Çankırı Emniyet Müdürü: Hastanede günlerce ağladım, siz ağlamayın

Çankırı Emniyet Müdürü Saadettin Aksoy, korona virüsü tedavisini tamamlayarak taburcu oldu. Aksoy yaşadıklarını "Her gün, her saat, her dakika değişen, sizi tünelden önceki son çıkışa kadar götürüp, önünden 'U' dönüşü yaptıran bir süreç. Perişan ediyor. Ben günlerce ağlayarak, duygulanarak ne mesajlar okudum" şeklinde anlattı.

Abone ol

DUVAR - Çankırı Emniyet Müdürü Sadettin Aksoy, yeni tip korona virüsüne (Covid-19) karşı verdiği mücadeleyi kazanarak Çankırı Devlet Hastanesi'nden taburcu oldu.

Emniyet Müdürü Aksoy, tedavi sürecinin ardından sosyal medya hesabından yaşadıklarını anlattı.

Aksoy, korona virüsünü trafik kazasına benzeterek, "Hem beklendik hem de sizin başınıza gelmez gibi düşünüyorsunuz. Emniyet kemerinizi takmışsınız, hız limitlerine, tüm trafik kurallarına uyuyorsunuz ama uymayan bir başkası gelip size çarpıyor ve darmadağın oluyorsunuz. Bize de öyle geldi" ifadelerini kullandı.

Kendisinin korona virüsüne karşı dikkatli olduğunu ancak yine de virüse yakalandığını aktaran Aksoy, "Küçük belirtileri önemseyip test yaptırdık. Benimki pozitif, eşiminki negatif. Sevindirici olan akciğer tomografimdi. Temiz görünüyordu. 'İyi bari' dedik evde geçireceğiz inşallah grip gibi. Keşke herkes böyle atlatsa. Olmadı, birkaç gün içinde tüm semptomlar değişmeye başladı, yüksek ateş, öksürük, vücut kırgınlığı, kırgınlık dediysem göz yuvalarım ağrıyordu" ifadesini kullandı.

'ÇOK YORUCU, YIPRATICI, MORAL BOZUCU'

Virüsün ciddiye alınması gerektiğini vurgulayan Aksoy, şunları kaydetti:

"Hastaneye yattığımda tansiyonum 8,5 /4,5'ti. Artık basit trafik kazasından çıkmış, resmen kamyon çarpmışa dönmüştük. 14 gün hastanede kaldık her gün, her saat, her dakika değişen, sizi tünelden önceki son çıkışa kadar götürüp, önünden 'U' dönüşü yaptıran bir süreç. Çok yorucu, yıpratıcı, moral bozucu. Bu süreci virüsün insafına bırakmayalım, gerçekten ciddiye alalım, kendi sokağa çıkma yasağımızı ilan edip izole olalım, uzak duralım, 2 maske takalım. 'Bana gelmez' demeyin, geliyor, yakalıyor, perişan ediyor. Şakası yok, hem de hiç yok. Ben günlerce ağlayarak, duygulanarak ne mesajlar okudum, siz okumayın. Keşke burada isim isim daha yazabilsem ama herkes kendini biliyor, iyi ki varsınız. Bugün evimden bu cümleleri yazabiliyorsam hep o güzel enerjiniz ile. Özellikle de plazma bağışında bulunanlara." (AA)