CHP'den Beşiktaş açıklaması: Yol haritası en geç salı günü paylaşılacak

CHP, Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat'ın tutuklanmasının ardından izleyeceği yol haritasını, en geç salı gününe kadar açıklayacağını duyurdu.

Abone ol

DUVAR - CHP Sözcüsü Deniz Yücel CHP, İstanbul İl Başkanlığı'nda yapılan Parti Meclisi toplantısı sonrası basın toplantısı düzenledi.

Basın toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Yücel, bugün, Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat'ın tutuklanması sonrası Beşiktaş gündemli CHP Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısının da yapılacağını belirterek "Genel Başkanımız en geç salı gününe kadar yol haritasına dair detaylı bir açıklama yapacak" dedi.

Deniz Yücel'in açıklamalarından satır başları şöyle:

YORMA, YILDIRMA VE İTİBARSIZLAŞTIRMA SÜRECİ: Yorma, yıldırma ve itibarsızlaştırma süreci tutuklamadan sonra da devam ediyor… Belediye başkanımız 4 gün uykusuz bırakıldığı ve ardından ifadesinin alındığı ve sorgusunun yapıldığı gözaltı sürecinden sonra, ilk olarak Metris Cezaevi’ne gönderiliyor. Orada diyorlar ki, başka cezaevine sevk edileceksin! Bundan dolayı uyumuyor, ardından Paşakapısı Cezaevi’ne sevk ediliyor. Orada Genel Başkanımız Sn. Özgür Özel kendisini ziyaret ediyor, çıkışta açıklama yapıyor. Genel Başkanımız cezaevinden ayrıldıktan hemen sonra Belediye Başkanımıza diyorlar ki, 'Yanlışlık oldu, burada da olmamanız gerekiyor' diyorlar. Ve oradan da aynı gece Rıza Başkan Silivri Cezaevi’ne naklediliyor. Beşiktaş’ta yaşayan her 3 kişiden 2’sinin oyunu alarak seçilen Belediye Başkanımızı yormak, yıldırmak ve itibarsızlaştırmak için atılan bu adımlar uzun vadede hiç şüphesiz bu alçakça senaryoyu planlayan, kurgulayan ve hayata geçirenleri itibarsızlaştıracak.

 ERDOĞAN KAÇAK DÖVÜŞÜYOR: Bugün Sayın Erdoğan kaçak dövüşmektedir. Siyaset sahnesinde ahlaki bir rekabeti sürdüremeyen, sıcak salonlardan çıkıp milletin arasına karışamayan Sayın Erdoğan, kuklalarıyla, kullanışlı aparatlarıyla karşımıza dikilmektedir. Adalet Bakan Yardımcısını İstanbul’a Başsavcı olarak atamak, yargıyı siyasetin maşası olarak kullanmak ancak ve ancak siyasette söyleyeceği sözü olmayanların yapacağı işlerdir. FETÖ yöntemleri geçmişte bu ülkeye çok zarar verdi… Ama uzun vadede nihai amacına ulaşamadı… Bugün de bu yaşanan hukuksuzluklardan medet umanlar, umduklarını bulamayacaklar…

TUTUKLAMA KARARINA İTİRAZ EDİLECEK: Tüm bu hukuksuzluklar karşısında, en etkin mücadeleyi, kararlı bir şekilde vereceğimizden kimsenin şüphesi olmasın. Gözaltı ve tutuklama kararının çıktığı andan bu yana milletvekillerimiz ve tüm parti yönetimimizle birlikte İstanbul’dayız. Dün önce MYK’mız toplandı. Ardından kapalı grup toplantımızı yaptık ve süreci değerlendirdik.  Bugün Parti Meclisi toplantımızda da, süreci detaylı bir şekilde değerlendirdik. İlerleyen saatlerde MYK’mız tekrar Beşiktaş gündemiyle toplanacak. Yapılan gözaltı işlemine, arama kararlarına ve dosyadaki kısıtlama kararına karşı yetkili hakimlik nezdinde gerekli itirazlar yapıldı, önümüzdeki günlerde Belediye Başkanımız hakkındaki tutuklanma kararına ilişkin itiraz da yapılacak. 

AKP ADETA SİYASİ MAFYA GİBİ HAREKET EDİYOR: Bu süreç bir kez daha göstermiştir ki, AKP iktidarı artık bir siyasi parti olmaktan çıkmış, adeta siyasi mafya gibi hareket etmektedir. Önce Türkiye’nin en büyük ilçesi Esenyurt’ta başlatılan, ardından Tunceli Ovacık Belediyemize uzanan, sonrasında İstanbul’un en gözde ilçelerinden Beşiktaş’ta sürdürülen süreç bunu çok açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, bunu her konuşmasında gösteriyor. Hukuksuzlukların devam edeceğini hiç çekinmeden açıkça söylüyor. Bir ülkenin Cumhurbaşkanı; “Daha turbun büyüğü heybede” diyorsa, “Ben hukuk yasa tanımam, yargı benim elimde istediğim belediye başkanınızı görevden alırım” demektir. “Yargı bilmez, ben yargıya fısıldarım, yargı da talimatlarımı uygular” demektir. “31 Mart Yerel Seçimlerinde aldığınız belediyeleri, türlü bahanelerle, suç icat ederek, ısmarlama kararlarla elinizden alacağım” demektir. Ben tek adamım, ben ne dersem o olur, bir lafıma bakar demektir. Ve bu, düpedüz bir meydan okumadır. Bu meydan okuma karşısında hiçbir Cumhuriyet Halk Partilinin sinip susmasını beklemesin! Bu hukuk dışı sürecin bedelini, ülkenin birinci partisini tehdit etmenin bedelini, sandık geldiğinde AKP en ağır şekilde ödeyecektir. Hiç kimse unutmasın ki Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında, AKP’nin vermiş olduğu hukuksuz kararların hesabı da tek tek sorulacak. Ve bu kanunsuz emirlere uyanlar, altında imzası olanlar, her kanunsuz emrin ve kararın hesabını yargıya verecektir. 

İLK SANDIKTA BOYKOT EDİLMEK NEYMİŞ GÖRECEKSİNİZ: Mutfaklar tam takır kuru bakır, tencerelerde aş değil taş kaynıyor, vatandaşın kursağından tek bir lokma geçmiyor, bu ülkenin Cumhurbaşkanı ve Bakanlarının elinden boykot çağrısı yapmaktan başka bir şey gelmiyor…  Bunun adı acizlik değildir de nedir? “Fiyat artışlarına karşı en büyük kozumuz satın almama özgürlüğünü kullanmaktır” diyen Erdoğan ve AKP iktidarına sesleniyoruz;  Bu ülkede gelmiş geçmiş en büyük fırsatçı sizsiniz!  İlk sandıkta boykot edilmek neymiş göreceksiniz!  İşçiye, memura, emekliye, emekçiye sefalet maaşı verenlere, çiftçiyi ve esnafı ezenlere ve ezdirenlere halkımız ilk sandıkta kırmızı kart gösterecek ve hukuksuzlukların ortadan kaldırıldığı, eşitliğin, özgürlüğün, adaletin ve ekonomik refahın hakim olduğu Türkiye iktidarını kuracaktır.  

(HABER MERKEZİ)