CHP’den 81 ilde ortak açıklama: İstanbul Sözleşmesi kırmızı çizgimizdir
CHP Kadın Kolları, tartışmaya açılan İstanbul Sözleşmesi’ne ilişkin 81 ilde eşzamanlı açıklama yaptı. Kadın Kolları Başkanı Aylin Nazlıaka, İstanbul Sözleşmesi’nin kırmızı çizgileri olduğunu belirterek, “Her gün bir kadının öldürüldüğü, tacize, tecavüze uğradığı ülkemizde sözleşmeyi uygulamak yerine kaldırmak isteyenlere oturdukları koltukları dar edeceğiz” dedi
ANKARA - CHP’nin 14. Olağan Kadın Kolları Kurultay’ında Kadın Kolları Başkanlığına seçilen Aylin Nazlıaka, son dönemde tartışmaya açılan İstanbul Sözleşmesi’nden imza çekilmesi girişimlerine karşı basın açıklaması yaptı.
81 ildeki CHP kadın örgütleriyle eşzamanlı yapılan açıklamada konuşan Nazlıaka, “İstanbul Sözleşmesi kırmızı çizgimizdir. Bu çizgiyi aşanlara, sözleşmeyi uygulamak yerine kaldırmak isteyenlere oturdukları koltukları dar edeceğiz” dedi.
Türkiye’de uzun yıllardır kadın haklarının sadece kağıt üzerinde olduğunu vurgulayan Aylin Nazlıaka, şunları söyledi:
KADINLARIN HAKLARI KAĞIT ÜZERİNDE: Cumhuriyetimizin ilan edildiği tarihten bu yana, kadınlar olarak elde ettiğimiz tüm haklar bir çırpıda elimizden alınmak isteniyor. Ülkemizde, kadınların hakları ne yazık ki uzun yıllardır yalnızca kağıt üzerinde var. Biz kadınlar elde ettiğimiz haklarımızı bugün hayatın her alanında yaşamak istiyoruz. Erkek egemen iktidar ise hukuken kazanılmış haklarımızı gasp ettiği yetmiyormuş gibi, şimdi de bu hakları tamamen ortadan kaldırmak istiyor. 2011 yılında imzalanan ve kadına yönelik şiddete karşı devletin atması gereken adımları temel alan İstanbul Sözleşmesi, bugün tam olarak uygulanıyor olsa idi birçok kız kardeşimiz yaşıyor olacaktı.
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’NİN 4 TEMEL HEDEFİ VAR: Birincisi; kadına karşı şiddetin önlenmesi için devletin tedbirler alması gerektiğine işaret etmektedir. İkincisi; eğer kadına karşı şiddet hala devam ediyorsa, kadın-erkek eşitsizliği sürüyorsa devletin kadınların hayatını korumak için etkin adımlar atmasını istemektedir. Devlete “6284 sayılı kanunu uygula, kadınları aktif ve etkin koru” demektedir. Üçüncü adımda ise şiddet önlenemediyse, kadınlara zarar veren erkeklerin adil yargılanması ve cezalandırılması gerektiğini vurgulamaktadır. Devlete “Etkin ceza sistemi uygula, adaleti sağla” demektedir. Dördüncü ve son adımda ise sözleşme devlete kadınların daha güçlü bireyler olabilmesi, hayatın her alanında yer alabilmesi için çalışmalar yapması gerektiğini işaret etmektedir.
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ BİR HUKUK BELGESİDİR: İstanbul Sözleşmesi, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasını öngören ve kadına karşı sokakta ya da evde şiddetin önlenmesini amaçlayan hukuki bir belgedir ve Türkiye Cumhuriyeti de altına imza attığı bu sözleşmenin gereklerini yapmak zorundadır.
Birilerinin iddia ettiği gibi İstanbul Sözleşmesi yuva yıkmıyor. Hiçbir dine ya da kültüre aykırı kurallardan bahsetmiyor. Sözleşme toplumu cinsiyetsizleştirmiyor; aksine hiç kimsenin cinsiyetinden ötürü ikinci sınıf insan muamelesi görmemesini teminat altına alıyor.
SÖZLEŞMEYİ KALDIRMAK İSTEYENLERE O KOLTUKLARI DAR EDECEĞİZ: İstanbul Sözleşmesi’nin öngördüğü haklar, en temel insan haklarıdır ve insan hakları asla tartışmaya açılamaz. Cumhuriyet Halk Partisi Kadın Kolları olarak, ülkemizde tüm kadınlar haklarını tek tek öğrenip savunana kadar sokak sokak gezeceğiz, anlatacağız, dertleşeceğiz. Haklarımızdan asla geri adım atmayacağız. Kadınların ölmeyeceği, öldürülmeyeceği; hayatın her alanında daha fazla yer alacağı bir geleceği hep birlikte inşa edeceğiz. Bugün neredeyse her gün bir kadının öldürüldüğü, tacize, tecavüze ya da farklı şiddet türlerine maruz kaldığı ülkemizde İstanbul Sözleşmesi, bizim kırmızı çizgimizdir. Bu çizgiyi aşanlara, Sözleşme’yi uygulamak yerine kaldırmak isteyenlere oturdukları koltukları dar edeceğiz. Cesaret biziz, azim biziz, emek biziz, mücadele biziz. Biz kadınlarız; biz her iki kişiden biriyiz.