Bursa’da TEKNOSAB örneği: Tarım değil sanayi korunuyor

Karacabey’de bulunan tarım alanları sanayi bölgesine dönüşüyor. Türkiye’nin ilk Teknoloji Sanayi Bölgesi’nde (TEKNOSAB) konut inşası için araziler alınıyor.

Abone ol

Pelin Akdemir

BURSA - Türkiye’nin en verimli tarım arazileri birbiri ardına çeşitli nedenlerle kaybediliyor. Bunun en son örneği ise Bursa Karacabey’in hemen yanında Taşpınar, İkizce, Orhaniye, Hürriyet ve Muratlı köylülerinin on yıllardır çiftçilik yaptıkları arazilerinde yaşanıyor. Burası Uluabat Gölü’nden Marmara Denizi’ne kadar uzanan geniş bir alanda en verimli arazilere sahip. Ancak bölgenin limanlara, yollara olan yakınlığı sanayicilerin de ilgisini çekiyor. Bu bölgeye Bursa Teknoloji Organize Sanayi Bölgesi (TEKNOSAB) adıyla Bursa Ticaret ve Sanayi Odası tarafından bir sanayi sitesi kuruluyor.

VERİMLİ OVAYA SANAYİ PROJESİ

Tarım alanlarının nasıl sanayi bölgesine dönüştüğünü öğrenmek için hikâyeyi en baştan anlatmak gerekiyor. Taşpınar, İkizce, Orhaniye, Hürriyet, Muratlı köylülerinin sahip olduğu araziye 2001 yılında bir sanayi bölgesi kurma çabası açılan bir dava ile engelleniyor. O dönem Bursa Barosu ve DOĞADER’in açtığı davalar 2010 yılında sonuçlandı ve bu talep mahkeme tarafından ret edildi.

Ancak bu mahkeme kararı, Bursa Ticaret ve Sanayi Odasında örgütlenen sanayicilerin önünü kesmedi. 2015 yılında projelendirilen Bursa Batı Organize Sanayi Bölgesi isim değişikliği yapılarak Bursa Teknoloji Sanayi Bölgesi (TEKNOSAB) olarak gündeme getirildi. Bölgeye ilk olarak sanayicilerin kurduğu bir kooperatif olan S.S.75. Yıl KOBİ Sanayicileri Toplu İşyerleri Yapı Kooperatifi (KOTİYAK) girmek istemişti. Sanayiciler bu bölgede bir sanayi sitesi kurma isteklerinden vazgeçmedi. KOTİYAK, projesine Başbakanlık Toplu Konut İdaresini katarak esnaf ve sanatkarlara yönelik bir sanayi sitesi kuracağını iddia ederek yeni bir başvuru yaptı. Bursa Valiliği ve Bursa İl Özel İdaresi bu yeni projeye onay verdi. Bu girişim de Bursa Barosu ve DOĞADER’in açtığı iptal davası ile engellendi. 2013 yılında mahkeme iptal kararı vererek bölgenin “sulu marjinal tarım arazisi” ve “sulu mutlak tarım arazisi” olduğunun altını çizdi.

MAHKEME KARARLARI SANAYİCİLERİ DURDURMADI

Fakat bu karar da sanayicileri durdurmadı. KOTİYAK ve TOKİ bölgenin “sanayi alanı” olarak değiştirilmesi için tekrar başvuru yaptı. Üstelik Çevre ve Şehircilik Bakanlığı da plana onay vermişti. Bu plan değişikliği de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın onaylamasına rağmen köylüler lehine tekrar iptal edildi. Dava sürerken TOKİ, iptali istenen 1-25 binlik plana dayanarak tarım arazileri için “kamulaştırma eylemi” başlatmıştı. Bu karara, 100’e yakın arazi sahibi kamulaştırma ve imar plan değişikliğine karşı dava açtı. Mahkeme, bölgedeki tarım alanlarına sanayi bölgesi kurulamayacağı yününde karar aldı ve bu kararlar Danıştay tarafından onaylandı.

2001 yılından 2014 yılına kadar mahkeme kararlarına rağmen, Bursa’nın en büyük sanayi bölgesi TEKNOSAB’ın kurulmasına devam ediliyor. KOTİYAK’a ait 2 bin 300 dönüm alan da TEKNOSAB’a dahil edildi. KOTİYAK’a karşı daha önce köylülerin yanında olan Karacabey Belediyesi ise TEKNOSAB için onay verdi.

ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI BURSA BATI OSB İÇİN ZEMİN HAZIRLIYOR

Karacabey Belediyesi’nin desteğini alan bu yeni proje, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın tarım alanlarına yapılaşmayı engelleyen çevre düzeni planlarının bazı hükümlerini değiştirmesi ile yapılaşmanın önünü açtı. Bursa Valiliği ile Ticaret ve Sanayi Odası’nın isteği üzerine 2015 yılında Nilüfer ve Karacabey ilçesi sınırları içinde 1270 hektarlık daha geniş bir alana Bursa Batı Organize Sanayi Bölgesi adıyla bir sanayi bölgesi kurulmak için çalışmalara başlandı. Alan, yüzde 90’ı şahıs arazisi olan Nilüfer ve Karacabey ilçelerine bağlı Badırga, Muratlı, Karakoca, Hürriyet, Taşpınar, Orhaniye, Çatalağıl köylerini kapsıyordu. Nilüfer Belediyesi kendi sınırları içindeki alana sanayi bölgesi kurulmasına itiraz etti. Bunun üzerine ilçenin sınırları içindeki 274 hektarlık alan projeden çıkartıldı. Sanayi bölgesinin Karacabey ilçesinin sınırları içindeki 874 hektarlık alana kurulmasına karar verildi.

Tarım alanlarının sanayi alanı olarak kullanılması için iş makineleri sürekli çalışıyor. 
KÖYLÜLER VE SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI YENİDEN DAVA AÇTI

Fakat bu yeni sanayi alanına da Ramsar Sözleşmesi ile korunan Uluabat Gölü yakınında tarım arazilerinin üzerinde kurulacak olması nedeniyle TMMOB’a bağlı odalar, Bursa Barosu, DOĞADER ve köylüler tarafından 2015 yılında bir dava açıldı. TMMOB Bursa İl Koordinasyon Kurulu’nun projeyi inceleyerek hazırladığı rapora göre sanayi bölgesinin kurulacağı alanın yüzde seksenlik kısmının sulu tarıma, yüzde on dokuzluk kısmının ise zeytin, kestane gibi özel ürünlerin yetiştirildiği bir alan olduğuna yer verildi. Bir diğer itiraz noktası ise Bursa’da birçok OSB olduğu ve bunların yüzde yetmiş beşinin doluluk oranlarını doldurmadığı gerçeğiydi. Yönetmeliğe göre, yeni sanayi bölgesi kurmak için kentteki sanayi bölgelerinin doluluk oranını yüzde 75’i geçmesi gerekiyordu. Oysa Bursa’da mevcut potansiyelin neredeyse yarısı dolu değildi. Üstelik Bursa Yenişehir Sanayi bölgesi gibi hiç fabrikanın olmadığı bölgelerde bulunuyor. Mahkemeye proje nedeniyle Taşpınar Köyü’nün arazi varlığının tamamının, diğer köylerde köylüleri yaşamsal tarımsal olanaklarının yok olacağı sunuldu. Benzer bir raporu Bursa Barosu, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’na sundu.

BAKANLIK, VALİ ONAYLI ‘KAMU YARARI KARARI’ ALDIRDI

2013 yılında yapılan çevre düzeni plan değişikliği mahkeme kararıyla bir kez daha tarım alanlarının korunamaması, azalması ve tarımsal alanların giderek artan yoğunlukta yapılaşmaya açıldığı gerekçesiyle iptal edildi. Sanayiciler, Karacabey’de bir sanayi bölgesi için “Tarım arazileri üzerinde bulunan sanayi kuruluşlarını planlı bir OSB’ye taşıyacağız” gerekçesini sunuyorlardı.

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Bursa Barosu’na verdiği yanıtta Batı OSB için incelenen yaklaşık 1270 hektarlık alandan Karacabey ilçesi sınırlarında kalan 837 hektarın sanayi bölgesi yeri olarak kesinleştiğini bildirdi. Bu sırada bakanlık, yasadaki “tarım dışı amaçla kullanılamaz” engelini aşmak için “vali onaylı kamu yararı kararı” aldırdı. Böylelikle yüzde 85’i mutlak tarım arazisi olan alan için Toprak Koruma Kurulu’ndan izin alma zorunluluğunu ortadan kaldırdı.

BİLİRKİŞİ HEYETİ KAMU YARARI GÖRMEDİ

Yer seçiminin ve Bursa Valiliği onaylı kamu yararı kararının Anayasa’ya aykırı olduğu, gerekçesiyle açılan bilirkişi heyeti raporunu sundu. Raporda, bölgenin tarım arazisi olduğu ve sanayinin bölgede geri dönülmesi mümkün olmayan zarara sebebiyet vereceğine vurgu yapıldı. Raporda bölgede başlayacak kentleşme ile Uluabat Gölü koruma alanının zarar görebileceği belirtildi. 

ÖNCEKİ MAHKEME KARARLARI VE BİLİRKİŞİ YOK SAYILDI

Ancak önceki mahkeme kararları ve bilirkişinin raporu yok sayılarak TEKNOSAB’ın kuruluşu Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın onayıyla 15 Temmuz 2015’de gerçekleşti. Hızla bölge köylülerinin arazileri üzerinde kamulaştırma kararları alınmaya başlandı. 2016 yılında altyapı ve kamulaştırma çalışmalarına başlanan TEKNOSAB için Bursa Büyükşehir Belediyesi, 1/100 bin ölçekli il çevre düzeni planı değişikliğini 23 Temmuz 2019’da onayladı.

DANIŞTAY’DAN HENÜZ KARAR ÇIKMADI

İki yıl süren davada, daha önceki KOTİYAK davasında alınan kararlar bu davada geçerli olmadı. Mahkemeden 19 Ekim 2017’de ‘üstün kamu yararı’ kararı çıktı. Bölge mahkemesi de 27 Mart 2018’de verdiği kararla mahkemenin kararını yerinde buldu. Mahkeme sonucunu değerlendiren avukat Cumhur Özcan, “Üstün kamu yararı denildiğinde her şey bitiyor” dedi.

Davayı bir üst mahkemeye taşıdıklarını, Danıştay’dan henüz karar çıkmadığını kaydeden Özcan, “Mahkeme yürütmeyi durdurma kararı vermediği için sanayi bölgesi kuruluyor. Mahkemeler, tarım arazilerinin korunmasına yönelik taleplerimizi eskiden kabul ederken artık kabul etmiyorlar. Bursa Ovası’nı kaybetmemizin sebebi de ‘kamu yararı’ kararıydı” diyor.  Özcan gelinen noktayı şu sözlerle özetliyor; “Bursa Batı OSB ismi, biz teknolojiyi kullanacağız, böylelikle çevreye zarar vermeyeceğiz, diyerek TEKNOSAB olarak değiştirildi. Organize sanayi bölgesi, bölgede tarım arazilerine, zeytinliklere zarar verir denilince değiştirdiler. Asıl hedef, Bursa’nın değil, Marmara’nın sanayi ihtiyacının karşılanması, taşımacılık için Ro-Ro Hatlarının kurulması.” 

‘DEVLET MÜSAADE ETMEYİNCE GÜZEL BİR İSİM BULDULAR’

Ekim 2021’e gelindiğinde Bursa Sanayi Ticaret Odası Başkanı İbrahim Burkay, TEKNOSAB'ın kamulaştırma süreçlerini 4 yıl gibi kısa bir sürede tamamlayıp, bölgeyi yatırıma hazır hale getirdikleri açıklamasını yapacaktı. TMMOB Bursa İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Feridun Tetik, bölgeye yapılan yatırımlar hakkında, “Güzel dilek ve temenniler var ama ne üreteceklerini bilmiyoruz. Henüz orada bir firma yok. Bursa’da yüzde 75 sanayi bölgelerinin doluluk oranı sağlanmadığı için devlet bir OSB’ye daha müsaade etmedi. Devlet müsaade etmeyince böyle güzel bir isim buldular” diye konuştu.

İNTERNETTE ‘TEKNOSAB DİBİ’ SATILIK TARIM ARAZİLERİ

Mahkeme heyetinin dikkate almadığı bilirkişi raporunda bahsedilen tarım alanlarının geri dönülemez şekilde yapılaşmaya açılma tehlikesi beş yıl sonra kendini gösterdi. KOTİYAK için 2000’lerde 20 bin liradan zorla kamulaştırılan alanlar, sonrasında TEKNOSAB için kamulaştırıldı. KOTİYAK’ın alamadığı araziler de TEKNOSAB’a devredilmek üzere kamulaştırıldı. Sanayi bölgesi için kamulaştırmayla köylüden satın alınan tarım alanlarında makineler vakit kaybetmeden çalışmalara başladı. Hatta köylüden satın alınmayan arazilere bile ‘sonradan anlaşırız’ denilerek makineler sokuldu. Karacabey Belediye Başkanı Ali Özkan da sanayi bölgesi için köylüleri ikna etmeye çalıştı. Köylülere “Sizin yararınıza olacak” diyen Özkan’a bazı köylüler tepki gösterdi. TEKNOSAB içinde yer alacak konutlar için köylülerin elinde kalan tarım alanları da satın alınıyor. Diğer yandan internet sitelerinde ‘TEKNOSAB dibi’ etiketiyle 2 milyona varan fiyatlarla tarım alanları satılıyor.

‘AYÇİÇEĞİNİ BİÇTİK, O GÜN TARLAYA MAKİNELER GİRDİ’

Davacılardan İkizce Köyü’nde arsalarını satmak zorunda kalan Mümün Erden, kardeşi ve kendisine ait 90 dönümlük araziyi 100 bin liradan kamulaştıran köylülerden biri. “Toprak verimli, ne eksen olur” dediği alanlar için 100 bin liraya anlaştıklarını ve parayı iki sene sonra aldıklarını söyleyen Erden, şöyle konuştu: “Taşpınar köylüleri bütün arazilerini verince bizim arazimiz arada kaldı. Kendi arazimize kamulaştırılan alanlardan giremedik. Hatta ayçiçeğini biçtik, o gün tarlaya makineler girdi. ‘Anlaşırız sonra’ dediler. Verilmeyen yerlere bile makineler girdi, çalışma yaptılar. Bizde mecbur kabul ettik. Ayçiçeğini bozacaklardı. ‘Bekleyin, biçelim’ dedik. ‘Bozarsak biz zararını veririz’ dediler. O gün biçtik, arkadan dozerler, kepçeler girdi, talan ettiler.”  

“Devlet ile uğraşamazsın” diyen Erden, köylülerden tarım alanlarının farklı yıllarda farklı fiyatlarla satın alındığını anlattı: “İlkten satanlar 30-40 bin liraya sattı. Biz 100 istemiştik. ‘Almayız, istimlak edeceğiz’ dediler. Geldik, gittik, anlaşamadık. 60’a çıkardılar. ‘Vermeyiz’ dedik. Sonunda 100 bini kabul ettiler. Tapuyu verdik bizde. Bizden sonra iki kişi daha arazileri bir sene sonra 150 bin liraya verdi. Ama şimdi oralar 1 milyonun üzerinde.”

ARAZİLERE TEL ÖRGÜ ÇEKİLDİ, KÖYLÜYE BASKI KURULDU

Tel örgü çekilerek köylülerin kendi arazilerine gitmelerinin engellendiğini aktaran Erden “Ne yapacağız araziyi? Ekip, dikmeyelim mi? Böyle baskı kurmaya başladılar. Biz 2000’li yılların başlarında almıştık arazileri. 20 sene bile kullanamadan elimizden gitti araziler” dedi.  

Yaşanan sürecin sonunda Bursa Ovası’nın en verimli arazilerine sanayi bölgesi kurmanın ve yapılaşmanın önü açılmış oldu.