CHP'li Biçer: Üzüm bağımız yok, gönül bağımız var

İZMİR - CHP Manisa Milletvekili Tur Yıldız Biçer ve Üzüm-Sen Genel Başkanı Adnan Çobanoğlu üzüm üreticilerinin sorununu dinlemek 28 Eylül’de düzenlenecek 'Üzümde Adalet Mitingi'ne hazırlık yapmak için Manisa'nın Alaşehir ve Sarıgöl'ün köylerini ziyaret ettiler.

Biçer ve Çobanoğlu üzüm üreticilerini 28 Eylül Perşembe günü Manisa’nın Alaşehir ilçesinde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun da katılımıyla gerçekleştirilecek ‘Üzüm Çalıştayı ve Üzümde Adalet Mitingi’ne davet ederek Üzüm-Sen’in örgütlenme çağrısına destek oldu. Üzüm-Sen üyeleri sık sık Sarıgöl, Alaşehir ve Salihli’de köy köy dolaşıp kahvehanelerde , açık alanlarda mini söyleşi ve forumlarla üreticileri örgütleme çalışmaları yapıyorlar.

Çalışmalarına ilişkin bilgi veren Biçer "Çiftçi hiçbir zaman hakkını alamıyordu ama son bir kaç senedir bilinçli bir şekilde oyalama, bezdirme ve korkutma politikaları çok daha bariz olmaya başladı’’ dedi.

Üzüm üreticisinin son birkaç yıldır çiftçinin Gıda Tarım Bakanlığı tarafından kandırıldığını iddia eden Biçer sözlerini şöyle sürdürdü: Mesela geçen yıl tam üzüm fiyatlarının açıklanacağı zaman rekolte bu yıl çok yüksek diye bir spekülasyon yaydılar. Yani rekolte çok yüksek demek çok da fazla bir şey beklemeyin zaten dağ taş üzüm demek. Dolayısıyla üreticinin direnci bu spekülasyonla kırılmış oldu. Sonrasında fiyatlar açıklanırken Tarım Bakanı, Manisa’daki ziraat odalarını kendi milletvekilleriyle birlikte ziyaret etti."

'DAĞ FARE DOĞURDU'

Bakanın bu ziyareti sırasında küçük üreticiyi değil Saruhan’daki büyük bir tüccarı çağırarak mesaj verdiğini belirten Biçer, şunları söyledi: "Bakan dedi ki 'Hiç merak etmeyin üzümü bu sene biz alacağız. Kimsenin elinde üzüm kalmayacak' Aradan bir ay daha geçti, ki üzüm için günler saatler çok önemlidir, kuru üzümün çok sağlıklı koşullarda depolanması gerekir. Hava koşullarına karşı üzümü açıkta bekletemezsiniz. Bu koşullarda köylü üzümünü 1 ay beklettikten sonra dağ fare doğurdu."

Daha sonra Tarım Bakanlığı'nın "Biz tarım kredi kooperatifleri aracılığıyla alım yapacağız ve yalnızca 9 numara ve üstünü alacağız’’ diye açıklama yaptığını kaydeden Biçer, şunları aktardı: "Yani hiç yağmur veya dolu, güneş görmemiş bir üzüm. Burada böyle bir üzüm yetiştirmek mümkün değil, hava koşulları oldukça zorlu bir coğrafyadan bahsediyoruz. Dolayısıyla hiç kimse o anlaşma koşullarında üzüm veremedi. Zaten tarım kredi kooperatifinin de bütçesi ve deposu yok. Yani bu şekilde geçen yıl emeği bütünüyle sıfırladılar."

'ÜZÜM ÜRETİCİSİ ÜZÜMÜN ÜSTÜNE BİR BARDAK SOĞUK ÜZÜM SUYU İÇSİN' MESAJI

Biçer, şöyle devam etti: "Çiftçi artık biz sokağa döküleceğiz, yakacağız kendimizi, yolları kapatacağız noktasına gelmişti ki Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba sabahında buraya geldi. 'Üzümü tüketmemiz lazım herkes ayran gibi üzüm suyu tüketirse sorun çözülür' dedi. Bunun anlamı da şu, 'üzüm üreticisi üzümün üstüne bir bardak soğuk üzüm suyu içsin', yine 'Ben Tarım Bakanıysam bu memlekette 4 liranın altında üzüm satılmayacak’ dedi. Bakanın bu cümleyi söylediği gün İzmir Ticaret Borsası’nın rakamları 3,5 TL idi. Bir de borsada fiyatlar daha da düşük olur, yani bu tüccarın üzümü 3 liraya aldığı anlamına geliyor."

'MEDYA ARACILIĞIYLA SESİMİZİ DUYURAMADIĞIMIZ İÇİN'

CHP'li Tur Yıldız Biçer, üreticinin sürekli kandırıldığını belirterek şöyle dedi: "O kadar büyük bir kandırmaca var ki, sürekli üretici sabreder, üretici şükreder diyorlar. Öyle büyük bir ustalıkla insanları ümitlendirip kandırıyorlar ki. Biz de ne yazık ki medya aracılığıyla insanlara bunu ulaştırmak mümkün olmadığı için üretimin yoğun olduğu köylere gidip vatandaşa kahvede, evlerde anlatıyoruz. Bunların bu yöntemlerle çözülemeyeceğini devletin resmi olarak her yıla göre değişmeyen, insanların yarın cebine kaç liranın gireceğini bildiği daha sistematik bir yöntemle çözülmüş bir tarım politikasına ihtiyaç olduğunu söylüyoruz. Tarım Bakanı dün ki konuşmasında 'üretici olmayan ülkeler yaşayamazlar' diyor. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu."

Biçer son olarak şunları kaydetti: "Bizim üzüm bağımız yok ama gönül bağımız var. Bütün bağlar bizim.  Bütün üretici bizim üreticimiz. Onların buradaki haykırışları inanın içimizi dağlıyor. Gece gündüz 12 ay bağın içinde çalışıyorlar. Şu an bile inanılmaz bir sıcak var Manisa’da. Gece gündüz ölçülemeyen bir emek. Tozun toprağın içinde güneşin altında karşılığı da alınamayan bir emek."