DUVAR - Özellikle kriz dönemlerinde dikkatimi çeker. Borç bini bulunca keklik et yenir kafası mı, iş görüşmesine giden ve hani güzel görünmek isteyen işsizlerin sayısındaki artıştan mıdır, bir meslek grubunda palazlanma var. Güzellik uzmanlığı!
Ama baştan diyeyim, kadın kuaförlerinden Allah razı olsun. Kuaförü gelen kadının aslında terapi vaktinin geldiğini bilmeyen yok. Saçının kırıkları bahane, belki kalbi kırık ama dikkat etmekte fayda var. Çünkü, kuaföre kızıl diye gidip, soğan kabuğu çıkan olur.
Tehlikeli bir andır. Mayına basman ya da yanlış kabloyu kesmen an meselesidir. Böylesi durumda saf saf, 'Kim cır cır oldu da kafana oturdu?' demeyeceksin. Tecrübeli erkek, olaya daha teknik yaklaşır. Bu renk seni daha genç göstermiş, yüzünü ortaya çıkarmış, diyerekten sakinleştirebilirsin.
Bir nevi tepeden tırnağa modifiye teknolojisi olan güzellik uzmanlığı ise daha genel bir kavram, adeta devasa bir sektör. Her şey mümkün, sen bütçeden haber ver!
Orandan burandan yağ alıp, dudağına monte edebiliyorlar. Bazen ortaya çıkan yeni görüntüye bakınca, herhalde bunun yüzünü dudağına monte etmişler diye düşündüğün olur. Vakum teknolojisinde gelinen noktaya bakınca, hayranlığını gizlemen mümkün olmaz.
Sahi bir de iç güzellik vardı, noldu o? Tedavülden kalktığı besbelli. Hiç şöyle bir şey duydun mu misal; 'Şekerim bugün güzellik uzmanıma gittim, içime balyaj attırdım, yüreğime kaynak yaptırdım, içimdeki merhametin kırıklarını aldırdım, sadakatime Brezilya fönü çektirdim!' diyen var mı? Yok.
Aslında çok önemlidir iç güzellik ama dinleyen kim? Bak türküde ne diyor: 'Ay doğar sini sini, öpem ağzın içini!' Gök bilimsel açıdan iç güzelliğe bakış bu olsa gerek.
Neyin daha önemli olduğunu iş ilanlarından bile anlarsın. 'Helal süt emmiş insan evladı aranıyor!' diye iş ilanı da olmaz! Çünkü, 'prezantabl' var! Diksiyonu düzgün, fiziği düzgün... Diksiyonu düzgün, fiziği düzgün...
Maksat, bu ikna edicilik karşısında müşteri, görür görmez aklını dağıtsın. Bu fiziği ve diksiyonu göstersin bilim insanlarına ve 'Eyy, evrimcilerrr!' diye höykürsün. 'Peki, bu da mı maymundan geldi?' desin.
İç güzellik dedim de bu arada kitap okumada dünya 86.'sı olmuşuz. Günde bir dakika okuyormuşuz. Olsun, böyle güzeliz!
Cehalet bir ömür boyu, okumak bir dakika!
Soğanın Cücüğü adlı stand up gösterimden kesitler. Yeri gelmişken.