Ceyda Yüksel davası ertelendi

Ceyda Yüksel'in İzmir'de bir evde ölü bulunmasıyla ilgili dava, dosyadaki eksikliklerin giderilmesi ve telefon kayıtları ile yazışmaların incelenmesi için erteledi.

Abone ol

İZMİR - İzmir'in Bornova ilçesinde 21 Ağustos günü Serkan Dindar'a ait evde Ceyda Yüksel'ün ölü bulunmasıyla ilgili davanın üçüncü duruşması İzmir 6'ncı Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmaya Yüksel'in ailesi ve avukatları ile kadın örgütleri de katılırken, tutuklu sanık Serkan Dindar da duruşmaya getirildi.

Duruşmada ilk olarak gelen evraklar okundu. Müşteki avukatları keşif raporlarında Yüksel'in katledildiğine dair önemli deliller olduğunu ifade ederek, müvekkillerinin tırnak örneklerine ilişkin Adli Tıp Kurumu raporunda yer almadığını belirtti.

Sanık Dindar'ın avukatları ise müvekillerinin Yüksel'e uyuşturucu temin ettiği yönündeki itirafını hatırlatarak, Dindar'ın etkin pişmanlıktan faydalanmak istediğini söyledi.

Mahkeme heyeti ise dava dosyasındaki eksikliklerin giderilmesi, telefon kayıtlarının ile yazışmaların incelenmesi ve yazılı beyanların verilmesi için duruşmayı 10 Ağustos tarihine ertelerken, sanık Dindar’ın tutukluluk halinin devamına karar verdi.

'KADINLAR HAYATIN HİÇBİR ALANINDA GÜVENDE DEĞİL'

Duruşma öncesinde ise Mor Dayanışma tarafından adliye girişinde basın açıklaması düzenlendi.

"Kadın cinayetleri politiktir, Ceyda Yüksel için adalet" yazılı pankart taşınan açıklamada, sık sık "Ceyda Yüksel isyanımızdır" sloganı atıldı.

Açıklamada, birçok kadın cinayetinde olduğu gibi Ceyda Yüksel cinayetinin de üzerinin intihar denilerek örtülmeye çalışdığı belirtilerek, şu ifadelere yer verildi:

"Başta Ceyda'nın ailesi ve kadın örgütleri olarak bu olayın peşini bırakmayacağımızı ve davanın takipçisi olacağımızı sürecin başından beri haykırdık. Biliyoruz ki bu ülkede ne evde ne sokakta ne fabrikada kadınlar hayatın hiçbir alanında güvende değil. Her gün bir kadının katledildiği her gün onlarca istismar olayını yaşandığı haberini duyuyoruz, görüyoruz ve yaşıyoruz. Kadına yönelik şiddetle mücadele etme yükümlülüğü olmasına rağmen erkek iktidar İstanbul Sözleşmesi gibi hayatımızı koruyabilme niteliğinde olan uluslararası sözleşmeden fesih kararı veriyor. Bu ve benzeri politikalar kadına ve LGBTİ+'lara yönelik erkek cinayetlerini ve kadın, trans cinayetlerinin sayının artmasına sebep oluyor."

'CEYDA İÇİN ADALET SAĞLANSIN'

Yine aynı saatlerde Kadın Meclisleri de davayla ilgili açıklama yaptı. Kadınlar adına konuşan Ayşe Çatalbaş, sanık Serkan Dindar, Ceyda Yüksel'in intihar ettiğini öne sürse de adli tıp raporunda Yüksel'in intihar etmediğine yönelik ciddi bulguların mevcut olduğunu, kadın cinayetlerinin üzerinin ‘intihar’ denilerek örtülemeyeceğini belirtti.

2020 yılında 300 kadın öldürüldüğüne ve 171 kadının ölümünün ise şüpheli olduğuna dikkat çeken Çatalbaş, şunları söyledi:

"Her gün kadınlar öldürülürken, kadınların ölümü şüpheli bırakılırken yapılması gereken tüm bunları yok sayıp İstanbul Sözleşmesi'ni tek gecede feshetmek değil İstanbul Sözleşmesi'ni etkin uygulamaktır. Tek bir kadın cinayeti yaşanmayana dek, açığa çıkarılmayan şüpheli kadın ölümü kalmayana dek, cezasızlığa son verene dek biz mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz. Ceyda için adalet sağlansın. Bir daha hiç kimse kadın cinayetlerine ‘intihar’ deme cesaretini bile kendinde bulamasın. Bu sağlayacak şey ise anayasanın, yasanın ve sözleşmenin uygulanmasıdır. Bizler bir adım bile geri durmayarak mücadelemizle anayasayı, yasayı, sözleşmeyi uygulatacak, kadın cinayetlerini durduracağız."

NE OLMUŞTU?

20 Ağustos gecesi, İzmir’in Bornova ilçesine bağlı Barbaros Mahallesi'nde bulunan 3 katlı bir binada meydana gelen olayda, evden cam kırılma seslerinin gelmesi üzerine polise haber verildi. Eve gelen polisler, 21 yaşındaki Ceyda Yüksel’in öldüğünü tespit etti.

Yapılan ilk incelemede Yüksel'in vücudunda cam kesikleri olduğu belirlenirken, evin sahibi Serkan Dindar gözaltına alındı. Emniyetteki ifadesinde Yüksel ile tartıştıklarını ve cama yumruk attığını belirten Dindar, fiziksel temasta bulunmadığını iddia etti.

Dindar tutuklanarak cezaevine gönderilirken, emniyetin olay yeri inceleme raporunda, evde kavga edildiğine ilişkin bir dağınıklık bulunmadığı, masanın üzerinde şişelerin devrilmediği yer aldı. Ölü muayene tutanağında ise Yüksel’in vücudundaki cam kesiklerinin tek bir bölgede toplandığı ifade edildi.

Yüksel'in babası kızının intihar eğilimi göstermediğini ifade ederek sanıktan şikayetçi olurken, medyada yer alan haberlerde, Yüksel'in, elinde ve parmaklarında kesik tespit edilemediği, koltuk altındaki derin kesiğin yanı sıra çene altı ile dudağında kesikler olduğu iddia edilmişti. (DUVAR)