CHP'li Erhan Adem: 'Siyanür ürün yetişmemesine ve gıda krizine yol açabilir'
CHP Genel Başkan Yardımcısı Erhan Adem, İliç'teki maden faciasının ardından siyanürün ürün yetişmemesine ve dolayısıyla bir gıda krizine yol açabileceğini söyledi.
DUVAR - CHP Tarım ve Orman Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Erhan Adem, 13 Şubat'ta Erzincan'ın İliç ilçesindeki Anagold Madencilik tarafından işletilen tesiste yaşanan facia sonucunda bölgedeki tarım, hayvancılık ve yaban hayatının ciddi şekilde etkileneceğini ifade etti.
Adem, "Siyanür, direkt olarak suya karışmasa bile toprağa karıştıktan sonra yeraltı sularına ulaşabilir. Yeraltı suları kendi döngüsü gereği denizlere, nehir ve göllere ulaşır ve içme suyunu etkiler. Toprağa karışan bu madde, içinde yaşayan canlıları öldürür ve toprağın verimini kaybetmesine neden olur. Bu durum, bir süre sonra siyanürle kirlenmiş topraklarda herhangi bir ürünün yetişmemesine ve dolayısıyla bir gıda krizine yol açar" ifadelerini kullandı.
Adem'in açıklamasında şunları söyledi:
"İliç'te karşılaştığımız felaket sonucunda tarımsal üretim, yaban hayatı, balıklar, insanlar ve tüm canlılar için yıkıcı sonuçlar doğacağı açıktır. Siyanür ve sülfürik asit nedeniyle Fırat havzasında sulanan geniş bir tarım alanının zarar göreceği hesaplanmalıdır. Şu anda en önemli adım, toprak, su ve hava ortamlarında olası toksik madde kirliliğini hızla tespit etmek için bir kontrol-izleme faaliyeti başlatmaktır. Ayrıca, bölgede üretilen gıda ürünlerinin bu kirlilikten ne kadar etkilendiği belirlenmelidir. Bu tür bir izleme ve kontrol faaliyeti, çevresel etkilerin hızla belirlenmesine ve gerekli önlemlerin alınmasına olanak sağlayacaktır.
Siyanür, direkt olarak suya karışmasa bile toprağa karıştıktan sonra yeraltı sularına ulaşabilir. Yeraltı suları kendi döngüsü gereği denizlere, nehir ve göllere ulaşır ve içme suyunu etkiler. Toprağa karışan bu madde, içinde yaşayan canlıları öldürür ve toprağın verimini kaybetmesine neden olur. Bu durum, bir süre sonra siyanürle kirlenmiş topraklarda herhangi bir ürünün yetişmemesine ve dolayısıyla bir gıda krizine yol açar.
Altın madenlerinin hiç faaliyete geçmemesi gerekiyordu, ancak maalesef bunun sağlanamadığı görüldü. Şimdi yapılması gereken en önemli adım, toprak, su ve hava ortamlarında olası toksik madde kirliliğini hızla tespit etmek için bir kontrol-izleme faaliyeti başlatmaktır. Ayrıca, bölgede üretilen gıda ürünlerinin bu kirlilikten etkilenip etkilenmediği belirlenmelidir. Bu tür bir izleme ve kontrol faaliyeti, çevresel etkilerin hızla belirlenmesine ve gerekli önlemlerin alınmasına olanak sağlayacaktır. Bu, çevreyi ve insan sağlığını korumak adına acil bir adım olarak görülmelidir. Bu tür denetim ve izleme faaliyetleri aslında Çevre Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Tarım ve Orman Bakanlığı gibi ilgili kamu kurumlarının görevidir. Ancak, mevcut siyasi durumda bu kurumların görevlerini yerine getirmesini beklemenin pek de anlamlı olmadığı açıktır.
Bu nedenle, Cumhuriyet Halk Partisi olarak çevresel etkileri kontrol altına almak ve halk sağlığını korumak için kamu kurumlarını harekete geçmeye zorlamak ve acil önlemler alınması için gereken adımları atmak konusunda takipçi olacağız."