Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’nde nükleer sızıntı iddiası Meclis gündeminde

DEM Parti'li Hüseyin Olan, Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’nde nükleer sızıntı yaşandığı iddialarıyla ilgili Meclis araştırması açılmasını talep etti.

Abone ol

DUVAR - DEM Parti Bitlis Milletvekili Hüseyin Olan, Çam ve Sakura Şehir Hastanesi'nde nükleer sızıntı yaşandığı iddiasını Meclis gündemine taşıdı. Hüseyin Olan, konuyla ilgili TBMM Başkanlığına bir araştırma önergesi verdi.

Hüseyin Olan, Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Onkoloji Servisi’nde meydana gelen olayın tüm yönleri ile araştırılması, kamuoyundan gizlenmesi ve olayın örtbas edilmesi çabasında içinde olanların ortaya çıkartılması ve kamuoyunun aydınlatılması amacıyla bir Meclis araştırması açılmasını talep etti.

Hüseyin Olan’ın önergesinin gerekçe kısmında şu ifadeler yer aldı:

"AKP iktidarı süresince sağlık sektöründe yurttaşlar birçok sorunla karşı karşıya kalmış ve sorunlar gündemden düşmemiştir. Bunlardan biri de geçtiğimiz aylarda Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesinde meydana gelen nükleer sızıntı olayıdır. Bu olayın kamuoyundan gizlenmiş olması büyük bir skandaldır ve bu skandal bir kez daha hastanelerde çalışan sağlık emekçilerinin ve yurttaşların can güvenliğinin olmadığını açıkça göstermiştir.

Çam ve Sakura Şehir Hastanesi F Blok’ta (Onkoloji Hastanesinde) 25.01.2024 tarihinde nükleer sızıntı meydana gelmesine rağmen söz konusu olay hakkında hastane yönetimi, İl Sağlık Müdürlüğü veya Sağlık Bakanlığından bir açıklama yapılmamıştır. Hastanede çalışan bir emekçi tarafından TBMM’ye sunulan bir dilekçe ve söz konusu dilekçenin basına yansıması ile İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü ve hastane yönetimi tarafından açıklama yapma zarureti doğmuştur. Sağlık çalışanları ve halk sağlığı açısından nükleer sızıntı gibi ciddi bir tehditin hastane yönetimi tarafından biliniyor olmasına rağmen aylarca gizlenerek kamuoyuna duyurulmaması ve olayın örtbas edilmeye çalışması, İl Sağlık Müdürlüğünün ise hastane yönetiminin tavrını desteklercesine bir eylemsizlik halinde olması sağlık sisteminin içler acısı durumunu da ortaya koymuştur.

Böylesi ciddi bir olayı kamuoyundan gizleyen hastane yönetiminin ve İl Sağlık Müdürlüğünün açıklamalarının doğru sayılması mevcut tabloda mümkün değildir. Kaldı ki; söz konusu skandalın gizlenmesi ve kamuoyuna yansımasını engelleyen İl Sağlık Müdürlüğünün başında bulunan kişi, bugün Sağlık Bakanıdır. Dolayısıyla yaşanan skandala ilişkin Sağlık Bakanlığı tarafından yapılacak açıklama da anlamsız hale gelmiştir.

Diğer yandan İyonlaştırıcı Radyasyon ve Radyonüklit Kullanılarak Sunulan Sağlık Hizmetleri Hakkında Yönetmelik, 13.04.2023 tarihinde Resmî Gazetede yayınlanmıştır. Söz konusu yönetmeliğe göre sağlık hizmeti sunumu kapsamında iyonlaştırıcı radyasyon ve radyonüklit kullanılarak tetkik, teşhis ve tedavi amaçlı uygulanan radyoloji, nükleer tıp, radyasyon onkolojisi hizmetleri ile ağız, diş ve çene radyolojisi hizmetlerinin sunulduğu binaların vasıflarını, iyonlaştırıcı radyasyon kaynağı nedeni ile ışınlanmalara karşı hastaların ve sağlık çalışanlarının  güvenliğine ilişkin usul ve esaslar belirlenmiş olmasına rağmen bu esaslara göre hareket edilip edilmediği tam bir muammadır. Yine Nükleer Düzenleme Kurumu (NDK) Nükleer Tıp Uygulamalarında Radyasyondan Korunma Programı’na ilişkin bir kılavuz hazırlamıştır. Söz konusu kılavuzda belirtilen hususların yine yerine getirilip getirilmediği konusu izaha muhtaçtır.

Tüm bu yaşananlar ve skandallar ortadayken Çam ve Sakura Şehir Hastanesinin Onkoloji Hastanesinde meydana gelen nükleer sızıntı olayının; tüm yönleri ile araştırılması, kamuoyundan gizlenmesi ve örtbas edilmesi çabasında içinde olanların ortaya çıkartılması   ve halkın aydınlatılması adına bir araştırma komisyonu kurulması elzemdir."