Çavuşoğlu: Montrö'ye harfiyen uyuyoruz, ne Rusya ne başkasının endişesi olmasın
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "Türkiye Montrö anlaşmasını harfiyen uyguluyor. Ne Rusya'nın ne başkasının endişesinin olmaması lazım" dedi.
DUVAR -ABD gemilerinin Karadeniz'e gitmesi planı üzerine çıkan tartışmaların ardından Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye'nin Montrö Anlaşması'nı harfiyen uyguladığı mesajını verdi. Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Biden arasındaki görüşme konusunad "ABD tarafı 'planlıyoruz' dedi. Biz de her gün ne zaman olacak diye sormuyoruz" dedi.
NTV'de konuşan Çavuşoğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
UKRAYNA GERİLİMİ: Rusya'yla Türkiye arasında birçok alanda işbirliği var, ikili ticaret hacmimiz, yatırımlar, enerji yatırımları ayrıca Suriye'de Libya'da hatta şimdi Karabağ'da ortak gözlem misyonumuz var. Bazen karşı taraflarda olmamıza rağmen işbirliğine dönüştürebiliyoruz. Burada Türkiye iki ülke arasında taraf değil. Türkiye'nin tutumu açık, dengeli ve yapıcı. Rusya'yla da etkilemez, Ukrayna'yla da etkilemez.
MONTRÖ: Türkiye Montrö anlaşmasını harfiyen uyguluyor. Tüm kıyıdaş ülkeler içinde, anlaşmaya taraf ülkeler ve kıyıdaş olmayanlar için de uyguluyor. Ne Rusya'nın ne başkasının endişesinin olmaması lazım. 2020'de ABD'de 14 başvurusu olmuş. 5'ini iptal etmiş, 9'u geçmiş. Kurallar belirlenmiş, Boğazlar'da geçiş kurallar çerçevesinde oluyor.
KANAL İSTANBUL: Kanal İstanbul tartışması tamamen farklı. Kanal İstanbul'un Montrö'yle bir ilgisi yok. Gemilerin geçiş hem Boğaz'dan hem Çanakkale Boğazı'ndan geçişleri düzenlenmiş ve Karadeniz'de kalış ve toplam tonajı belirlenmiş. Geminin nereden geçtiğinin önemi yok. Ne kadar kalabileceği ve tonaj belirlenmiş. Ticari gemiler ücretsiz geçiyor. Kanal İstanbul açıldığı zaman ticari gemilerin geçmesi ücretli olabilir. Bu Montrö'yü ihlal anlamına gelmez.
ABD DIŞİŞLERİ BAKANI İLE GÖRÜŞME: Sayın Blinken'la telefonda yaptığım ilk görüşme ve Brüksel'deki ilk fiziki görüşmede ikili ilişkilerimizi enine boyuna değerlendirdik, sorunları da dile getirdik. Gerek S400, gerek ABD'nin YPG ve PKK'ye verdiği desteği konuştuk. Olumlu konuları da konuştuk. Bir yol haritasında ilerlememiz gerektiği konusunda mutabıkız. İlk iki görüşmede bunları değerlendirdik ama son görüşmemizde ikili ilişkilerimizde diyaloğun devam etmesi konusunda birkaç cümleden sonra daha çok Afganistan, İstanbul Konferansı, Suriye ve bölgesel konularda ne düşündüğümüzü konuştuk. Bu son derece önemlidir. İkili ilişkilerde olumsuz konular da var, olumlu konular da var. Bunları bir kenara bırakarak bölgesel konularda birlikte çalışma arzusu geleceğe yönelik olumlu bir adımdır. Stratejik önemi gösterir. Diğer sorunların da çözümüne sebep olacak dersek çok iyimser bir yaklaşım içinde oluruz. Diğer meseleleri çözmemiz için yol haritası üzerinde samimi bir şekilde müzakere edip uygulamada da göstermemiz gerekiyor. Çözemezsek CAATSA, S400, FETO, ABD'nin PKK'ya verdiği destekler bu şekilde devam ederse tabii ilişkilerimizi olumsuz anlamda etkiler"
BİDEN'IN ERMENİ SOYKIRIMINI TANIMA VAADİ: Geçmişte de başkan adayları seçim vaatlerinde buna benzer söylemlerde bulundu. Türkiye-ABD ilişkileri önemli. Biden yönetiminin de bunun farkında olduğunu düşünüyoruz. ABD gibi bir ülke sık sık insan hakları ve uluslararası hukuk konularında hatırlatmalarda bulunuyor. ABD uluslararası hukuku tanıyorsa böyle bir karar vermez. Bir kelime kullandı, kullanmadı, bir siyasetçi kullandı diye tarih değişmez. Soykırım tanımı BM tarafından 1948 yılında gayet net bir şekilde açıklanmıştır.
RUSYA NE DEMİŞTİ?
Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, Montrö Boğazlar Sözleşmesi'nin alternatifi bulunmadığını söylemişti. Zaharova, "İlgili tüm devletlerin buna sorumluluk bilinciyle yaklaşacağını umuyoruz. Elbette bu konuda Türkiye, özel bir role sahip" ifadelerini kullanmıştı.
Montrö Boğazlar Sözleşmesi'nin Karadeniz'e giren, kıyıdaş olmayan ülkelere ait savaş gemilerine tonaj, süre sınırlaması ile bazı kategorilerdeki gemiler için silah türü kısıtlaması getirdiğine dikkat çeken Zaharova, Karadeniz havzasına girişle ilgili bildirimleri gönderme prosedürünün de bu sözleşmeyle düzenlediğinin altını çizmişti. (HABER MERKEZİ)