'Cezai ehliyeti yok' denilen Alevi kurumları saldırganına Adli Tıp'tan 'cezai sorumluluğu tam' raporu

Ankara Şehir Hastanesi, Alevi kurumlarına saldıran Ahmet Ozan Karaca’nın 'cezai ehliyeti yok' raporu vermişti. Adli Tıp Kurumu oy birliği ile saldırganın akli dengesinin yerinde olduğuna karar verdi.

Abone ol

DUVAR - Ankara 63'üncü Asliye Ceza Mahkemesi, Alevi kurumlarına düzenlediği saldırı nedeniyle Ozan Karaca hakkında açılan davanın 30 Ocak'ta görülen ilk duruşmasında Adli Tıp Kurumu'ndan (ATK), Karaca'nın akli dengesinin yerinde olup olmadığına ilişkin rapor talep etti. ATK, Karaca'nın "akli dengesinin yerinde olduğuna" oy birliğiyle karar verdi. Kurumun hazırladığı rapor dava dosyasına eklendi.

ANKARA ŞEHİR HASTANESİ 'AKLİ DENGESİ YERİNDE DEĞİL' DEMİŞTİ

Ozan Karaca, Alevi kurumlarına yaptığı saldırı sonrasında gözaltına alınıp tutuklanmıştı. Savcılık tarafından hazırlanan iddianamede, Karaca'nın akli dengesinin yerinde olup olmadığı yönünde rapor alınması için sevk edildiği Ankara Şehir Hastanesi'nde 3 hafta gözlem altında tutulmuştu. Hastanede yapılan gözlemin ardından düzenlenen raporda "işlediği fiillerin hukuki anlam ve sonuçlarını algılamasında, bu fiillerle ilgili davranışlarını yönlendirme yeteneğinde azalma olduğu, cezai ehliyetini bulunmadığı" yönünde görüş bildirildiği belirtilmişti.

'CEZAİ SORUMLULUĞU TAM'

Mezopotamya Haber Ajansı'nda yer alan habere göre, İhtisas Kurulu Başkanı, Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı, Adli Tıp Uzmanı ile Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı iki doçent ve bir profesör doktor tarafından hazırlanan raporda, sanık Karaca’nın ATK muayenesinin 6 Şubat’ta yapıldığı belirtildi.

Karaca’nın akli dengesinin yerinde olduğu belirtilen raporun sonuç kısmında şunlar yer aldı: “Muayene sonucunda elde edilen bilgi ve bulguların yorumlanmasından: cezai sorumluluğunu müessir ve kişide şuur ve hareket serbestisini ortadan kaldıracak veya azaltacak mahiyet ve derecede herhangi bir akıl hastalığı ve zekâ geriliği saptanmadığı, adli dosya tetkikinde sanığın mezkur suçu işlediği sırada fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını idrak etme ve bu fiil ile ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğini ortadan kaldıracak veya azaltacak boyutta bir akli arızanın içinde olduğuna delalet edecek herhangi bir tıbbi bulgu ve belgeye de rastlanmadığı, bu duruma göre Ahmet Ozan Karaca'n 30/07/2022 tarihinde sanığı bulunduğu suçlara karşı cezai sorumluluğunun tam olduğu oy birliği ile mütalaa olunur.”

‘YARGILANMASININ ÖNÜNDE ENGEL YOK’

Avukat Ümran Hakverdi, konuya ilişkin, "Ankara Şehir Hastanesi raporunda, sanığın tepkilerinin gayet normal olduğu, hiçbir anormal karşılamasının bulunmadığını söylüyor. Ancak sonuç kısmına geldiğinde; cezai ehliyeti yok şeklinde bağlıyor. Bu durumun kabulü mümkün değil. İçerik ile sonuç dahi uyuşmamasından sebep ATK’den rapor istemiştik. ATK raporuyla cezai ehliyetinin olduğu açıkça ortaya çıktı. Sanığın cezai ehliyeti tam ve yargılanmasının önünde hiçbir engel yok, indirim uygulanması söz konusu olmayacak. Çünkü cezai ehliyet tam ve Türk Ceza Kanunu’nda ayrıca düzenlenmiş akıl hastaları için öngörülen tedbirlerden faydalanamayacak” ifadelerini kullandı.

‘ALEVİLER HEDEF HALİNE GETİRİLDİ’

Demokratik Alevi Dernekleri ve Ana Fatma Cemevi’nin dosyaya taraf olarak dahil edilmemesine tepki gösteren Hakverdi, şunları söyledi: “Bu süreç Alevilerin özne olduğu konularda dahi çeşitli engellemelerle karşı karşıya kaldığın gösterdi. Alevilerin hedefte olmasının nedeni,  mevcut siyasi iktidarın dışlayıcı dili ve bu bilinçle sürdürdüğü politikalarıdır. Dosyadaki ana şüpheli de ifadelerinde, Alevilerin inançlarının gerçek bir inanç olmadığından bahsediyor. Bu şüphelinin kendi kanaati olmayıp uzun senelerdir düren kin ve nefret içerir siyasi politikaların bir ürünü. Topluma siyasi kanatla empoze edilen bu kin ve nefretle Aleviler hedef haline getirildi.”

'BU DOSYA TÜM ALEVİLERİN DOSYASI'

Sanıkların gerekli cezayı alması için mücadele edeceklerini vurgulayan Hakverdi, duruşmaya katılım ve sahiplenme çağrısı yaptı. Hakverdi, “Mahkemeye bu dosyanın tüm Alevi bileşenlerin dosyası olduğu, münferit bir yargılama yapılamayacağı ve münferit bir karar alınamayacağını göstermek lazım. Bu da katılım ve takip ile mümkün” dedi.

Ne olmuştu?

Muharrem Orucu’nun ilk günü olan 30 Temmuz 2022’de Alevi kurumlarına yönelik eş zamanlı 5 saldırı gerçekleşti. Ahmet Ozan Karaca isimli kişi, Şah-ı Merdan Cemevi’nde ibadet sırasında saldırıda bulundu; Türkmen Alevi Bektaşi Derneği’nde bir kadın yapılan bıçaklı saldırıda yaralandı. Ayrıca Tuzluçayır Demokratik Alevi Dernekleri, Ana Fatma Cemevi, Gökçebel Köy Derneği, Türkmen Alevi Bektaşi Derneği, Batıkent Serçeşme Cemevi’ne yönelik de saldırılar gerçekleştirdi.

Ankara’da Ahmet Ozan Karaca’nın girdiği dört ayrı cemevinde içeride oturanların üzerine sandalye fırlatıp, 2 kişiyi yaraladığı olaya ilişkin yürütülen soruşturmada Karaca'nın “akli dengesinin yerinde olmadığı” yönünde rapor verildi. Savcılık Karaca ve ona yardımcı oldukları belirtilen 2 şüphelinin 12 yıl 10'ar aya kadar hapisle cezalandırılmalarını istedi. İddianamede, raporda belirtilen hususlara ilişkin takdirin mahkemece değerlendirilmesi gerektiği belirtilerek, sanık Karaca'nın, “halkı kin ve düşmanlığa tahrik etme”, “İnanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme”, “İbadethanelere zarar verme” ve “basit yaralama” suçlarından 12 yıl 10 aya kadar hapisle cezalandırılması istendi. Savcı, sanığın akıl hastası olduğuna mahkemenin de kanaat getirmesi halinde akıl hastalarına özgü güvenlik tedbirlerinin uygulanmasını talep etti.

Davanın 30 Ocak 2022’de görülen ilk duruşmasında sanık Karaca’nın akli dengesinin yerinde olup olmadığının belirlenmesi için Adli Tıp Kurumu’na sevk edilmesine karar verildi. (HABER MERKEZİ)