Çeşme yangınında kovanlar zarar gördü: ‘Yaralı arılar kurtarılmayı bekliyor’

Çeşme Deliklikoy’da yaşanan yangında bölgedeki arıcıların kovanları da yandı. Yaralı arılarını kurtarmak için yetkili kurumlara başvuran arıcılar, mağduriyetlerinin bir an önce giderilmesini istedi.

Abone ol

İZMİR - İzmir'in Çeşme ilçesinde bulunan Alaçatı Mahallesi Deliklikoy mevkisinde 15 Temmuz günü yangın çıktı. Havadan ve karadan müdahaleyle saatler sonra kontrol altına alınan yangında, alevlerin arasında kalan Mesut Coşkunöz, oğlu Hilmi Coşkunöz ve Mine Elmas yaşamını yitirdi.

Üç kişinin cenazeleri otopsi yapılmak üzere İzmir Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Yangına ilişkin Çeşme Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında beş kişi gözaltına alındı. Emniyetteki işlemleri tamamlanan beş kişi, sulh ceza hakimliğine sevk edildi. Şüphelilerden Alparslan E. ile Özkan G. Tutuklandı.

300’ÜN ÜZERİNDE ARI KOVANI TAHRİP OLDU

Çok büyük bir alanda tahribata neden olan yangından bölgedeki arıcılar da olumsuz etkilendi. Yaban kekiği aromalı bal üretim sahası olan Deliklikoy’da, bölgede bulunan 300’ün üzerinde kovan zarar gördü. Kovanların bir kısmı yanarken, yüzlerce arı da yanarak telef oldu.

Bölgede arıcılık yapan Devrim Kıyak, “Biz gittiğimizde güvenlik gerekçesiyle bölgeye almadılar. 300’ün üzerinde kovan olan bir bölgede birçok kovan yanmış durumda. Diğer arkadaşlar neredeyse tüm arılarını kaybettiler. Benim arılarımın bir kısmı yanmış durumda ancak yerinde tutanak tutulmadığı ve resmi olarak kayıt altına alınmadığı için herhangi bir müdahalede bulunamıyorum. Yani bir kaza düşünün yaralı ortada duruyor ancak müdahale edemiyorsunuz” dedi.

‘MAĞDURİYETİN GİDERİLMESİNİ İSTİYORUZ’

Kısmen yanmış kovanlardaki arıların kurtarılması için yetkili kurumlara başvuruda bulunduklarını anlatan Kıyak, “Biz durumun kayıt altına alınması için Kaymakamlığa gittik. Kaymakamlık bizi mal müdürlüğüne gönderdi. Oradan Tarım Gıda Müdürlüğü’ne yönlendirildik. Bu defa da Tarım Gıda kendilerine henüz evrak ulaşmadığını söylüyor. Ama ortada benim yanmış kovanlarım ve yaralı arılarım duruyor. Kısmen yanmış ve kurtarılmayı bekleyen arılardan bahsediyorum. Müdahale edemiyoruz çünkü müdahale edersek bizi suçlu duruma düşürüyorlar. İtfaiyeye de rapor almak için gittik. İtfaiye bir hafta sonra raporun çıkacağını söylüyor. Bürokrasi bir yaralanma ve afet durumunda destek olmak yerine resmen birbirini durdurmak için uğraşıyor. Oysa bu tür afet durumlarında çok hızlı bir şekilde işlemesi gerekiyor. Bu mağduriyetin bir an önce giderilmesini istiyoruz” ifadelerini kullandı.

‘MÜDAHALE HATASI OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM’

Bölgenin makilik bir alan olduğuna dikkat çeken Kıyak, müdahale konusunda eksiklik yaşandığını da dile getirdi. Kıyak, “İtfaiyenin müdahalesinde normalde önce canlılar kurtarılır. Bu canlılardan birincisi insandır, ikincisi hayvandır. Arıların yeri sabit olmasına rağmen, 300’ün üzerinde kovan bulunmasına ve havadan da görülmesine rağmen müdahalede çok geç kalınmış. Kovanlar tam anlamıyla ormanın içinde değildi. Orman içerisinde arazözlerin de kullandığı yolların sağına ve soluna dizilmiş durumda. Ciddi bir müdahale hatası olduğunu düşünüyorum” dedi.