'Çamurlu ayakkabım, kırmızı halılar, basıcam tabii ki aşk olsun!'
Hiza, Gazapizm’in diğer albümlerimden çok farklı bir sound ve çeşitlilik sunuyor. Lirikler daha keskin, öfke daha da bileylenmiş. Bir olgunluk çalışması Hiza. Albümdeki on şarkının onu da hit olacak nitelikte. Ama açık ara öne çıkan; Dayan, Efkar, Yaşanırsa Diye, Pisliğin Üstüne Basmışlar, Unutulacak Dünler, Perişan, Sağı Solu Kes şarkıları oluyor.
Gazapizm yeni albümü Hiza ile çıtayı yükseltiyor, şahlanıyor. Müzikal tavrını, soundunu genişleten, parlatan bir yol izliyor Hiza’da. Kayıtlarda canlı çalınan enstrümanlar ve enstrüman çeşitliliği, farklı sesleri meç etmesi onun yaptığı müzikte sınırları genişletme arzusuna tekabül ediyor. Sanırım bunun bir adım sonrası da sınırları kaldırma olarak yansıyacak şarkılarına. Ki şimdiden ileride yapacaklarının izini güçlü bir şekilde yansıtıyor Hiza’daki şarkılar. Senfonik bir atmosferin de hakim olduğu albümün müzik prodüktörlüğünde Okan Çam ve Ateş Berker Öngören’in imzaları var. Ve şahane bir iş çıkarmışlar. Gazapizm’in müzikte yapmak istediği çok seslilik, çok çeşitlilik anlayışı Hiza’nın müzikal alt yapısına yansıtılmış. Mesela, Pisliğin Üstüne Basmışlar şarkısında çok sesli vokal topluluğu An Koro’nun yer alması gibi. Albümün ilk klibi ve çıkış parçası da olan bu şarkı Hiza’nın en çok ses getirecek şarkılarından biri. Şarkının dinleyeni dansa davet edecek hızlı bir temposu, ritmi var ancak bu dans içinde isyanı, öfkeyi barındırıyor. Sokağın ve mücadelenin dansı bu. Geri dönmenin mümkün olmadığı bir düzlükten sesleniyor, “adalet temelse, mülk kimin” diye sorguluyor, paçalara bulaşan, üstüne basılan pisliklerden söz ediyor bu şarkıda Gazapizm.
Elbette “pislik” imgesi içerisi ve dışarısı karşıtlıklarıyla beraber ele alınıyor. Bu insanın içi ve dışı, görünenle görünmeyen olarak okunabilir. Aynı zamanda iç mülkü, dış sokağı temsil ediyor onun şarkısında. Sokak gerçeği, mülk gizlenmiş olanı işaret ediyor. Mülk, eşitsizliği ya da yukarı çıkmak için her türlü pisliğe bulaşanların kazandığı haksız kazancı anlamak için bir örnek. Sınıfsal eşitsizlik ve öteki olanın ezilmesi bu şarkıda fazlasıyla öne çıkıyor. Ezen ve ezilenler onun şarkılarının ana konusu olduğundan, ezenlerin, elinde tuttukları gücü kir ile özdeşleştiriyor. Kir; zalimlik, ihanet, haksızlık ve kötülüğün temsili olarak yer alıyor onun şarkısında. Ancak yüzeydeki kirden değil, içerdeki kirden söz ediyor.
Şarkıya çekilen klip de şarkının meselesini daha iyi anlamamıza olanak sağlıyor. Can Evrenol’un çektiği klipte su ve ateş göndermeleri pislikten arınma, kurtulma olarak veriliyor. Damacanalarla su taşıyanlarsa sokağın, mahallenin çocukları. Çocuk vurgusu önemli. Çocuk ve su masumiyeti, temizliği imliyor. Çocuk, aynı zamanda temiz bir geleceği de işaret ediyor. Doğru zeminde durmayı. Belki de albüme Hiza adının verilmesi bundan. Amaç, eğri giden tüm çizgileri düzeltmek olabilir. Eğer hayatın, insanın hizasını ya da ayarını bozan adaletsizlikse, onu yola getirmek ancak eşitliği sağlamakla mümkün olabilir. Hiza aynı zamanda var olan düzene, verilen tüm komutlara, sunulan sahte gerçekliğe karşı da bir başkaldırı. Dayan şarkısında “kumandanım değil hiç kimse, önce şu ayağını bi indir” sözleri alt üst ilişkisine de öfkeli bir tepki. Dayan’ın albümün açılış şarkısı olması, bundan sonra anlatılacakların bir önsözü olduğunu düşündürüyor. Yükü, onun öyküsü. Hatta yükü, öyküsünün ta kendisi. Hem kendi özel hikayesi var şarkıda, mücadelesi, sırtlandığı yükte neler bulduğu, hem de sokağın, tüm ötekilerin hikayesi… Dayan bu anlamda sabrı değil, direnci işaret ediyor. Dayan şarkısı hem liriğiyle hem de müzikal alt yapısıyla öne çıkıyor. Korhan Futacı da saksafonuyla eşlik ediyor Gazapizm’e. Şarkının yarattığı etkiyi ikiye katlıyor onun yorumu.
Adaletsizlik Gazapizm’in şarkılarında önemli bir mesele. Yoksulluk da öyle. Yoksulluğun yarattığı sosyal dışlanmanın izleri sert ifadelerle yer buluyor. Tüm bunlar, yorumuna öfke olarak yansıyor. Ezilenlerin öfkesini yansıtıyor. Mesela Unutulacak Dünler şarkısındaki “açsa karnın, yağma artık isyan sayılır” sözlerinde yağma ve açlık kilit sözcükler. Aslında albüm boyunca ezenlerin gücünden söz ederken asıl yağmanın ezenler tarafından gerçekleştirildiğini de hissettirir bize. Bu minvalde baktığımızda ezenlerin yağmasına karşı bir yağmadan da söz eder. Açlığa sebep olanlar suçludur. Ve açlık dolayısıyla yapılan yağma, aslında yağma değil, isyandır. Hizanın bozulduğu bir durumdur. Başkaldırıdır.
Dayan şarkısındaki “Ödülleri toplar bu kara çocuklar, ödün neden kopar, çamurlu ayakkabım, kırmızı halılar, basıcam tabii ki aşk olsun” sözleri de sisteme çomak sokmaktır. Gazapizm’in yapmak isteği tam da budur aslında. Eğri giden bütün çizgileri kırmaktır. Cem Adrian’la sözlerini ortak yazdıkları ve düet yaptıkları Yaşanırsa Diye şarkısında “bükülmedim kıl payı” demeleri de bundan. Sadece Cem Adrian’la düet yapmamış Gazapizm, Perişan şarkısında Gaye Su Akyol, Unutulacak Dünler’de Bahar Sönmez, Efkar’da Deniz Sungur ona eşlik ediyor. Deniz Sungur, Efkar şarkısının müziklerine, sözlerine de katkı sağlamış ve yorumuyla da dikkat çekiyor. Enstrüman çeşitliliğinden söz etmiştim yazının başında. Kemanda İdil Han, perdesiz gitar ve bass gitarda Erdal Eriş, Ateş Berker Öngören, trompette Fırat Akçan, saksafonda Korhan Futacı, çelloda Osman Güngördü, yaylılarda Argo Strings yer alıyor. Mix ve mastring’de Barış Büyük’ün, yine bazı şarkıların mix’inde Okan Çam’ın imzası var.
Kısacası, Hiza, Gazapizm’in diğer albümlerimden çok farklı bir sound ve çeşitlilik sunuyor. Lirikler daha keskin, öfke daha da bileylenmiş. Bir olgunluk çalışması Hiza. Albümdeki on şarkının onu da hit olacak nitelikte. Ama açık ara öne çıkan; Dayan, Efkar, Yaşanırsa Diye, Pisliğin Üstüne Basmışlar, Unutulacak Dünler, Perişan, Sağı Solu Kes şarkıları oluyor. Daha ne olsun.