CHP'li Emir: Yusuf Tekin'in ideolojik saplantılarına göre öğretmen alacaklar

Mecliste görüşülmeye devam eden olan Öğretmenlik Mesleği Kanun Teklifi’ni eleştiren CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, "AKP listeleriyle öğretmen alınmaya devam edecek" dedi.

Abone ol

DUVAR - CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, TBMM’de görüşülmekte olan Öğretmenlik Mesleği Kanun Teklifi’nin amacının 'ideolojik saplantılara' göre öğretmen almak olduğunu söyledi.

ANKA'nın aktardığı habere göre; CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında Genel Kurul’da görüşülmekte olan Öğretmenlik Mesleği Kanunu Teklifi, emekli maaşı ve asgari ücrete ilişkin açıklamalarda bulundu.

Öğretmenlik Mesleği Kanunu Teklifi'yle öğretmen seçimi, öğretmenlerin mesleği alınımı ve aradaki elemelerin bütün yetkilerinin Milli Eğitim Bakanlığı'na verildiğini belirten Emir, "Yusuf Tekin'in ve yanındaki birkaç kişinin ideolojik saplantılarına göre öğretmen alacaklar, öğretmenleri kadrolara atayacaklar ve Milli Eğitim'de şu ana kadar eksik kaldıysa kadrolaşmalarını tamamlayacaklar. Kendi kafalarındaki o saplantılı eğitim modelini uygulayacak öğretmen bulma peşindeler” dedi.

'AKP ÖRGÜTLERİNDE HAZIR OLAN LİSTELERLE ÖĞRETMENLER ALINACAK'

Seçimden önce AKP’nin mülakatı kaldıracağız demesine karşın şimdi de ‘mülakat gibi mülakat’ dediğine dikkat çeken Emir, “Bir yönüyle yirmi yıldır yaptıkları mülakatların aslında subjektif, aslında kendi yandaşlarını mesleğe kabul ettikleri, haklının hakkını yedikleri mülakatlar olduğunu itiraf etmiş oluyorlar. Ama bir yandan da mülakata devam edeceklerini ilan ediyorlar. Bu ülkenin yetişmiş öğretmenleri, umutla atanmayı bekleyen öğretmenler, beklemeye devam edecekler. Hak edenler bir yanda tutulacak ama AKP örgütlerinde hazır olan listelerle öğretmenler alınmaya devam edecek" sözlerini kullandı.

'BU YASAYA KARŞI DİRENİŞİMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ'

Yasaya karşı Türkiye'den ses beklediklerini dile getiren Emir, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu bir milyon öğretmene diyorlar ki, 'Siz eksik yetişmişsiniz, siz yeterli değilsiniz, sizden öğretmen olmaz.' Dolayısıyla bir milyon atanmayan öğretmen diye bir şey yok. Hemen bir hokus pokus yapıyorlar. 'Biz seçeceğiz, alacağız. İki yıl boyunca değerlendireceğiz, eğitim vereceğiz. Arada bunlar memur olmayacaklar. Asgari ücret alamayacaklar, statüleri belli değil. Ama sonrasında bakacağız. Gözden kaçanlar var ise sınavda, onları da eleyeceğiz. Birazcık demokrat, birazcık Atatürkçü, olanlar varsa onları da eleyeceğiz ve sonunda da bulduğumuz kişileri öğretmen yapacağız' diyorlar. Bu yasaya karşı direnişimizi sürdüreceğiz."

'KAPALI KAPILAR ARDINDAN HAZIRLADILAR'

"Bu yasayı hazırlarken bilim insanlarının, öğretmenlik mesleği örgütlerinin, üniversitelerin, sivil toplumun, velilerin, öğrencilerin görüşlerini almadılar. Bakanlığın koridorlarında, kapalı kapılar ardında hazırladılar. Şimdi de önümüze getirdiler ve özellikle Eğitim Sen, Eğitim-İş gibi eğitimle birinci dereceden ilgili olan öğretmen örgütleri bu yasaya karşı eyleme geçtiler. Dün biz Meclis'te Genel Kurul'da bu yasayı görüşürken Eğitim-İş ve Eğitim-Sen'li öğretmenlerimiz Meclis'in yanı başında yürümek istediler. Birinci Meclis'e gitmek istediler. Milli Eğitim Bakanlığı'na seslerini duyurmak istediler ama orantısız bir polis şiddetiyle karşılaştılar. Bunu protesto ediyoruz. Bu asla kabul edilemez.”

'SUYUNUN ISINDIĞININ FARKINDASIN'

Emir, basın toplantısında Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’i de sert sözlerle eleştirdi. Ülkenin en temel sorununun geçim derdi ve yoksullaşma olduğunu dile getiren Emir, emekliler ve asgari ücretliler açısından vahim bir durum söz konusu olduğunu söyledi.

Şimşek’in emeklileri ve asgari ücretle çalışanları suçlayıcı ifadeler kullanmasına tepki gösteren Emir, "Gideceğini anladın, suyunun ısındığının farkındasın, Tayyip Erdoğan’ın seninle işinin azaldığını, yeni bir isimle yeni bir hikayeyle yola devam edeceğini hissetmiş olmalısın ki şimdi de artık vatandaşa gerçekten vurdumduymazlıktan, vatandaşı aşağılamaya varabilecek sözlerle tartışmaların içine giriyorsun. Olacak şey değil. Vatandaş ayağını yorganına göre uzatmalıymış. Vatandaşın yorganı mı kaldı. Sizin gibiler vatandaşı nereden bilecek? Vatandaşın yiyecek ekmeği kaldı mı? Cebinde bir kuruşu kaldı mı?" sözlerini kullandı.

'EKONOMİK KRİZİN BEDELİ SİZİN SIRTINIZDA'

"O ve onu atayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bu ekonomik krizin bedeli sizin sırtınızdadır" diyen Emir, ülkeyi yönetenlere sorumlu davranma çağrısında bulundu.

Emir, "Bu dengeleri siz bozdunuz, bu devletin kasasını siz soydurdunuz. Şimdi bir de dönüp de halkı suçlayamazsınız. Fedakarlık yapmış gibi, çok büyük bir özveri yapmış gibi dönüyor vatandaşa, ‘Ben Londra’da ne kadar kazanıyordum siz biliyor musunuz da size geldim fedakarlık yaptım’ diyor. Hiç yapmasaydın. Eğer sen vatandaşın açlığını, yoksulluğunu, kimsesizliğini, kirasını ödeyemeyişini çözemeyeceksen, sen fedakarlık yapsan ne olacak, yapmasan ne olacak? Sana bağlı çalışan TÜİK Başkanı var, tam bir skandal. Enflasyon sepetini açıklamıyorlar, çünkü vatandaş oraya baktığı zaman gerçek rakamı görecek. Makyajlı rakamlarla, sahte rakamlarla, sansürlü rakamlarla ülkeyi oyalıyorlar" diye konuştu.

DİYARBAKIR ATAMA: BU TEHLİKELİ BİR YOLDUR

Murat Emir, Resmi Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı atamalarına da dikkat çekti. Emir, Diyarbakır Valiliği'ne atanan Murat Zorluoğlu'nun daha önce Van Büyükşehir Kayyumu Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı olduğunu hatırlatarak, "Bu bir kayyım hazırlığıysa bunu unutun. Bu, son derece tehlikeli bir yoldur. Biz, hukuk devletinde her kamu görevlisinin hukuka uymasından yanayız. Belediye başkanları da hukuka uymak zorundalar. Ama siz Anayasa'dan kaynaklanmayan bir yetkiyi ölçüsüz biçimde kullanıp milli iradeye saldırı olarak kullanacaksanız bunu aklınızdan çıkarın. Şimdiden bir kayyım hazırlığı yapıyorsanız böyle bir yola girmeyin" dedi.

(HABER MERKEZİ)