Bursa'da asbestli toprakta maden aramasına tepki: 'Tarım ve halk sağlığı biter'

İnegöl'de asbestli toprağa sahip Sülüklügöl ve Eymir köylerinde MTA'nın altın ve antimuan madeni için sondaj çalışmalarına köylüler tepki gösterdi. Köylüler, tarım ve sağlığın etkilenmesinden kaygılı.

Abone ol

BURSA - Bursa'nın İnegöl ilçesi Eymir ve Sülüklügöl Köyü içerisinde kalan dağlık ve ormanlık alanda, Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü (MTA) kurumu tarafından altın antimuan maden aramasına halk sağlığı uzmanları ve köylüler karşı çıkıyor. Köylüler, ormanda ağaç kesimi yapılmasına ve siyanürlü çalışmaların bölgedeki tarımı, yerleşimi bitireceği gerekçesiyle maden çalışmalarına karşı çıkarken bölgedeki toprağın asbestli olduğu iddia ediliyor.

‘BİTKİLER HAYAT BULAMAYINCA GELİRİMİZİ KAYBEDECEĞİZ’

Eymir ve Sülüklügöl Köyü arazi inde altın-antimuan madeni aramak için dört yıl önce yüzey taraması şeklinde başlayan çalışmalar iki ay önce sondaj çalışmalarına dönüştü. Bölgede maden çıkartmak için geniş bir orman sahasının kesimine başlandı. Ormanlık alanlarında altın madeni arandığının farkına varan köylüler, madenin çıkarılmasına sulama ve içme sularına zarar vereceği, geçimlerini sağladıkları tarımı bitireceği gerekçesiyle karşı çıkıyor.

Eymir Köyü’nden Mustafa Ergün, “İki yerde sondaj işlemi yapılıyor. Başka yerlerde sondaj yapılması için hazırlık yapılıyor. 500-600 dönümlük ormanlık alanda kesim yapıldı. Köyün üzerinde sulama göleti bulunuyor. Sondaj çalışmaları aşağı doğru inecek gibi” sözleriyle çalışmaları anlattı.

Tarımla geçimlerini sağladıklarını belirten Ergün, “Burada altın madeni aranıyor. Siyanürlü çalışma yapılacak. Bizim göletimizin suyunu zehirleyecek. Biz de meyvelerimizi, sebzelerimizi suluyoruz. Bitkiler hayat bulamayınca biz de gelirimizi kaybedeceğiz” dedi.

'BÖLGEDEKİ BEŞ KÖYDE TARIMI YOK EDECEK'

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İnegöl İlçe Başkanı Zemci Şahin, köylülerin başvurusu üzerine orman sahasına giderek ağaç kesimini gördüklerini belirterek Sülüklügöl, Eymir, Kurşunlu, Süpürtü, Küçükyenice köylerinin siyanür zehrinden etkileneceğini aktarıyor:

“Köylülerin kaygısı, ağaçların kesilmesi ve siyanürün kullanılması. O ovadaki köylerin tarımını tamamen yok eder. Köylülerin sulama barajı var. Bu zehrin sulama barajına karışacağından endişe duyuyorlar.”

Şahin, köylülere önce, “Burada kesim yapacağız, yeni ağaçlar dikeceğiz” denildiğini, daha sonra iş makinelerinin gidip gelmeye başlamasıyla köylülerin şüphelendiğini, sorguladığını anlattı. Şahin, “Ormancılardan biri maden için sondaj yapıldığını ağzından kaçırmış. Köylülere bilgi verilmesi gerekiyordu ama köylülerden saklanmaya çalışılmış” diye konuştu.

‘ASBESTLİ TOPRAKTA MADENCİLİK FAALİYETİ KANSERE SEBEP OLUR’

Jeoloji Yüksek Mühendisi Dr. Eşref Atabey’in Mart 2024’deki “Türkiye’de illere göre kanserojen asbest bulunan yerler” araştırmasına göre, Türkiye’de 51 ildeki 106 ilçe sınırları içindeki toplam 237 köyde asbest zuhur ve yatakları bulunuyor. İnegöl’deki Sülüklügöl, Gökbağ ve Tekke Mahallesi arasında, Sülüklügöl Mahallesi 1,5 kilometre kuzeydoğusunda, 850 metre yükseklikte Kırıklık-Kuruçeşme Mevkii’nde krizotil asbest bulunuyor.

Halk Sağlığı Uzmanı Alpaslan Türkkan, asbestli toprakta madencilik faaliyetinin yapılmasını değerlendirdi.

Asbestin sağlığa olan etkileri nedeniyle kullanımının yasaklandığı ve asbestli topraklarda yerleşimlerin engellendiğini belirten Türkkan, “Asbestli topraklarda madencilik faaliyetleri halk sağlığına zarar verir. Madencilik faaliyeti sırasında asbest açığa çıkar. Açığa çıkan asbest lifleri havada uçabilir. Bu nedenle asbest etkilenimi sadece maden sahasıyla sınırlı kalmayacaktır. Açık alanda asbestle ilgili maden taraması yapılırsa 40-50 kilometredeki yerleşim alanlarında bulunan halk da etkilenir” açıklamasında bulundu.

Türkkan, havadaki asbest liflerinin solunmasından dolayı en sık karşılaşılan hastalıkları “Mezotelyoma, akciğer kanseri, gırtlak kanseri, yumurtalık kanseri gibi ölümcül olabilen hastalıklardır” diyerek saydı. Türkkan, “Madencilik faaliyetleri ne kadar uzun sürerse asbest maruz kalmak o kadar artacak ve halk sağlığı o kadar zarar görecektir. Söz konusu olan insan ve toplumun sağlığı olduğunda madencilik mi asbest zararımı biçiminde bir kâr zarar hesabı yapılamaz” ifadelerini kullandı.