CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal'ın genel başkanı Kemal
Kılıçdaroğlu'nu hedef alan "Ya aday ol ya çekil" çıkışı, ardından
Mersin Milletvekili Fikri Sağlar'ın yine Kılıçdaroğlu'nu hedef alan
"Tek adam, kulağına üfleneni yapıyor" sözleri, Yalova Milletvekili
Muharrem İnce'nin "ben de varım" tadında olağanüstü kurultay
çağrısı ve en son A takımından İzmir Milletvekili Selin Sayek
Böke'nin, içinde bulunduğu yönetimi topa tutup istifa etmesi...
CHP'de tam bir haftayı geride bırakan fırtına şimdilik
dinmiş görünüyor. Dalgalı denizde yeni bir fırtına ne zaman çıkar
bilinmez ama şimdilik bu fırtınanın bir hasar tespitini yapmakta
fayda var.
Hafta boyunca büyük gerilimlere yol açan tartışma bir doyuma
ulaştı ve CHP grup toplantısına hakim olan hava da tüm bu
yaşananlara cevap niteliğindeydi.
CHP’nin dünkü toplantısı en kalabalık grup toplantılarından
biriydi. Toplantının açılışında konuşan Grup Başkanvekili Levent
Gök de bu katılımın bir mesaj içerdiğinin altını çizdi. "Farklı bir
coşku var burada. Bir mesaj var. Bu mesaj "CHP'liler birlik içinde
mesajı" dedi. Mesaj sadece bununla da sınırlı değildi. Normalde her
grup toplantısında alkışlanan Deniz Baykal bu kez salona girişte
büyük bir sessizlikle karşılandı.
Olağanüstü kurultay talebinde bulunan Muharrem İnce, ihraçla
karşı karşıya kalan Fikri Sağlar ve istifasıyla şaşırtan Selin
Sayek Böke ise grup toplantısına katılmadı.
"Fırtına şimdilik dindi" dedik ama kulisler yaşananları anlamaya
dönük sohbetlerle doluydu. Bir CHP milletvekili kendi penceresinden
Deniz Baykal'ın çıkışının sonuçlarını şöyle sıraladı:
1-Abdullah Gül'ün aday olma ihtimalini bitirdi.
2-"Genel başkan Cumhurbaşkanı adayı olmalı" diyerek Muharrem
İnce ve Fikri Sağlar'ı bitirdi.
3-Tartışmayı erken açarak ve Gül'ün ismini telaffuz ederek kendi
adaylığını bitirdi.
Aynı milletvekiline göre bu tartışmanın tek bir kazananı oldu. O
da adaylığı tescillenen ve meşrulaştırılan Cumhurbaşkanı Tayyip
Erdoğan'dı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun en yakın çalışma
arkadaşlarından bir milletvekili ise üst üste gelen bu çıkışların
kesinlikle “normal” olmadığı görüşünde. Milletvekili ne
toplantılarda dile getirildiği gibi Saray'ı işaret etti ne de "üst
akıl" dedi ama “bunlar tesadüfle açıklanamaz” değerlendirmesi
yaptı.
Asıl hedefin "Hayır" blokunun sözcüsü haline gelen CHP liderinin
itibarsızlaştırılarak yıpratılması olduğunu söyleyen bu parti
yöneticisi CHP liderinin de dile getirdiği yüzde 50 blokunun
dağıtılmaya çalışıldığını söyledi.
Açıklamalara bakıldığında yaşanan tartışmanın ciddi hasarları
var. Ancak Sağlar’ın disipline sevkini görüşen Parti Meclisi’ndeki
oylama sonucu partiye CHP liderinin hakim olduğunun da göstergesi
oldu. Eğer bu tartışma parti yönetimine bir bayrak açmaya
dönüşseydi Parti Meclisi’nde alınan karar da Kılıçdaroğlu’nun ihraç
talebinin reddi veya daha farklı bir ceza talebi olurdu. 38’e 19 oy
“Bu tartışma fayda getirmez. Şimdilik böyle devam” mesajı olarak
okundu.
Peki bundan sonra ne olacak?
Aslında bu tartışmalar nedeniyle çok görünmedi ama “Asıl
yapmamız gereken bu yüzde 49 cephesini korumak ve daha da büyütmek”
kararı doğrultusunda temaslar başladı. CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun
talimatı doğrultusunda parti yöneticileri ile milletvekilleri iki
haftadır sivil toplum örgütlerini, sendikaları ziyaret ederek
bundan sonraki sürece dair değerlendirmeler yapıyor. Hayır
cephesinin öne çıkan emek örgütleri DİSK, KESK, TMMOB ve TTB
Başkanlarının Kılıçdaroğlu’nu ziyareti de bu çerçevede
önemliydi.
Referandum boyunca Hayır cephesinde yer alan siyasi partiler ve
Meral Akşener’in aralarında bulunduğu öne çıkan isimlerle
referandum sonrası temasların da sürdüğü biliniyor. Bu temaslar bu
haftadan sonra daha görünür olacak. İlk olarak Saadet Partisi Genel
Başkanı Temel Karamollaoğlu ile görüşülecek, ardından diğer
oluşumlarla.
Kılıçdaroğlu’nun referandum sonucunda ortaya çıkan yüzde 49’u
korumak ve büyütmek hedefi doğrultusunda yapacağı bu görüşmelerde
bazı önerilerde de bulunması bekleniyor.
İç tartışmalar bir yana CHP’nin önündeki en önemli sorun bir
sürpriz olmazsa 2019 yılında yapılacak seçimler öncesi
iki yılı en iyi şekilde yönetmek gibi görünüyor.