Büyümüş çocuklar için bir film: Köpekler Adası
68. Berlin Film Festivali başladı. Festivalin açılış filmi Köpekler Adası çocuklar için biraz sert, büyükler için de çok çocuksu...
Ahmet Boyacıoğlu - ahmet@festivalonwheels.org
BERLİN- On yedi yıl uzun bir zaman. Dieter Kosslick 2001 yılında Berlin Film Festivali’nin yönetmenliğini üstlenmiş. Ben de on yedi yıldır gazeteci olarak Berlin’e geliyorum. (sinema yazarı diyemiyorum, çünkü daha çok festival ile ilgili yazılar yazıyorum. Bana ‘spoiler’ diyenler de var. Olabilir. Çok da önemsemiyorum, zaten Türkçesi olmayan bir sözcük.) Dieter Kosslick’in Berlin Film Festivali ile imzaladığı sözleşme Mayıs 2019’da sona eriyor. Kosslick 1948 doğumlu, yani emeklilik yaşlarına gelmiş durumda. Ancak on yedi yıl içinde Berlin Film Festivali'ni geliştirdiğini, yenilediğini ve önemini arttırdığını gönül rahatlığıyla söyleyebilirim.
‘Talent Kampus’ adıyla başlattığı, ‘Berlinale Talents’ olarak devam eden, genç sinemacılara yönelik ‘okul’, şimdi dünyadaki birçok festivalde aynı adla sürdürülüyor. 2000’li yılların başında Berlin Film Festivali'nde adı sanı anılmayan Alman birkaç yıl öncesine kadar festivaldeki bütün kataloglar parayla satılırken sadece ‘Alman Filmleri Kataloğu’ ücretsiz olarak dağıtılmaktaydı.
Hepimizin yaşadıkça öğrendiği gibi, ‘hiçbir iyilik cezasız kalmaz’. 2017 Yılının Kasım ayında 79 Alman yönetmen, Kosslick karşıtı bir bildiri yayınladılar ve ‘Sinema için yanıp tutuşan, dünya çapında ilişkileri olan ve Berlin Film Festivali’ni Cannes ve Venedik kalitesinde geleceğe taşıyabilecek yetenekte yeni bir festival yönetmeni istediklerini’ belirttiler. Rakamlarla değerlendirmek gerekirse Berlin her yıl programına aldığı 400’e yakın film ile Cannes ve Venedik’ten çok önde, çünkü Cannes Film Festivalinde 130, Venedik’te ise 80 film gösteriliyor. Berlin ayrıca her yıl 350.000’den fazla biletli izleyici ile de dünyanın en büyük festivali.
TOPLANTILAR BAŞLADI
Dieter Kosslich yine de kimseye kendini sevdirememiş gibi görünüyor. Festival başlamadan birkaç hafta önce Alman film eleştirmenleri ‘Kosslich’ten sonra ne olacak?’ konusunu tartışmak üzere toplantılar düzenleyeceklerini açıkladılar. İlk toplantı gece saat 23.00’de bir birahanede yapılacakmış. O saatte ne konuşacaklarını insan merak ediyor. Şaka gibi ama gerçek. Dedikodulara göre asıl amaç Mayıs 2019’da sözleşmesi bitecek olan Kosslick’in bu yıl festivali bırakmasını sağlamak. Bir film festivalini sahile vurmuş kocaman bir balinaya benzetirim hep. Kurtlar, kuşlar, herkes üzerine üşüşür ve ısırırlar, gagalarlar. Ne diyeyim, Allah Dieter Kosslick’e sabır versin.
Canlandırma sinemasına hep pozitif ayrımcılık yapmak gerektiğini düşünürüm. Kızım da canlandırma eğitimi aldı ve beş dakikalık bir canlandırma filmi yaptı. Filmi bitirene kadar da iki arkadaşıyla birlikte bayağı hırpalandı. Sözün kısası, cep telefonuyla film çekip evde kurgulamaya benzemiyor canlandırma. Berlin Film festivali bu yıl Wes Anderson’un yönettiği ‘Köpekler Adası’ (Isle of Dogs) adlı canlandırma filmiyle açıldı.
Birkaç yıl önce ‘Budapeşte Oteli’ ile Berlin’de çok sevilen Anderson’u açılış filmiyle tekrar Berlin’e çağırmak akıllıca bir düşünce. Filme gelince: kötü mü kötü bir belediye başkanı var, kentteki bütün köpekleri yakalayıp çöplerin depo edildiği bir adaya gönderiyor. Olay Japonya’da geçiyor ve insanlar kedi severler ve köpek severler olarak ikiye ayrılmış durumda. Belediye başkanının 12 yaşındaki evlatlığı Atari’nin köpeği de adaya yollanınca, çocuk köpeğin peşinden adaya gidiyor ve macera başlıyor. Filmde bir sürü konuşan köpek var ancak köpekleri bir kenara bırakıp hangi oyuncular köpekleri seslendiriyor, ona bakmak gerek: Edward Norton, Bill Murray, Jeff Goldblum, Scarlett Johansson ve diğerleri. Filmle beraber bu oyuncuları da Berlin’e getirince çok iyi bir açılış filmi seçilmiş oluyor.
‘Köpekler Adası’ gerçekten büyük emek harcanarak yapılmış bir film. Jenerikte bin kişinin adı var. Bunu baştan kabul etmek gerek. Ancak film çocuklar için biraz sert, büyükler için de çok çocuksu. Sonuçta hangi izleyici kitlesine yönelik olduğu sorusu havada kalıyor. Film üzerine biraz tartıştık ve ‘Köpekler Adası’nın büyümüş çocuklar için yapılmış bir film olduğuna karar verdik. İyi seyirler.