DUVAR - Batman’da temmuz ayında tutuklanan, yaşları ve kronik rahatsızlıkları nedeniyle zorlu bir süreç geçiren üç anne, duruşmalarına yalnızca 9 gün kala 400 kilometre uzaklıktaki Erzincan Kadın Kapalı Cezaevi’ne sürgün edildi. Sürgün haberi, annelerin aileleriyle paylaşılmadığı gibi, cezaevine giden avukatlara da konuyla ilgili herhangi bir bilgi verilmedi.

 Annelerin sürgün edildiği bilgisini paylaşan Oduncu, annelerin karşı karşıya olduğu uygulamaların “düşman hukuku” kapsamında olduğunu söyledi.

‘ÖNCE ÇIPLAK ARAMA, SONRA SÜRGÜN’

 Konuya ilişkin yazılı açıklama yapan Oduncu, “İktidar, her türlü eleştirilerimize rağmen cezaevlerinde düşman hukuku sürdürülmeye devam ediyor. Neredeyse her gün birçok cezaevinde onlarca ağır ihlal yaşandığı halde, iktidar ve bakanlık bu ihlalleri sonlanması noktasında tek bir adım dahi atmayarak, bu hukukta ısrar ediyor. Bugün de yine benzer bir örnekle karşı karşıyayız. Batman’da 13 Temmuz’da tutuklanan 54 yaşındaki Emine Kaya, 58 yaşındaki Nezete Bölek ve 59 yaşındaki Sare Kaya, hastalıklarına rağmen hukuksuz bir şekilde arka arkaya yaşadıkları hak ihlalleriyle karşı karşıya kalmıştı. Çıplak arama gibi insan onurunu ayaklar altına alan uygulamaların yanı sıra, şimdi de cezaevinde yaşadıkları adaletsizliklere bir yenisi daha eklendi. Üç annemiz, sağlık sorunları ve yaşları nedeniyle yaşadıkları zorluklara rağmen, ailelerinden habersiz bir şekilde Batman M Tipi Kapalı Cezaevi’nden Erzincan Kadın Kapalı Cezaevi’ne sürgün edildi” dedi.

‘ANNELER TEKRAR TEKRAR CEZALANDIRILMAK İSTENİYOR’

Üç anne hakkında açılan davanın ilk duruşmasının 25 Ekim’de Batman 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüleceğini aktaran Oduncu, “Gece yarısı avukat ve ailelerden habersiz başvurulan bu uygulama, sadece tutsakları değil, ailelerini de hedef alarak onları da cezalandırma yöntemine dönüşmüştür. Aylardır haksız yere tutuklu bulunan bu anneler, duruşmalarına sadece 9 gün kala, gece yarısı bir sürgünle karşılaşarak, tekrar tekrar cezalandırılmaktadır. Üstelik, sürgün gerekçesini öğrenmek için cezaevine giden avukatlar, cezaevi idaresinin ayrımcı tutumu karşısında yetkililerle görüşememiş ve sürgün gerekçesini öğrenememiştir. 25 Ekim’de görülecek olan duruşma öncesi başvurulan bu hukuksuzluk, yıllardır adalet olgusuna bulaşan kara lekelere bir yenisini eklemiştir” ifadelerini kullandı.