Cezayir'de 'Bazı hadisler aslına uygun değil' diyen modernist ilahiyatçıya üç yıl hapis cezası

Cezayirli Said Cabelhayr, Facebook'ta bazı hadislerin sahih olmadığını ve bazı kıssaların da mitolojik olduğunu söylediği Facebook paylaşımları nedeniyle üç yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Abone ol

DUVAR - Cezayir'de 10 yıldan uzun süredir ölüm tehditlerinin hedefi olan adlı ilahiyatçı Said Cabelhayr, İslam'ın bazı inançlarını sorguladığı Facebook paylaşımları nedeniyle 'İslam'a küfür etmek' suçundan üç yıl hapis cezasına çaptırıldı. Uluslararası Af Örgütü, cezayı "ifade ve inanç özgürlüğü haklarının açık ihlali" olarak niteledi.

Cabelhayr, Ocak 2020 tarihli paylaşımlarında Kurban Bayramı ile Berberi Yeni Yılı kutlamaları arasında karşılaştırmalar yapmış, Kuran'daki bazı kıssaların "mitolojik" olduğunu öne sürmüş ve bazı hadislerin sahih olmadığını belirtmişti.

Sidi Muhamed Asliye Hukuk Mahkemesi ise Cabelhayr'ı, Cezayir Ceza Kanunu'nun 144'üncü maddesi uyarınca “İslam Peygamberine sözlü saldırıda bulunmak ” ve “İslam akidesini veya emirlerini aşağılamaktan” suçlu buldu. Mahkeme Cabelhayr’ı üç yıl hapis cezasına çarptırdı. Ünlü ilahiyatçı henüz cezaevine girmiş değil; avukatları da gözaltına alınmaması için karara itiraz edeceklerini açıkladı.

'ORUÇ GÖNÜLLÜ OLARAK TUTULURDU'

Cabelhayr ise suçlamaları reddederek, orucun Peygamber döneminde gönüllü olarak tutulduğunu, kimsenin oruç tutmaya zorlanmadığını belirtiyor ve ekliyor: "O dönemde oruç tutamayanlar belirli bir fidye vererek oruç tutmakla tutmamak arasında serbest bırakıldılar."

Suçlamalar, Cabelhayr’ın Facebook gönderilerinin dini kuralları ihlal ettiğini düşünen Sidi Bel Abbas Üniversitesi'ndeki bir öğretim üyesinin, şikâyet ve suç duyurusunda bulunmasının ardından gelmişti.

MAHKEME SÜRECİNDEN HABERİ OLMADI

Cabelhayr, Uluslararası Af Örgütü'ne yaptığı açıklamada kovuşturma hakkında bilgilendirilmediğini ve bunu ancak arkadaşlarının kendisini Ocak 2020'de uyarmasıyla öğrendiğini söyledi. Akademisyen, Sidi Muhamed yargıcı tarafından yürütülen soruşturma boyunca hiçbir zaman sorguya çağrılmadığını, duruşma tarihi hakkında da bilgilendirilmediğini, kendisinin yargılanması hakkında bütün bilgileri Facebook üzerinden öğrendiğini kaydetti. Akademisyen Cabselhayr’ın duruşması 1 Nisan'da Sidi Muhamed mahkemesinde gerçekleşmiş...

YILLARDIR TEHDİT ALIYOR

Cabelhayr, görüşlerini barışçıl bir şekilde ifade ettiği için yıllardır gerek sosyal medyada gerekse gerçek hayatta tehditlere maruz kaldı. Af Örgütü'ne, 2007'de sosyal medya hesabı açtığından beri çok sayıda ölüm tehdidi aldığını söyledi.

'İNANÇ VE İFADE ÖZGÜRÜLÜĞÜNÜN AÇIK İHLALİ'

Uluslararası Af Örgütü Orta Doğu ve Kuzey Afrika Direktör Yardımcısı Amna Guellali de kararı eleştirerek, "“Said Cabelhayr’ın sadece dini metinler hakkındaki görüşlerini dile getirdiği için üç yıl hapis cezasıyla karşı karşıya kalması çok çirkin. Birini dini inançları analiz ettiği için cezalandırmak, yorumlar başkaları tarafından saldırgan kabul edilse bile ifade özgürlüğü ve inanç özgürlüğü haklarının açık bir ihlalidir" dedi.

'MAHKEMELER DİNİ GÖRÜŞLERİ YARGILAYAMAZ'

Guellali, “Cezayir mahkemelerinin insanların dini inanç ve görüşlerini yargılama yetkisi yoktur. Said Cabelhayr’ın mahkumiyeti derhal bozulmalıdır. Cezayir ceza kanunundaki ifade, düşünce veya inanç özgürlüğünü suç sayan tüm hükümler acilen yürürlükten kaldırılmalıdır” diye konuştu.

Cezayir makamları muhalifleri bastırmak ve aktivistleri yargılamak için ceza kanununun 144'üncü maddesini daha önce defalarca kullanmıştı. Geçen yıl 8 Ekim'de Cezayir'in doğusundaki Hanşele’deki bir mahkeme, aktivist Yasin el Mübareki'yi "İslam Peygamberi'ne hakaret" ettiği için 10 yıl hapis ve ağır para cezasına çarptırmıştı. Karar daha sonra temyizde bir yıl hapis cezasına indirilmişti. 2016'da Setif'teki bir mahkeme, Hıristiyanlığa geçen Süleman Buhafs’ı, Facebook'ta dini fikirleri eleştiren paylaşımları nedeniyle aynı makale kapsamında üç yıl hapis cezasına çarptırmıştı. 

Cezayir'in taraf olduğu Uluslararası Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi'nin 19'uncu daddesi, ifade ve düşünce özgürlüğünü garanti ediyor. BM İnsan Hakları Komitesi de 2011'de, "bir dine veya başka bir inanç sistemine saygısızlık gösterilmesine dair yasakların, dine küfür yasaları da dahil olmak üzere, Sözleşme ile bağdaşmadığını" belirtmişti.

MUSTAFA ÖZTÜRK'Ü HATIRLATTI

Cabelhayr’ın durumu Türkiye’de Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Prof. Dr. Mustafa Öztürk ile oldukça benzerlikler arz ediyor. Öztürk de bazı dini çevreler tarafından hedef gösterilip ölümle tehdit edilmiş ve bu nedenle önce Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'ndeki öğretim görevliliğinden istifa etmiş ardından da ülkeyi terk etmişti. (Derleyen: İslam Özkan)