Muhalefet "Cumhuriyet tarihinin en önemli seçimi" olarak
nitelendirdiği 14 Mayıs seçimini kaybetmenin nedenlerini ve buradan
çıkış yollarını tartışıyor. En sert tartışma da doğal olarak
muhalefetin öncü gücü CHP’de yaşanıyor.
Seçimin hemen ardından İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB)
Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun “değişim” çağrısı ile görünür olmaya
başlayan tartışma CHP Grup Başkanı Özgür Özel ve eski MYK üyesi
Bülent Tezcan’ın açıklamaları ile büyüdü. Daha sonra “değişim
isteyenler” bir araya gelmeye, toplantılar yapmaya başladı.
Televizyon ekranları, gazete köşeleri, internet haber siteleri
aracılığıyla daha da yaygınlaşan tartışma hafta sonu itibariyle bir
başka boyut kazandı. Değişim tartışması parti kurullarına taşınarak
ete kemiğe büründü. Bir anlamda parti içi muhalefet açığa çıktı,
gücünü gösterdi.
Cumartesi günü yapılan belediye başkanları toplantısı ile pazar
günü gerçekleşen Parti Meclisi toplantısının birçok detayı ortaya
çıktı. Sonuç olarak Belediye Başkanları toplantısına katılan İBB
Başkanı İmamoğlu görüşlerini 200’e yakın belediye başkanı ile de
paylaşma imkanı buldu, yönetime değişim çağrısını bir kez daha
iletmiş oldu. Kongre sürecinde görevden alınan il başkanlarının
itirazlarının görüşüldüğü Parti Meclisi toplantısı da seçim
yenilgisi sonrası "genel başkan dahil parti kadrolarının
yenilenmesi" başta olmak üzere yeni döneme dair farklı görüşlerin,
yaklaşımların net şekilde ortaya konulması açısından anlam
taşıdı.
Parti Meclisi üyelerinden edinilen bilgiye göre 12 saat süren
toplantıda 60 üyenin yaklaşık yarısı konuşma yaptı. Değişimciler
kamuoyuna yaptıkları çağrıları ayrıntılı şekilde dile getirme
imkanı buldu. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu
ile eski yeni parti yöneticilerinin olduğu "sızdırılan" video
üzerine de açık açık konuşuldu. Zoom toplantısına katılmış olan PM
üyeleri CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun toplantıyla ilgili “etik dışı”
eleştirisini reddetti, bundan sonra da yapmaya devam edeceklerini
duyurdu.
Toplantıda birçok üye "Değişim" ihtiyacını reddetmedi ama ortaya
çıkan yöntemi eleştirenler oldu. Açık açık, “Bugüne kadar alınan
birçok kararda sorumluluğu olanlarla değişim nasıl olacak" diye
soruldu, asıl yeni, genç yüzlere ihtiyaç bulunduğu dile
getirildi.
Değişim çağrısı yapan birçok üye Parti Meclisi’ndeki tartışmalar
için, “Parti Meclisi’nde değişim iradesi güçlü şekilde ortaya
çıktı. İl itirazları kapsamında yapılan oylama bir yana
konuşmaların içeriğine baktığımızda değişim iradesinin yarı yarıyı
bulduğunu söylemek mümkün. Bu iradenin zamanla büyüyeceğinin de
işaretini almış olduk” değerlendirmesi yaptı.
Bir başka Parti Meclisi üyesi ise toplantının önemini, “Genel
başkan her ne kadar böyle davranmasa da bu toplantıyla partide
hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı görüldü. Parti Meclisi’nin
noter olmadığı, olmayacağı mesajı verildi. Genel merkeze de bu
tabloyu doğru okuması için bir fırsat sunulmuş oldu. Şimdi herkes
genel başkanın eleştirileri, önerileri dikkate alıp almayacağını
izleyecek” sözleriyle anlattı.
12 saatlik tartışmalı Parti Meclisi toplantısı için, “Uzun bir
aradan sonra siyaset konuştuk” yorumu yapan bir başka üye de
tartışmaların sonunda parti içindeki anlayış farklarının görünür
hale geldiğini söyledi.
Sonuç olarak uzun toplantıda CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun
tüm eleştirileri dinleyip notlar aldığını, bunların bir kısmına da
yanıt verdiğini biliyoruz. Kılıçdaroğlu’nun bu yanıtlar için de
"değişim" çağrısı yapanlara "Farklı düşünebilirsiniz. Farklı
adaylaşmalar olabilir” mesajı vererek kurultay sürecini işaret
etmesi de hiç kimse için sürpriz olmadı. Bir anlamda “Hodri Meydan”
demiş oldu.
Peki parti içi muhalefetin hem nitelik hem de nicel açıdan
görünür hale gelmeye başladığı kritik toplantılardan sonra ne
olacak? Buradaki muhalefet gücü üzerinden bir olağanüstü kongre
örgütlenecek mi?
Değişim isteyenlerin gönlünden geçen bir an önce olağanüstü
kongre yapılarak yönetimin değişmesi. Ama kongre sürecinin
başladığına işaret eden birçok üye, “Şimdi olağanüstü kongre
istemek ‘Delegasyonu kaybediyoruz bu nedenle mevcut delegasyonla
gidelim’ anlamına gelir. Açıklanması bu açıdan zor olur” diyor.
Değişim isteyenlerde de şu an olağanüstü kongre örgütleme gibi bir
eğilim görülmüyor.
Cevaplanması beklenen bir başka soru da büyük kurultayın ne
zaman yapılacağına dair. Kurultayın yerel seçim sonrasına
bırakılabileceği iddiaları vardı. Ancak hafta sonu yapılan
toplantılarda ortaya çıkan tablo ile bu görüşün savunucu çok
kalmadı. Kılıçdaroğlu’nun “ikiye bölündüğü” yorumları yapılan Parti
Meclisi yenilenmediği sürece belediye başkan adaylarını belirleme
sürecinde zorluk yaşayacağını görerek kurultayı yerel seçim öncesi
yapma kararlılığını göstereceği dile getiriliyor. Bu durumda
kasım-aralık ayında kurultayın yapılacağı konuşuluyor.
Büyük kurultayın zamanı ile ilgili endişeler de büyük ölçüde
ortadan kalktıktan sonra şimdi gözler, kulaklar kongre sürecine
çevrilecek. Hem genel merkez yönetimi hem de “değişim” yanlıları
ağustos ayı başında başlayacak ilçe, hemen ardından yapılacak il
kongrelerinde güç elde etmeye çalışacak, büyük kurultayda genel
başkanı seçecek delegasyonu belirlemek için uğraşacak.
Bu arada "değişim" çağrısı yapanlar somut bir lider adayı, kadro
ve takvim ortaya koymamakla eleştiriliyor. Gelecek birkaç hafta bu
açıdan önem taşıyacak. Önümüzdeki günlerde İBB Başkanı İmamoğlu ve
CHP Grup Başkanı Özel’in tutumlarını bir adım ileriye taşıyacak
açıklamalar yapmaları bekleniyor. Ancak birçok partilinin net
tutum, pozisyon alış için ilçe hatta il kongre sonuçlarını görmek
istediği konuşuluyor. Bu durumda CHP’de safların netleşmesi görünen
o ki daha haftalarca sürecek.