Çanakkale’nin içme suyu maden tehlikesinde

Koza Altın İşletmeleri A.Ş. tarafından, Çanakkale’de yapılmak istenen maden projesi, kentin tek içme ve kullanma suyu olan Atikhisar Barajı’nın su toplama havzasında kalıyor.

Abone ol

Seçkin Sağlam

ÇANAKKALE - Koza Altın İşletmeleri A.Ş., ikinci kez aynı alanda altın madeni projesi için başvuruda bulundu. Merkeze bağlı Serçiler ve Terziler köyleri civarında bulunan alanda, “Altın-Gümüş Madeni Açık Ocak İşletmesi” projesi için ÇED süreci başlatıldı. Söz konusu projeye ilişkin, yöre halkını proje hakkında bilgilendirmek, görüş ve önerilerini almak amacıyla 30 Mart tarihinde halkın katılım toplantısı düzenlenecek.

Koza Altın, aynı bölgede ikinci kez ÇED başvurusu yaparken, 2017 yılında “ÇED olumlu kararı” mahkemece iptal edilmişti. Çanakkale Belediye Başkan Yardımcısı İrfan Mutluay, “Çanakkale Belediyesi olarak müdahil olacağız, hukuki ve demokratik tüm haklarımızı sonuna kadar kullanacağız. Su kaynağımız olan Atikhisar Barajı’nı koruma noktasında elbette ki, geri adım atmayacağız” dedi.

10 MİLYON TON KAYAÇ, 3.2 MİLYON TON ALTIN VE GÜMÜŞ CEVHERİ ÇIKARILACAK

1880,92 hektar büyüklüğündeki ruhsat sahası içerisinde 50,29 hektar, 116,16 ruhsat alanı içerisinde ise 65,36 hektar olmak üzere, iki ayrı alanda toplam 115,65 hektarlık alanı kapsayan projede açık ocak işletmeciliği yöntemi uygulanacak. 25 ay süreceği öngörülen proje süresince 3,2 milyon ton altın ve gümüş cevheri çıkarılması ve 10,2 milyon ton ekonomik değeri olmayan kayaç çıkarılacağı hesaplanıyor. 3,2 milyon ton cevher de işlendikten sonra yaklaşık 180 bin ONS altın ile 175 bin ONS gümüş çıkarılması planlanıyor. Projenin gerçekleştirilmesi planlanan ÇED Alanı-1’in yaklaşık 10 ha’lık kısmı şahıs arazisi, yaklaşık 40 ha’lık kısım ise orman alanı olurken, ÇED Alanı-2’nin ise yaklaşık 12 ha’lık kısmı şahıs arazisi olup, yaklaşık 53 ha’lık kısmın ise orman alanında bulunduğu öğrenildi. Toplam yatırım bedelinin 6 milyon 500 bin TL olan projenin tamamı, kentin tek içme ve kullanma suyu kaynağı olan Atikhisar Barajı’nın su toplama havzası üzerinde bulunuyor.

PROJE, ARKEOLOJİK SİT ALANLARI ÇEVRESİNDE

Altın-Gümüş Madeni Açık Ocak İşletmesi projesi ÇED başvuru dosyasında yer alan bilgilere göre, proje iki ayrı arkeolojik sit alanı çevresinde bulunuyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı Çanakkale Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 28 Haziran 2018 tarihli kararına göre, proje alanı yakın çevresinde, iki ayrı arkeolojik sit alanı yer alıyor. Bu alanlardan ilki, 3. derece arkeolojik sit alanı olan ve 10,2 milyon ton kayacın getirileceği depolama alanının bulunduğu ÇED Alanı-2’nin güney sınırının hemen dışında yer alan Tepetarla yerleşimi. Diğer alan ise ÇED Alanı-2’ye 350 metre uzaklıkta yer alan 1. derece arkeolojik sit alanı kapsamındaki Madenkaya Kalesi.

KOZA’NIN AYNI BÖLGEDE İKİNCİ GİRİŞİMİ

Koza Altın İşletmeleri, bölgede daha önce yine altın madeni projesiyle gündeme gelmiş, o projenin de “ÇED olumlu” kararının yürütmesinin durdurulması ve iptali için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na dava açılmıştı. Çanakkale İdare Mahkemesi tarafından, iki kez bilirkişi heyeti raporu istenen ilk proje için 6 Ekim 2021 tarihinde “ÇED olumlu kararı”nın yürütmesinin durdurulmasına karar verilmişti. Çanakkale 1. İdare Mahkemesi tarafından 30 Kasım 2021 tarihinde ise karar iptal edilmişti. İlk projenin mahkeme kararları ardından Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından ÇED süreci sonlandırılırken, Koza Altın İşletmesi ikinci proje için harekete geçti.

Çanakkale Belediye Başkan Yardımcısı İrfan Mutluay, “Dava sürecinin ardından, farklı bir alan, ancak yine aynı bölgede yeni bir proje ile karşı karşıyayız. İptale neden olan bilirkişi raporu, su kaynaklarının korunmasına yönelik bir manifesto gibiydi bana göre. Özellikle iklim krizi, iklim değişikliğine bağlı küresel kuraklıkla birlikte su havzalarının korunması gerektiğini söyledi bilirkişiler. Çok önemli bir rapordu, sadece Çanakkale’de değil, dünyanın birçok noktasında dikkate alınması gereken bir rapordu. Mahkeme de bu rapora dayanarak önce yürütmeyi durdurma ve iptal kararı verdi” dedi.

‘KENTİN İÇME VE KULLANMA SUYU RİSK ALTINDA’

Koza Altın İşletmeleri’nin çalışmaları sırasında, asit maden drenajı ve açığa çıkan ağır metallerin yüzey akışları ve yer alt-yerüstü sularını tehdit edeceğini, kentin tek içme ve kullanma suyu kaynağına karışma riski olduğunu ifade eden Mutluay, “Bunun dışında, madencilik faaliyeti ile birlikte yoğun ağaç kesimi söz konusu. Bu da barajımızın kullanım ömrünü kısaltıyor. Ağaçların kesilmesiyle birlikte sahada ciddi bir erozyon başlıyor. Bunu da gördük; yağışlarla birlikte, toprakların baraja sürüklendiğini, barajdan gelen toprak renkli suların Sarıçay’dan aktığını gördük. Dolayısıyla, gerek barajın kısa sürede dolmasına, ihtiyaca cevap veremez hale gelmesine sebep olacağı gibi bunun dışında ağır metal kirliliğinin de barajı tehdit edeceğini söylüyoruz” dedi.

Çanakkale Belediye Başkan Yardımcısı İrfan Mutluay, projenin Çanakkale'nin içme suyunu tehdit ettiğini söyledi.
‘KURUMLARA UYARI YAZISI YAZDIK’

Bölgede sondaj faaliyetlerinin devam ettiğini de söyleyen Mutluay, “Geçtiğimiz günlerde, Çanakkale Belediye Başkanımız Ülgür Gökhan ile birlikte Terziler-Serçiler bölgesine gittik. Burada sondaj çalışmalarını da yerinde gördük. Burada, Atikhisar Barajını besleyen derelerin toprakla dolduğunu, bir takım sondaj çalışmalarında kullanılan malzemelerin dere yataklarına sızmış olduğunu gördük. Bununla ilgili olarak da ilgili kurumlara uyarı niteliğinde yazı yazdık. Bu sürece de Çanakkale Belediyesi olarak müdahil olacağız, hukuki ve demokratik tüm haklarımızı sonuna kadar kullanacağız. Su kaynağımız olan Atikhisar Barajı’nı koruma noktasında elbette ki geri adım atmayacağız” diye konuştu.

KOZA ŞİRKETİ, 2016 YILINDA TMSF’YE DEVREDİLMİŞTİ

Koza Davetiye Mağaza İşletmecilik A.Ş ve Koza İpek Holding A.Ş firması tarafından, 2005 yılında, Newmont Mining Corporation Şirketi’den Türkiye taşeronu Normandy Madencilik A.Ş.'nin bütün hisselerini satın almıştı. Şirket, 2010 yılının şubat ayında 2,2 milyar lira piyasaya değeri ile halka arz edilmişti. 'FETÖ' soruşturmaları kapsamında 2016 yılında TMSF’ye devredilen şirket, çalışmalarını TMSF kontrolünde sürdürüyor. Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu Başkanı Muhiddin Gülal, geçtiğimiz yıl yaptığı açıklamalarında Koza Altın'ı Türkiye Varlık Fonu'na devredebileceklerini belirtmişti.