Çavuşoğlu: Yunanistan, Oruç Reis'i taciz etmesin, karşılığını alır
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, İsviçre'de Doğu Akdeniz gerilimiyle ilgili konuştu: "Fransa'nın gerginliği arttıracak adımlardan kaçınması lazım. Yunanistan'ın aklı selim davranması lazım. Oruç Reis gemimizi taciz etme gibi girişimlerde bulunmasın. Karşılığını alır."
DUVAR - Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Doğu Akdeniz'de yaşanan gerilimle ilgili Yunanistan'a 'aklı selim davranma', Fransa'ya da gerginliği artıracak adımlardan kaçınma çağrısı yaptı.
Çavuşoğlu, İsviçre'ye yaptığı resmi ziyaret kapsamında, mevkidaşı Ignazio Cassis ile görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu. Çavuşoğlu'nun açıklamalarından satırbaşları şöyle:
TÜRKİYE DE ADIM ATMAK ZORUNDA KALDI: Doğu Akdeniz'de gerginlik arttı yalnız bunun sorumlusu Türkiye değildir Yunanistan'dır. Biz sondaj faaliyetlerimizi başlatmak için 2018 yılına kadar sabırla bekledik. Halbuki hem Yunanistan hem Rum kesimi 2000'li yıllardan itibaren tek taraflı faaliyetleri başlattılar. Türkiye de bir adım atmak zorunda kaldı. AB ülkelerinin özellikle dönem başkanı Almanya'nın ricası üzerine biz iyi niyet gösterisinde bulunduk. Faaliyetlerimizi geçici olarak durdurma konusunda ricaları olmuştu. Biz iyi niyet gösterisinde bulunduk. Fakat bu süreç içinde Yunanistan, Almanya ve diğer ülkelerden habersiz gitti Mısır ile bir anlaşma inzaladı. Bu iyi niyetle bağdaşmaz.
SUÇLANACAK BİR ÜLKE VARSA YUNANİSTAN'DIR: Anlaşmanın içerisinden bağımsız olarak bu ülkeler ve AB böyle bir çaba sarf ederken, Yunanistan'ın böyle bir adım atması kabul edilemez. Suçlanacak bir ülke varsa Yunanistan'dır. Biz de bu anlaşmadan sonra sismik araştırma gemizi Oruç Reis'i kıta sahanlığımıza gönderdik. Biz diplomasiden yanayız. Yunanistan, kuralları ben belirlerim diyorsa bu böyle işlemez. Yunanistan, Oruç Reis gemisine taciz girişimleri yaparsa karşılığını alır.
SURİYE'DEKİ PYD GÜÇLERİ: Türkiye her şeyden önce hiçbir ülkenin toprağında gözü olmayan bir ülkedir. Türkiye gittiği yere adalet götürür, barış için çaba sarf eder. Suriye'deki barış için ve 4 milyon Suriyeli göçmen için çabalarımızı görmezden gelip "Türkiye, Suriye'de" derseniz, bu bize haksızlık olur. Terör örgütüne karşı teslim olmamızı beklerseniz hayalci bir tutum olur. Bize yönelik bir tehdit olduğu zaman bununla mücadele ederiz. Türkiye, yabancı terörist savaşçılarla mücadele ederken çok iyi ancak PKK'yla mücadele ederken Türkiye Suriye'de.
LİBYA'DA DENGE: Libya'da meşru hükûmetle çalışıyoruz. Bugün Türkiye'nin desteği olmasaydı savaş şehir içi bir savaşa dönüşecekti. Bugün Hafter bile ateşkes diyebiliyorsa bu sahadaki dengenin sağlanmasındandır. Libya hükûmetine eğitim, destek, danışmanlık veriyoruz. Oralarda askeri konuşlanma, ülkeyi ele geçirme gibi bir derdimiz yok. Siz, Hafter'e destek veren Fransa başta olmak üzere Mısır, BAE hatta Wagner grubuyla Moskova da destekliyor, bunlara "Niye destekliyorsunuz?" diye sormak yerine Türkiye'yi sorgularsanız haksızlık etmiş olursunuz. Her ülke kendi haklarını, çıkarlarını korumakla mükelleftir. Türkiye olarak bizim de yapmaya çalıştığımız budur. Kimsenin hilafına bir çaba içinde olmamız söz konusu olmaz.
BAE-İSRAİL ANLAŞMASI: Filistin çok şiddetli bir şekilde karşı çıktı. Bu anlaşmayı desteklemek mümkün değildir. Esasen bu anlaşmanın amacı bugün hepimizin "ölü doğdu" dediğimiz sözde Yüzyılın Anlaşması'nı desteklemek için ABD'nin öncülüğünde yapılmış bir anlaşmadır. Bu anlaşma, aynı şekilde iki devletli çözümü adeta ortadan kaldırmaya yöneliktir. Bu anlaşma BAE'nin de üyesi olduğu Arap Ligi'nin ve Arap Barış Planı'nın tek taraflı ortadan kaldırılmasını amaçlıyor. Burada Abu Dhabi tek taraflı bir şekilde Arap Barış İnsiyatifi'ni ortadan kaldırmaya çalışıyor." (AA)