CHP'den yenidoğan çetesi eylemi: Tuğlayı çekin oradan, kim altında kalırsa kalsın

CHP'li Gamze Taşçıer "Çocuklarımız, kadınlarımız üzerine bir duvar örülüyor. Ülkeyi yönetenlere sesleniyoruz: Bu tuğlayı çekin oradan, kim altında kalırsa kalsın. Yeter ki çocuklarımız yaşasın" dedi.

Abone ol

DUVAR - İstanbul'da, Sosyal Güvenlik Kurumu'ndan kazanç sağlamak için bebeklere yanlış tedavi uygulayıp ölümlerine neden olan çeteyle ilgili soruşturmada 22 kişi tutuklandı. Sağlık Bakanlığı, 9 özel hastanenin ruhsatını iptal etti.

ANKA Haber Ajansı'nın haberine göre, CHP İstanbul İl Örgütü, Esenyurt ilçesinde bulunan ve ruhsatı iptal edilen Reyap İstanbul Hastanesi önünde eylem yaptı. Eyleme CHP Genel Başkan Yardımcıları Zeliha Aksaz Şahbaz ve Gamze Taşcıer, İstanbul İl Başkanı Özgür Çevik, milletvekilleri ve parti yöneticileri de katıldı.

ÇELİK: SONUNA KADAR TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ

Eylemde konuşan Özgür Çelik, "Ne yazık ki Türkiye'de her gün yeni bir dehşet verici haberle uyanıyoruz. Bir gün sokaklarda suç çetelerinin işlediği katliamlara uyanıyoruz. Başka bir gün uyuşturucu çetelerinin haberleriyle uyarıyoruz. Bugün de yenidoğan bebeklerin çeteler tarafından katledildiği haberler Türkiye gündemini meşgul ediyor. Dehşetle takip ettiğimiz bu olayda sorumluların en üst seviyede cezalandırılmasının sonuna kadar takipçisi olacağız" dedi.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in olayın araştırılması için 10 kişilik heyet oluşturduğunu aktaran Çelik, "Bu yaşanan mesele Türkiye'deki sağlık sisteminin çöküntüye uğradığının en önemli göstergelerinden bir tanesidir. Bu mesele gün geçtikçe ticarileşen sağlık sisteminin çöküşünün göstergelerinden bir tanesidir. Bu mesele hastayı bir hasta değil, müşteri olarak gören ticarileşmiş sağlık sisteminin göstergelerinden bir tanesidir. CHP bu sistemin karşısında kamucu, halkçı, eşitlikçi bir sağlık sisteminin sonuna kadar savunucusu olacaktır" ifadelerini kullandı.

ŞAHBAZ: SAĞLIKTA TİCARİLEŞMENİN GELDİĞİ SON NOKTA BEBEKLERİMİZİN HAYATINI KAYBETMESİ

CHP Genel Başkan Yardımcısı Zeliha Aksaz Şahbaz ise "Bu soruşturmada özel hastanelerin yoğun bakımlarının, bebek yoğun bakımların, yenidoğan yoğun bakımlarını özel hastaneler yönetmeliğine aykırı bir şekilde bir şirket kuran çeteye kiraya verildiği, yüksek gelir vaadiyle ve bunun sonucunda da yenidoğan yoğun bakımlarının bu çetenin elemanları tarafından işletildiği, 112 acil servisinden bu hastanelere bebeklerin yönlendirildiği ve bunun sonucunda en masum canlarımız olan bebeklerimizin sağlığını yitirmesi ve hayatlarını kaybetmesi.... 2013 yılında başlayan sağlıkta dönüşüm programıyla birlikte sağlık bir metaya ve sağlık sistemi de bir ticari alana dönüştürülmüştür. Bunun geldiği son nokta da bebeklerimizin hayatını kaybetmesidir. Fakat bu sadece bu olayla sınırlı değildir" diye konuştu.

Sağlık hizmetlerinde servislerin şirketlere kiralanmasının halk sağlığını tehdit ettiğini belirten Şahbaz, "Onun için hep söyledik: Sağlık, kamusal bir hizmettir. Kamu eliyle verilmek zorundadır. Devletin asli görevidir. Ve tüm halkımızın ulaşılabilir nitelikli ve eşit hizmete sahip olacağı bir sağlık sisteminin kurulması zorunludur. Buzdağının sadece görünen bir kısmıdır. Fakat bunun altında tüm sağlık sistemini saran bir çürüme, bir ticarileşme ve bir çöküntüdür" dedi.

'BAKAN, İL MÜDÜRÜ'YKEN BUNLARDAN HABERİ YOK MUYDU?'

Soruşturmanın bir ihbarla başladığını hatırlatan Şahbaz, "2023 yılına kadar Sağlık Müdürlüğü, Sağlık Bakanlığı tarafından hiçbir şey tespit edilmemiş midir? Bu ihbara kadar herhangi bir aksaklık, çocukların tedavisinde herhangi bir sıkıntı görülmemiş m,? Bu CİMER ihbarıyla mı böyle bir noktaya gelmiştir? Bunu sorguluyoruz. Sayın Sağlık Bakanı, İstanbul İl Sağlık Müdürü’yken yaklaşık 2016'dan 2024 yılına kadar bu sağlık sistemini yönetirken bu uygulamalardan haberi yok mudur? Bu olayın sorumlusu şu anki Sağlık Bakanı'dır. Dönemin Sağlık Bakanı'dır ve sağlık sistemimizi özelleştirerek ticari meta haline getiren AKP'dir" ifadelerini kullandı.

TAŞÇIER: HİÇBİRİMİZ KENDİMİZİ EVDE, SOKAKTA HATTA HASTANEDE GÜVENDE HİSSETMİYORUZ

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Taşcıer de "Hepimizi derinden sarsan, kanımızı donduran, hatta insanlığımızdan utandıran bir olayla karşı karşıyayız. Türkiye çetelerin racon kestiği, devleti tehdit ettiği, savcıları tehdit edebilme cesareti gösterdiği ve insan yaşamına meydan okuduğu bir düzen haline getirildi. Türkiye'de uyuşturucu çetelerini gördük, ihale çetelerini gördük. Türkiye'de ilk kez 'yenidoğan çetelerini' gördük" dedi.

"Çok sayıda yenidoğanın aralarında doktorların, sağlık çalışanlarının olduğu ve sırf Sosyal Güvenlik Kurumu'ndan daha fazla kâr edebilmek için hayatlarını hiçe sayıldığı bir süreçle karşı karşıyayız" diyen Taşçıer, "İddianameden anlıyoruz ki soygunun yöntemi belliymiş. Yapılan sahtekarlık aleniymiş. Ancak bütün bunların üzerinden 1,5 yıl geçmesine rağmen ne hikmetse kamu görevlileri, bakanlıklar tek bir işlem dahi yapma ihtiyacı hissetmemiş. Peki neden göz göre göre gelen bu cinayete bugüne kadar devleti yönetenler ses çıkartmadı? Türkiye maalesef her alanda güven duygusunun azaldığı bir süreçle karşı karşıya. Hiçbirimiz kendimizi evde, sokakta, okulda, hatta hastanede güvenli hissetmiyoruz" şeklinde konuştu.

'KAMUDAKİ YENİDOĞAN YOĞUN BAKIM SAYISI, ÖZELDEKİ YOĞUN BAKIM SAYISININ YARISI KADAR'

Adalet, çalışma ve sağlık bakanları ile atamalarını gerçekleştiren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a istifa çağrısı yapan Taşçıer, şöyle devam etti:

"Peki sağlık sistemini özelleştiren sağlık sistemini metalaştıran kamusal denetimleri zayıflatan, kamu yönetimini liyakatsizleştiren, sağlığı hiç mi suçu yok? Bugün kamudaki yenidoğan yoğun bakım sayısı özeldeki yoğun bakım sayısının yarısı. Hastaları özel sektöre teşvik eden sağlığı kamusallaştırmaktan çıkaran 20 yıllık AK Parti iktidarının hiç mi suçu yok? Biz CHP olarak bu işin içinde kim varsa görevi, konumu, makamı ne olursa olsun en ağır cezayı alması için elimizden geleni yapacağız.

Bu ülkede çocuklarımız üzerine, kadınlarımız üzerine bir duvar örülüyor. Biz buradan bu ülkeyi yönetenlere sesleniyoruz: Bu tuğlayı çekin oradan, kim altında kalırsa kalsın. Yeter ki çocuklarımız yaşasın, kadınlarımız yaşasın, gençlerimiz yaşasın. Bir çağrıyı da Adalet Bakanına, Sağlık Bakanına ve Çalışma Bakanı'na yapmak istiyorum. Bir kez vicdanınızla hareket edin. Bir kez onurunuzla hareket edin ve yapamadığınız, yönetemediğiniz süreci istifayla onurlandırın. Elbette ki onların istifası yetmez. Bu bakanları kim atadı? Atayan tek adamın istifa etmesi lazım."

(ANKA HABER AJANSI)