CHP: Bekçiliğe değil, yürütmeye tabi silahlı kolluğa karşıyız
CHP, Çarşı ve Mahalle Bekçileri Kanunu Teklifi’ne verdiği muhalefet şerhinde, 'ahlak polisliği, kişiye bağımlı paralel kolluk yaratma' risklerine dikkat çekildi, “CHP; bekçilik kurumuna değil, bekçilik teşkilatının kanun düzeyinde güvenceli şekilde düzenlenmeyip, yürütmenin keyfîliğine tabi silahlı bir kolluk haline getirilmesine karşıdır” denildi.
ANKARA - CHP, AK Parti’nin bekçileri genel kolluk teşkilatları bünyesine 'silahlı bir kolluk' olarak dahil eden Çarşı ve Mahalle Bekçileri Kanunu Teklifi’ne şerh düştü. CHP şerhinde kanun teklifi ile keyfî bir kolluk yapısı oluşturulduğu, bekçilerin görev ve haklarının uygun şekilde düzenlenmediği belirtildi, “Teklif metni, temel hak ve özgürlükleri tehdit edecek şekilde, bir hukuk devletinin temel taşlarından olan hukuki belirlilik ve güvenlik ilkelerine aykırılıklar içermektedir” denildi. Muhalefet şerhinde öne çıkan bölümler şöyle oldu:
BAĞIMLI KAMU PERSONELİ SINIFI DOĞAR: Çarşı ve mahalle bekçileri yardımcı kolluğunun örgütlenmesi ve özlük işleri konularının kanun teklifinde düzenlenmemesi, ama buna karşın bekçilerin geniş görev ve yetkilerle donatılması; bir yandan teşkilatı ve özlük işleri tamamıyla yürütmenin keyfîliğine terk edilmiş, öte yandan da hukuki işlem ve eylemlerinde kanunun gücünü arkasına alan ve böylece son tahlilde Anayasa’ya ve hukuka değil, yürütmeyi teşkil eden kişilerin arzularına göre şekillenip faaliyet göstermesi riski bulunan, bağımlı bir kamu personeli sınıfının doğmasına yol açabilecektir.
HUKUK İÇİNDE TUTMAK MÜMKÜN DEĞİL: Soyut ve genel bir kanunun yarattığı objektif bir hukuki rejim tarafından düzenlenmeyen böyle bir silahlı kolluğun uygulamalarını hukuk içinde tutmanın mümkün olmadığı açıktır. Tamamen yürütmenin tercihleri tarafından istihdam edilecek silahlı bekçilerin kendilerini kanuna değil, özellikle işsizliğin böylesine yüksek oranlarda seyrettiği bir dönemde, işverenleri olarak görecekleri siyasi iradeye tabi hissetme riskleri büyüktür. Cumhuriyet Halk Partisi; bekçilik kurumuna değil, bekçilik teşkilatının kanun düzeyinde güvenceli şekilde düzenlenmeyip, yürütmenin keyfîliğine tabi silahlı bir kolluk haline getirilmesine karşıdır.
AHLAK POLİSLİĞİ RİSKİ: Teklifteki birçok düzenleme; hukuki belirlilik ve güvenlik ilkelerine aykırıdır ve keyfî durumlar yaratmaya elverişlidir. Her ne kadar, Avrupa insan hakları hukukunun temel ilkelerinden olan kişisel özerklik ilkesi uyarınca, kişinin, hayatını, kendi tercihleri istikametinde özgürce yaşayabilmesi gerekse de; kanun teklifi, muhtelif maddelerinde kullandığı belirsiz ifadeler ve bekçilere tanıdığı kapsamı belirsiz yetkilerle (bkz. özellikle m.5/1-b, m.6/1-ç, m.6/1-g, m.7/1-a, m.7/1-ç, m.7/2, m.7/3) devletin ahlak polisliği yapması, gece saatlerinde dışarıda olan bireylerin hayat tarzına müdahale etmesi ve daha genel olarak, kendisini hukukla bağlı addetmeyen ve yürütmeye bağımlı silahlı bir yapının doğması risklerini içermektedir.
KİŞİYE BAĞIMLI PARALEL KOLLUK YARATMA RİSKİ: Bekçilerin özlük haklarının genel çerçevesi itibariyle kanun düzeyinde öngörülmeyip bütünüyle İçişleri Bakanlığı yönetmeliğine terk edilmesi, bekçilerin özlük haklarının güvence altına alınmamasına ve bekçilerin yürütme erkini kullanan kişilere bağımlı hale gelmesine yol açacaktır. Anayasa m.123/1 ve m.128/2 uyarınca, bir genel kolluk unsuru olarak bekçilik yardımcı kolluğunun özlük haklarının genel çerçevesi, soyut ve genel olarak kanun düzeyinde belirlenmelidir. Kanun teklifi, bu haliyle; özlük işleri kanunla güvence altına alınmamış ve kişiye bağımlı paralel bir kolluk yaratma riski taşımaktadır.
KANUNUN ADI ÇARŞI-MAHALLE DEĞİL, GECE BEKÇİSİ OLMALI: Kanun teklifi, bekçilerin görev tanımını, gerçekte mıntıkaya göre değil ama mesainin gerçekleşeceği zaman dilimine göre yapmaktadır. Bu itibarla; söz konusu bekçilerin “gece bekçisi” olarak isimlendirilmesi ve kanunlaşacak olması halinde teklifin “Gece Bekçileri Kanunu” başlığını taşıması daha yerinde olacaktır. (DUVAR)