peşkeş mi çekecekler?" diye sorarak şöyle devam etti: "Hilmi Türkmen (Üsküdar Belediye Başkanı) bu işin neresinde? Yetimlere ve yoksullara vakfedilen bu binadan birilerine rant oluşturulması hiç mi vicdanları sızlatmıyor? Bu nasıl anlayıştır? Biz bu vakıf binasının ranta aracı edilmesine asla müsaade etmeyeceğiz. Her zeminde bu konunun sonuna kadar takipçisi olacağız."

'HER KESİMDEN İNSAN GELİRDİ'

Erdoğan, kafenin açılış sürecini ise şöyle anlattı, "Uzun süre gemicilik yapmış, ardından bilahare Üsküdar'da esnaflık yapmaya başlamış, Rizeli bir kardeşinizim. 2013 yılında Buhurdan Kafe'yi her düşünceden ve her kesimden insanlarla birlikte açtık. Gayem hem maişetimi kazanmak, hem de Üsküdar'ın düşünsel ve kültürel hayatına naçizane katkı sağlamaktı. İktidar partisi milletvekili Metin Külünk, Refah Partisi yıllarından beri dostumuz ve ağabeyimiz olan Mehmet Bekaroğlu, o günkü Üsküdar Belediye Başkanı Mustafa Kara, diğer belediye başkanları, yazar-çizer ve her kesimden insanlar açılışa katılmıştı. Geçen zaman içinde ülke ve Üsküdar'da olup bitenlere duyulan tepkiler nedeniyle referandumda hayır çıkmasının bedeli bize ödetilmeye çalışılmıştır. Oysa çıkan bu sonuç yıllardır süregelen yanlış politikaların halk nezdinde cezalandırılmasıydı. Hilmi Türkmen böyle davranarak başarısızlığını asla gizleyemez."

Ali Erdoğan, son olarak kafe binasının güçlendirilmesi için birçok teklif sunduğunu fakat bunun kabul edilmediğini söyledi: "Kiracılık korunması, devir hakkının yok sayılmış; hatta güçlendirmenin bizzat kendimizce yapılması teklifi sunulmuş ancak tekliflerin hiçbirine cevap dahi verilmeyerek yıkım kararı alınmıştır. Bunca emek ve hak, keyfi kararlarla yok sayılmıştır. Defalarca görüşmeye çalıştığımız Hilmi Türkmen, yaptığını savunacak cesareti göstermek yerine emri 'yukarıdan' aldığını söylemiştir. Yapılan haksızlıkların, vatan, bayrak, din, diyanet diyerek örtülmeye çalışılması gibi Buhurdan Kafe'nin yıkılmasına da kılıf uydurulmuştur."

Kafenin sahibi Erdoğan son olarak şöyle dedi, "Hak, hukuk, adalet, vicdan, merhamet kavramlarına sahip çıkmanın tarih boyunca hep bedeli olduğunu biliyorum. Ben de Hz. Ali’nin dediği gibi zulmedenlerden olmaktansa mazlum olmayı tercih ediyorum. İlla da hak, illa da hukuk, illa da adalet, illa da vicdan demeye devam edeceğim. Mutlak hakim olan Allah’tır…"