Ceylan Deniz: Babamla geçireceğim anları çaldılar

21 yıl önce gözaltında kaybedilen babası Ebubekir Deniz'i anlatan Ceylan Deniz, "Benden çocukluğumu, hayallerimi, babamla geçireceğim anları çaldılar" dedi.

Abone ol

DUVAR - Uluslararası Gözaltında Kayıplara Karşı Mücadele Haftası’nda Ceylan Deniz, 21 yıl önce gözaltında kaybedilen babası Ebubekir Deniz'i anlattı.

Gözaltında kaybedildiğinde 26 yaşında olan Ebubekir Deniz, Silopi’de HADEP ilçe yöneticisiydi. Parti çalışmalarını sonlandırması için tehditler alıyordu. 25 Ocak 2001’de Astsubay Taşkın Akgün, HADEP İlçe Başkanı Serdar Tanış’ı telefonla arayıp Silopi Jandarma Komutanlığına gelmesini istedi. Ebubekir Deniz, İlçe Başkanı Serdar Tanış’la birlikte Silopi Jandarma Komutanlığına gitti ve bir daha çıkamadı.

Babası kaybedildiğinde beş yaşında olan kızı Ceylan, Evrensel'den Eylem Nazlıer'e konuştu. Deniz, “Benden çocukluğumu, hayallerimi, babamla geçireceğim anları çaldılar. Babama ne oldu, açıklasınlar…" ifadelerini kullandı.

O günlere dair hatırladıklarını anlatan Ceylan Deniz, "Çok küçüktüm ama babamı kaybettiğim o güne dair bütün detaylar gözümün önünde. Kış soğuğu vardı, ara ara yağmur yağıyordu. Babam ‘işe’ diye çıktı evden ve öğle olmadan 11 gibi geri geldi. Annem apar topar mutfağa geçip yemek yapmaya başladı. Babaannem namaz kılıyordu. Babam bir süre oturdu, sonra yemeği beklemeyeceğini söyleyip kalktı. Annem ne kadar ‘Yemek ye, öyle git’ dese de babam yemek yemeden araba ruhsatını ve faturayı alıp çıktı, köşeyi döndü ve babamı son görüşüm o oldu. Babaannem hissetmiş gibi babam çıkarken yüksek sesle dua okudu. Babam Irak’a gittiğinde haftalarca gelmiyordu, alışıktık, son çıkışı olduğunu hissedemedik" dedi.

'BABAMA DAİR EN UFAK ANIYI BİLE UNUTMADIM'

Deniz babasının emniyete gitme nedenini, "90’lı yıllar malum… Dil yasak, dilinde müzik dinlemek yasak… Babamlar çok zorluk çekiyor. Dayım babamı da yanına alıp o zamanların HADEP İlçe Başkanlığını Silopi’de açmak istiyor. Her yerden gereken izinler alınıyor, o zamanlarda Şırnak bütün zorlukların çekildiği bir yer. İlçeyi açıyorlar, dayım ilçe başkanı, babam ilçe yöneticisi oluyor. Şırnak merkez karakolundan dayımı arayıp tehdit ediyorlar. Buna rağmen bırakmıyorlar. En son da emniyete imza için çağırıyorlar… Bir daha oradan çıkmadılar. Ne kadar inkar etseler de sonrasında hem dava hem de şahitler yüzünden kabul ettiler. Dava hâlâ devam ediyor" diye anlattı.

Babasına dair aklında kalan anılardan bahseden Deniz, "Ben babama dair en ufak anıyı bile unutmadım her şeyden önce harika bir babaydı, ilgilenir, severdi. En çok da işten döndüğü zamanlar… Onun geleceğini bildiğim için hiç sokaktan ayrılmazdım. Çünkü bilirdim geldiğinde bana bir şey getireceğini… En önemlisi de gelip sarılacağını… Hâlâ sokağa çıktığımda köşeden belki gelir, bana sarılır hissi hiç gitmiyor. Bir gün babam isten dönmüştü ve elinde poşet dolusu çikolata, cips getirmişti. Bana verdi ben içeri girince arkadaşlarıma, ‘Babam hepsini bana getirdi, sizin yok’ diye çocuk aklımla kıskandırmak istedim. Bunu gören babam yanıma yaklaşıp elimdeki poşeti alıp, herkese dağıttı ve bana da bir tane verdi. Sonrasında ‘Bunu bir daha yapma, paylaşmayı her zaman bil’ diye uyardı" dedi.

'MÜCADELE İÇİNDE OLMAK ÇOK GÜÇLENDİRDİ'

Deniz, ​Cumartesi Anneleri’yle tanışma sürecini ise şöyle anlattı, "Cumartesi Anneleri’ni yaptıkları basın açıklamasıyla tanıdım. Sonra 2019’da Kayıplar Haftası’nda bulundum. Bu kadar içi yanmış annelerin olduğu gerçeğiyle karşılaşmak hem çok üzdü hem de onlarla bu mücadele içinde olmak çok güçlendirdi beni."

"İlk günden bugüne kadar süren davamızda hiç sonuç elde edilmedi" diyen Deniz, "Ne failler yargılandı. Ne de akıbetleri açıklandı. Herkesin yaşam hakkı var ama bu bizim babalarımızdan alındı. 21 yıllık süreçte yaptığımız tüm girişimler sonuçsuz kaldı. Failler belli ama yargılanmıyor. Tek talebimiz faillerin yargılaması ve babamın akıbetini öğrenmek istiyorum. Yüreği yaralı olan tek bir Cumartesi Annesi kalmayana kadar mücadelemiz devam edecek" ifadelerini kullandı. (HABER MERKEZİ)