Büyük yokoluşta altıncı dalga
Bilim insanları uyarıyor: Altıncı kitlesel yokoluş dalgası başladı. Bu sefer yok olanlar sadece dinozorlar olmayacak. Peki gıda krizi nasıl önlenecek? Hepsi Yeşil Gündem'de...
DUVAR - Kenya'da yaşayan son erkek beyaz gergedan Sudan, 45 yaşında hayatını kaybetti. Beyaz gergedanların soyunun tükenmemesi için geriye tek çare olarak suni döllenme kaldı. Zira, Kenya’da 1970’lerde 20 bin gergedan varken 1990’larda 400’lere düştü. Bugün bölgedeki toplam kuzeyli beyaz ve siyah gergedan sayısı 650 civarında. Kaçak avcılar tarafından avlanan gergedanların kilosu 50 bin dolardan alıcı bulabiliyor.
Yukarıdaki bu haber Mart ayının sonlarında dünya medyasında dolaşıma sokuldu ama biyoçeşitlilik bağlamında türü tehlikede olan tek canlı türü gergedanlar değil. Bilim insanları, canlıların kitlesel yokoluşunda altıncı dalganın başladığını ve bu son dalganın çok büyük bir gıda krizine de sebep olacağı uyarısını yapıyor.
Söz konusu kitlesel yok oluş dalgalarının sonuncusu 65 milyon yıl önce yaşandı. Beşinci ve son dalga dinozorların ve bugün fosilleri kayaçların yaşını hesaplamakta kullanılan deniz canlıları ammonitlerin sonunu getirmişti. Beşinci dalganın sebebi bugünkü Hindistan bölgesindeki volkanik patlamalar ve Meksika tarafına düşen gök taşı gibi doğal sebeplerdi. Bilim insanlarının ortalarında olduğumuz uyarısını yaptığı altıncı dalga ise tamamen insan kaynaklı.
ALTINCI DALGA BEŞİNCİDEN HIZLI
Dünya üzerindeki insan nüfusu son yarım asırda yüzde 130 arttı. Araştırmayı yapan bilim insanları, hem yaygın hem de nadir türleri analiz etti. 1900 ve 2015 yılları arsında 177 farklı memeli türünün neredeyse yarısı yok oldu. Günümüzde ise mevcut memelilerin dörtte biri, kuşların da yüzde 13'ü tamamen yok olma tehlikesi altında. Bütün bu veriler, türlerin ortadan kalkma hızının beşinci dalgadan çok daha hızlı olduğunu gösteriyor. Bu hızlanmanın en büyük sebepleri arasında aşırı avlanma, kaçak avlanma, kirlilik ve iklim değişikliği gösteriliyor.
Araştırma ekibi altıncı dalgayı biyolojik imha olarak nitelendiriyor. Araştırmayı yöneten Meksikalı bilim adamlarından biri olan Universidad Nacional Autónoma de México'dan Gerardo Ceballos "Bu kadar sert bir sıfat kullanmasaydık etik davranmamış olurduk" diyor.
SADECE 12 ÇEŞİT EKİN, BEŞ ÇEŞİT HAYVANLA BESLENİYORUZ
Dünya gıda stokunun dörtte üçü bugün sadece 12 çeşit ekin ve beş hayvan türünden geliyor. Bu tek tipçi yiyip içtiğimiz mahsulleri hastalık ve zararlı kimyasalların yarattığı risklerin daha geniş alanlara yayılmasına sebebiyet veriyor. Aslında, gıda olarak tüketilebilecek on binlerce farklı tür var ve bu türler hem bizi hastalıklara karşı koruyabilir ve doğayla uyumlu bir beslenme alışkanlığı edinmemizi sağlayabilir. Öte yandan şu anda en az bin ekili mahsul çeşidi tehlike altında. Buna ek olarak bu tek tip beslenme şeklini sürdürmeye devam edersek 1840'larda İrlanda'da bir milyon kişinin ölümüne sebep olmuş olan patates kıtlığı gibi bir kriz yaşamamız çok yüksek bir olasılık. Araştırma ekibindeki bilim insanları eğer türlerin korunması için gerekli adımlar atılır, gerekli tedbirler alınırsa dünyanın gene de 2060 yılında 10 milyara çıkacak olan insan nüfusunu doyurmayı başarabileceğini söylüyor.