Büyükelçi Moore: Büyükada iddianamesinde suç göremedim

İngiltere'nin Ankara Büyükelçisi Richard Moore, insan hakları savunucularının tutuklanması, 15 Temmuz darbe girişimi, YPG ve vize ücretleri konusunda açıklamalarda bulundu.

Abone ol

DUVAR - İngiltere'nin Ankara Büyükelçisi Richard Moore, 15 Temmuz darbe girişimi için "Şu anda mahkeme önünde bazı davalar var. Oldukça karışık bir resim çıkıyor. O gecenin tam belli bir resmi yok. Fakat bence kesinlikle Gülen hareketi önemli bir rol oynadı" dedi. YPG ile kısa vadeli taktik işbirliği yaptıklarını ancak silah vermediklerini anlatan Moore, Irak Kürdistanı'nda bağımsızlık referandumuna ise Bağdat yönetimiyle anlaşma sağlanmadan destek vermeyeceklerini söyledi.

CNN Türk'te Hakan Çelik'in sorularını yanıtlayan Moore dış politika gündemine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

'GÜLEN'İ TERÖR ÖRGÜTÜ OLARAK GÖRMÜYORUZ'

Türkiye FETÖ’yü 15 Temmuz darbe girişiminin arkasındaki terör örgütü olarak görüyor. İngiltere böyle görüyor mu?

- Ben bir tartışmaya girmek istemiyorum. Biz terörist örgüt olarak tanımıyoruz. Çünkü belirli bir süreç var bunu adlandırmak için. Fakat bu önemli bir şey değil. Bu darbe girişiminin arkasında Gülen hareketinin olduğunu iyi biliyoruz. Geçen yıl temmuz ayında Hürriyet gazetesinde mülakatım çıktı. Ve o noktada ben dedim ki, -evet tam kanıtım yoktu- 'bence bu darbe girişiminin arkasında Gülenci elemanlar var'.

Türkiye, bu konuyu pek anlatamadı mı? Siz diyorsunuz ki İngiltere bunu düşünüyor. Fakat Amerika'da ve Almanya'da bunun anlaşılmadığını, kabul edilmediğini görüyoruz...

-Ben bir hâkim değilim. Şu anda mahkeme önünde bazı davalar var. Oldukça karışık bir resim çıkıyor. O gecenin tam belli bir resmi yok. Fakat bence kesinlikle Gülen hareketi önemli bir rol oynadı. Onların yanında belki Fethullahçı olmayan elemanlar vardı, olabilir. Fakat kesinlikle Gülen hareketi rol oynuyor. Pensilvanya'daki Fetullah Gülen ile bağlantısını biliyor muyum? Yok, bilmiyorum. Bu nedenle Türk hükümeti bu darbe girişimine katılan insanlara karşı bir de Türkiye Cumhuriyeti kurumlarına gizlice girmeye çalışanlara karşı tedbirler almakta haklı.

'ENDİŞELERİMİZ VAR, SORUŞTURMA BİRAZ GENİŞLEDİ'

Bildiğiniz gibi Almanya ile gerginlikler var. İngiltere'de endişelerimiz var. Bu darbe girişiminden sonra soruşturma biraz genişledi. Sadece Gülenci hareketine karşı değil, biraz genişledi. Özellikle milletvekilleri, gazeteciler... Öncelikle Cumhuriyet, Özgür Gündem... Yani bir günlük onursal yayın yönetmenliği yapan kişiler... Ve en son olayda Uluslararası Af Örgütü lideri tutuklandı. Uluslararası Af Örgütü bildiğiniz gibi Londra'da kuruldu. Savcının iddianamesini okudum, ben avukat değilim. Fakat okurken gerçekten suç bulamadım. Kesinlikle Türk mahkemelerine bırakıyorum. İnşallah mahkeme yakın gelecekte, özellikle Uluslararası Af Örgütü yöneticilerini serbest bırakacak.

'KAPALI KAPILAR ARDINDAN BİR ŞEYLER SÖYLÜYORUZ'

Çünkü bu maalesef Türkiye için biraz zarar veriyor. Kesinlikle kişisel olarak bu zararı engellemek istiyorum. Hassas bir konuya değiniyorum biliyorum, fakat önemli. Ama biz, özellikle sayın Başbakan May bu konulara değiniyor. Sayın başbakan ve cumhurbaşkanına kapı arkasında bir şeyler söylüyoruz. Fakat bu konuda biraz endişeliyiz.

'BAŞBAKAN BANA EMİR VERDİ ‘DESTEK VERİN’

15 Temmuz’un ardından İngiltere Başbakanı Theresa May bana emir verdi; 'Türk hükümetine tam destek verin' dedi. Çünkü seçilmiş cumhurbaşkanının seçilmiş hükümetine bir darbeydi. Kesinlikle 2016 yılında böyle bir girişim kabul edilemez. Bu nedenle tereddütsüz destek verdik hükümete.

'YPG İLE TAKTİK İŞBİRLİĞİ'

YPG'yi terör örgütü olarak görüyor musunuz?

-Gerçekten bu konunun hassasiyetini iyi biliyorum. Ve PKK konusunda gerçekten İngiltere belki Türkiye'nin en iyi ortağı. Yıllardır çok yakın işbirliği yapıyoruz. YPG ile ilgili soru çok zor bir soru. Rakka DEAŞ'ın gayri resmi başkenti oldu ve DEAŞ İngiltere için çok çok büyük bir tehlike. Kısa vadeli taktik olarak YPG ile işbirliği yapılıyor. Bunu inkar etmek istemiyorum.

'REFERANDUMA KARŞIYIZ'

Sayın Barzani gelecek aylarda referandum yapacağını söyledi. Biz buna karşıyız. Şu aşamada olamaz. Eğer Bağdat ile Erbil arasında bir uzlaşma olursa o farklı. Fakat bu tip bağımsızlık referandumu yapmak, Bağdat'ın desteğini almazsanız tehlikeli. Ve biz buna karşıyız.

Bir de Rakka'yı bir tarafta bırakın. Eğer Suriye'nin geleceğine bakacak olursak Türkiye ile İngiltere'nin görüşleri oldukça benziyor.

YPG’ye İngiltere silah veriyor mu?

-Hayır. İşbirliği yapıyoruz ama silah vermiyoruz. Ilımlı (Özgür) Suriye Ordusu’na da silah vermiyoruz. Aynı politikamız var.  İngiltere parlamentosundan izin almadılar.

'KUDÜS'TE GERGİNLİK AZALTILMALI'

Mescid-i Aksa’da üzücü hadiseler yaşandı, bir krize dönüştü. Bir şey söylemek ister misiniz?

- Bu konuda uzman değilim. Bu bölge çok hassas. Hem dini hem siyasi bakımdan çok hassas. Bu nedenle son bilgime göre, bir uzlaşmaya varıyorlar. En azından bu tip gerginliği azaltmak lazım. Hem Ürdün hem İsrail ile görüşüyoruz. O bölgedeki ülkelerle görüşüyoruz.

'KIBRIS'TA GÜVEN EKSİKLİĞİ VAR'

- Kıbrıs,meselesinde İngiltere de garantör bir ülke. Kıbrıs sorunu niye çözülmedi?

- Crans-Montana görüşmelerine katıldım. Her iki taraf arasında büyük bir güven eksikliği var. Atina ile Ankara arasında büyük bir güven eksikliği var. Çok önemli bir sorun. Tabi ki geçmişin yaraları çok derin. Yani özellikle 1963’teki, 1974’teki olayların çok acı hatıraları var. Bu atmosferde çözüme varmak biraz zor. Fakat gerçekten, Crans-Montana’da neredeyse çözüme vardık. BM Genel Sekreteri hepimize, ‘Lütfen sakin bir kafayla değerlendirme yapın’ dedi. Şu anda hepimiz bunu yapıyoruz. Ben diplomatım her zaman umut var.

- Türk vatandaşlarını İngiltere konusunda ilgilendiren bir Ankara antlaşması var. Bu anlaşma hala geçerli mi? Askıya alındı mı?

- Müracaatları alıyoruz, hâlâ yürürlükte. Ancak Ankara Antlaşması'nın geleceğini bilmiyorum. Brexit konusunda büyük bir çalışmamız var. Belki listenin birinci sırasında değil ama gelecek aylarda bu konuda Türk yetkililerle görüşeceğiz.

VİZE ÜCRETİ

- İngiltere vizesi niye bu kadar pahalı?

- Biraz pahalı kabul ediyorum. Çünkü gerçekten seyahat pahalı. Otel, uçaklar…

- 10 yıllık vize 3 bin Lira gibi bir şey…

- Genellikle iş adamları için büyük bir sorun değil. Ama onun sebebi belli. Biz bu vize ücretlerini göçmen sistemimiz için kullanıyoruz. Yoksa başvurucular ödemezse, kim ödeyecek? Vergi mükellefleri ödeyecek.