DUVAR -  İstanbul Beyoğlu'nda, Belediye Başkanı Ali Haydar Yıldız'ın ziyareti sonrasında hakkında tahliye kararı çıkarılan kartonpiyer atölyesi ve müzesinde yaşananları sanatçı Cemal Cinbiz anlattı. Beyoğlu Belediyesi Fransa’ya ait olan 4 katlı bir binaya el koydu. Binanın 56 yıldır kartonpiyer atölyesi ve müzesi olarak kiralanıp işletilen bölümünde 200 yıldan daha eski kartonpiyer kalıpları ve çok sayıda tarihi değeri olan eser sergiliyordu. Kartonpiyer atölyesinde bulunan çok sayıda eşyaya Beyoğlu Belediyesi tarafından el konulup taşındı. Ancak Cinbiz, kartonpiyer kalıplarının götürülmesine izin vermedi.

Beyoğlu Belediyesi’nin başlattığı tahliye işlemleri sırasında çok sayıda eserin tahrip edildiğini, bazı eserlerin üst üste konularak hasar gördüğünü, kırıldığını ve çizildiğini söyleyen Cemal Cinbiz, “Kültür bu işte. Kültürün yokluğunu görüyorsun. Kültürün bilinçsizliğini görüyorsun. Bilinçsiz olduklarını görüyorsun” dedi.

‘TÜRKİYE’DE BUNLARIN NASIL YAPILDIĞINI BİLEN YOK’

Her bir eserin birer kültür hazinesi olduğunu belirten Cinbiz, şunları söyledi: “Türkiye’de bunların nasıl yapıldığını bilen yok. Mimar Sinan Üniversitesi’nde öğrencileri mezun olmadan önce buraya getirirlerdi. Burayı anlatırdı babam. Dolmabahçe Sarayı, Topkapı Sarayı, Beylerbeyi Sarayı’nda ne kadar çerçeve görüyorsun ya, hepsi bu kalıplarla yapıldı. Şu an bunlar tehlike altında. Bunları anlattığım zaman belediye başkanı ‘beni ilgilendirmez’ diyor. Alabiliyorsan al, alamıyorsan hepsi çöpe gidecek’ diyor. Bu kültür hazinesi. Bu bana bağlı değil, devletin malı. Devletin geçmişi, yaşanmışlığı, tarihi.

‘BİZ BURALARI ELE GEÇİRECEĞİZ’

Cinbiz, Beyoğlu Belediyesi Başkanı Haydar Yıldız ile aralarında geçen konuşmayı da şöyle anlatıyor: “Belediye başkanı bana, ‘biz buraları ele geçireceğiz. Fransızlar vermezlerse gasp edeceğiz, sıkıntı yok. Sen çık, biz içeri girelim. Bizi çıkartabiliyorsa çıkartsınlar. Senin bize gücün yetmez’ dedi. Beyoğlu Belediyesi kanunsuz olarak bizi dışarı atmaya çalışıyor. Yerleşmeye çalışıyor. Elimiz kolumuz bağlı. Bu kanunsuzluğun önüne geçilmesi gerekiyor. Çok hızlı ve garip şeyler oluyor. Ben de bunu Fransızlara bildirdim. Kayyım, Defterdarlık, Fransızlar, Kaymakamlık mahkemelik oldu.”