CHP’den örgütsel yapıyı güçlendirme atağı

ANKARA – 31 Mart yerel seçimlerinde İstanbul ve Ankara’nın aralarında bulunduğu 11 büyükşehir belediyesini kazanan CHP, bunun yarattığı avantajlı siyasi iklimi de dikkate alarak örgütsel yapısını tüm Türkiye’de güçlendirmek için harekete geçti. Başta doğu ve güneydoğu illeri olmak üzere Bayburt, Gümüşhane, Çankırı gibi CHP’nin güçsüz olduğu illere özel çalışma yapılacak. CHP Parti Örgütü ve Örgüt Yönetimlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, çalışmanın hedefiyle ilgili, “Bölgede, oylarımızın düşük olduğu yerlerde oylarımızı artırmak, daha fazla milletvekili çıkarmak” dedi.

Salıcı CHP’nin oylarının düştüğü iddialarını, “2018 seçimlerinde oy oranımız yüzde 22.65. Şu an CHP 2018’de aldığı oyun üzerinde” sözleriyle reddederken, üyelikten istifa iddialarına da 1 yılda 40 binin üzerinde üye artışı olduğu verileriyle yanıt verdi. Salıcı’nın sorularımıza yanıtları şöyle oldu:

Geçtiğimiz hafta partinizin Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi İl Başkanları ile bir toplantı yaptınız. Bu toplantının amacı neydi?

Tüm Türkiye’de partinin örgütsel kapasitesini artırmamız gerek. Partinin çok güçlü, aktif olduğu, 31 Mart’ta belediyelerini kazandığımız illerimiz var. Bir de uzun zamandır az oy aldığımız yerler var. Doğu Güneydoğu Bölgesi’nde ya vekil çıkaramıyoruz ya da örgütsel kapasitemiz gerilerde. Örneğin Bayburt, Gümüşhane, Çankırı gibi illerde de oy oranımız çok düşük, milletvekilimiz yok. Buralarda da siyasi çalışmayı arttırmak gerekiyor. Sonuçta istediğimiz noktada değiliz. Tek kriter vekilimiz olmaması da değil. Tüm Türkiye’de örgütsel yapımızı güçlendirmek istiyoruz.

ÖRGÜTLERE YENİ TALİMATLAR

Örgütsel yapınızı güçlendirmek için ne yapacaksınız?

Örgütlerimize şunu söyledik: Birincisi illerde üyemiz olmayan köy kalmasın. İkincisi büyükşehirlerde köyden mahalleye dönüşen her yerde mahalle temsilcilerimiz olsun. Üçüncüsü 2018-2019 yıllarındaki seçimlerde görevini iyi yapmadığını ya da eksikler olduğunu düşündüğünüz yerlerde seçimi beklemeden yeni görevlendirmelerinizi yapın, çünkü onlara gereken eğitimler verilecek. Sandık çevrelerinde örgütlenmeyi önemsiyoruz. Öbek örgütlenmesi çalışmamız var. Tüm il başkanlarına bunların tamamıyla ilgili çalışmalarınızı yoğunlaştırın diyoruz.

DOĞU VE GÜNEYDOĞU İLLERİNE TAKVİYE YAPILACAK

Doğu ve Güneydoğu Bölgesi’ndeki sorunlar neler? Sadece örgütsel yapınızla ilgili bir sorun mu sadece? Neler yapacaksınız?

Doğu ve Güneydoğu Bölgesindeki il başkanlarını topladık, sorunları konuştuk. Bölgedeki sorunların büyük kısmı ortak. Örgütsel yapı olarak geri durumdayız. Milletvekili ve belediye başkanı açısından seçilmiş temsilci sayımız az. Seçilmişlerin de yer alacağı bir çalışma kapsamında bölgeye takviye yapmamız gerek. Milletvekili, belediye başkanı, genel merkez yöneticisi, Parti Meclisi üyesi arkadaşlarımızdan görevlendirme yapacağız. Bu milletvekilimizin olmadığı illerde o ilin sorunlarını Meclis’te dile getirmek için yaptığımız görevlendirmelerden farklı olacak. Görevlendirilen arkadaşlardan oradaki örgütsel yapıyı güçlendirecek, partiyi yeni kesimlerle buluşmasını sağlayacak adımlar atmasını isteyeceğiz.

Partiniz açısında doğu ve güneydoğu bölgesindeki sorun sadece örgütsel yapıyı güçlendirmekle ilgili bir sorun mu? Söylem açısından bir yeni bir çalışma olacak mı?

Doğu güneydoğu ile ilgili bir şey konuştuğumuzda Kürt sorunu için bir şey mi söyleyeceksiniz denir? Buradaki derdimiz Kürt sorunu ile ilgili yeni bir şey söylemek ya da söylememek değil. Bu konuda çok şey söyledik belki de bu konuda en çok konuşan, en çok yazan partilerden bir tanesiyiz. Ama örgütsel yapıda bir nitelik yükselmesi için bu örgütsel çalışmayı yapacağız. (Kürt sorunu) O başka bir aşama. Bu işin kapsamında değil. Konuşulmayacak demek de değil. Ama bizim bu işimizin amacı örgütsel kapasiteyi arttırmak.

Doğu ve güneydoğu il başkanlarının talepleri neler oldu?

Bizden beklentileri daha fazla gidilmesi, daha fazla siyasi çalışma yapılması. Kendi çalışmaları dışında bölge dışından insanların katkı vermesi. Daha görünür hale gelen etkinlikler yapılmasıydı.

‘HEDEF, GERÇEK POTANSİYELİMİZE ULAŞMAK’

Bu çalışmada önünüze koyduğunuz hedef nedir?

Bölgede, oylarımızın düşük olduğu yerlerde oylarımızı artırmak, daha fazla milletvekili çıkarmak. Milletvekilimizin olduğu yerlerde sayıyı arttırmak. Gerçek potansiyelimize ulaşmak.

CHP’nin gerçek potansiyelini nasıl ölçüyorsunuz?

31 Mart seçimlerinden önce hatta 24 Haziran Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerinden önce bir CHP algısı vardı. Doğu’da da oyumuzun düşük olduğu diğer illerde de. O algı 31 Mart ve 23 Haziran seçimlerinde elde ettiği başarı, artı ittifak siyasetinin getirdiği sonuçların ardından olumlu olarak değişmeye başladı. Bu iklimi doğru değerlendirmek istiyoruz. Burada hedef sadece bir sonraki seçimler değil, sürekli bir çaba olacak. Doğuda az oy aldığımız yerlerde de bunun dışında düşük oy aldığımız her yerde de daha fazla çalışma yapacağız.

CHP OYLARI DÜŞÜYOR MU?

Son haftalarda CHP’nin oy oranının düştüğü yönünde kimi kamuoyu anketleri ve bu yönde iddialar var. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

CHP’nin oy oranı ile ilgili kamuoyunda bir sürü anket yayınlanıyor. Aynı hafta içinde üç anket yayınlanıyor, ikisinde yükseliyor, birinde düşüyor ama ben hiç CHP’nin oy oranları yükseliyor haberi okumadım! 2018 seçimlerinde oy oranımız yüzde 22.65. Şu an CHP 2018’de aldığı oyun üzerinde. Geçtiğimiz günlerde 2020 yılında yayınlanan anketlerin ortalaması alınmış, orada da 28 görünüyor.

Anketler anlık bir fotoğraftır. Önemli olan görüntü. Bizde oylarımızın yüzde 22.65 altında olduğuna dair bir veri yok ama üstünde olduğuna dair veriler var.

'CHP’NİN ÜYE SAYISI DÜŞÜYOR' İDDİASI

Bu arada CHP’nin üye kaybettiği iddiaları da var. AK Parti bir yılda 1 milyon üye kampanyası yapıyor, CHP ise üye kaybediyor deniliyor, neden?

Üye sayımız düşmüyor. Partiler yaşayan organizmadır. Bazı illerle ilgili istifa iddiaları dile getirildi. O illerin tamamı üye sayılarını verdikleri açıklamalar yaptı. Son 1 yılda deniliyor bakıyorsunuz 1999 yılından 2020’ye istifalar sayılıyor. Bunun üzerine neden yorum yapayım.

Peki CHP’nin üye sayısı artıyor mu? Artmıyorsa neden?

Artıyor. Ben rakamları vereyim. 01 Ocak 2019’da üye sayımız 1 milyon 218 bin 943. Bu sayı 1 Ocak 2020’de 1 milyon 259 bin 741. Üye sayısının azaldığı iddiaları şehir efsanesi. Artmıyor değil ama biz diğer siyasi partiler gibi üyelik kampanyası yapmıyoruz.

Neden üyelik kampanyası yapmıyorsunuz?

Adalet ve Kalkınma Partisi özellikle üye sayısını arttırmak için çalışıyor. Adalet ve Kalkınma Partisi’ne üye olduğunuzda bir hak kazanmış, parti içindeki siyasete katılmış olmuyorsunuz. CHP’ye üye olduğunuzda mahallede kurulan sandıkta da oy veriyorsunuz ilçede de ilde de. Bizim üyelik mantığı ile Adalet ve Kalkınma Partisi’ndeki popülist üye mantığı aynı kategoride değerlendirilecekse biz orada yokuz. Benim üyem eğitim alıyor, partiye yükümlülükleri oluyor. Şu an istediğimiz düzeyde olmayabilir ama bakışımız bu. 2 ayda 200 bin üye yapmak mümkün ama bizim üyelik çerçevesine uygun olmaz.

‘CHP SAHADA, İKTİDAR YOK’

Teşkilatlarla ilgili çalışma dışında önümüzdeki günlerde sahada nasıl bir çalışma göreceğiz?

Saha çalışmaları artacak. İllere gitmeye devam edeceğiz. Bundan 1.5 ay önce esnaflarla ilgili çalışma vardı. Sonra 17 maddelik çözüm önerileri açıklandı. Şimdi KOBİ’ler üzerinden bunu yapıyoruz. Sonrasında ekonomi masası çalışmaları olacak. “CHP sahada yok” diye bir efsane var ama ben açıkçası Adalet ve Kalkınma Partisi’ni sahada görmüyorum. CHP’liler sahada.

CHP kongresi sonrası tartışmalar, HDP içi tartışmalar ve en son İYİ Parti’de kongre sonrası liste krizi ve çeşitli suçlamalar var. Tüm bu gelişmeler iktidarla ilişkilendiriliyor, operasyon yorumları yapılıyor. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz?

Tüm bu tartışmalar rastlantı olmayacak kadar fazla. Şimdi iktidar partisi içinden iki parti çıkmış. O partiler örgütleniyor, kongrelerini yapacak, seçime girme yeterliliği kazanma noktasına geliyorlar. Bunlar konuşulmasın. Babacan-Davutoğlu’nun içeriden eleştirileri, özeleştirileri var. Bunlar konuşulmasın, ama CHP’nin, İYİ Parti’nin ya da SAADET’in içindeki meseleler konuşulsun ya da bu meseleler bir iken 100 yapılmaya çalışılsın. Neden bakanken istifa eden Soylu’yu konuşmuyoruz! Neden ekonomi diplerdeyken damadı konuşmuyoruz! Neden vakalarla ilgili sayılarda aleni olarak yalan söylemiş, bunu itiraf etmiş Sağlık Bakanını konuşmuyoruz. Neden çöken eğitim sistemini, EBA’nın çöküşünü aşırı yüklenmeye bağlayan bakanı konuşmuyoruz. Merkez Bankası rezervleri eskide, neden bunları konuşmuyoruz. Bunları konuşursak iktidarın makyajının döküldüğünü konuşmuş oluruz.