CHP'li Fikret Şahin: Hatay'da yanlış zemin hastaneyi yıktı
Hatay’da, sağlık tesislerinin durumunu inceleyen CHP Balıkesir Milletvekili Dr. Fikret Şahin, “Binaların yanlış zeminlere yapılması ve tedbirsizlik hizmetlerinin topyekün çökmesine yol açtı" dedi.
DUVAR - Maraş merkezli depremlerin ardından en çok yıkımın yaşandığı Hatay’da, sağlık tesislerinin durumunu inceleyen CHP Balıkesir Milletvekili Dr. Fikret Şahin, “Binaların yanlış zeminlere yapılması ve tedbirsizlik Hatay’da sağlık hizmetlerinin topyekün çökmesine yol açtı” dedi.
Birgün'den Sibel Bahçetepe'nin haberine göre, Şahin, 2016’da hizmete alınan ve ilk depremden sonra kullanılmaz hale gelen, tahliye edilen Hatay Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde incelemelerde bulunduktan sonra “Söz konusu hastane henüz 7 yıldır hizmet veriyordu. Hastanenin sulak tarım arazisine inşa edilmesi hastanenin önemli ölçüde zarar görmesine yol açmış, bölgedeki depremzedelerin buradan hizmet almasını engellenmiştir” dedi. Şahin, şöyle devam etti:
“Buna karşın, 2004 yılında hizmete giren ve yaklaşık 20 yıldır hizmet veren Mustafa Kemal Üniversitesi Hastanesi ancak ikinci depremden sonra tahliye edilmiştir. Bunun yanı sıra yine İskenderun ve Reyhanlı Devlet Hastaneleri de 20 Şubattaki deprem sonrası tahliye edilmiştir. Savaş durumu ve doğal afetlerin tamamına dayanıklı olması gereken bu hastanelerin tamamının kullanılmaz duruma gelmiş olması, Sağlık Bakanlığı’nı sorumlu kılmaktadır. Bakanlık derhal bu hastanelerle ilgili gerekli soruşturmayı tamamlayarak kamuoyuna açıklama yapmak zorundadır.”
SAĞLIK ÇALIŞANLARI GÖREV YAPAMIYOR
Tahliye edilen hastanelerde görev yapan sağlık çalışanlarının barınma, tuvalet, duş, temiz su ve yiyecek ihtiyaçlarının karşılanmadan çalışmak zorunda bırakıldıklarını söyleyen Şahin, “Sağlık Bakanlığı’nın koordinasyonsuzluğu yüzünden yüzlerce sağlıkçı zor şartlarda hizmet vermeye çalışıyor. Yurtdışından gelen gönüllü hekimler de muhatap bulamadıklarından hizmet veremez durumdalar. Sağlık çalışanlarımızın yüksek gayretine rağmen depremin ilk gününden bu yana yaşanan organizasyonsuzluk ve koordinasyonsuzluk, tüm deprem bölgesine sirayet ederek sağlık hizmetlerini aksatmaktadır. Sağlık Bakanlığı’nın böylesine büyük bir felakette dahi meslek örgütlerini ve gönüllüleri dışladığına tanıklık ettik. Tüm paydaşların dahil edilerek koordinasyonun sağlandığı bir sistemde, deprem bölgesindeki tüm mağdurların acil ihtiyaçları eksiksiz karşılanacaktır. Sağlık Bakanlığı’nı bu konuda sorumlu davranmaya davet ediyoruz. Depremden kurtulan vatandaşlar, depremden ölmedik ama salgın hastalıktan öleceğiz diye feryat ediyorlar. Depremzedeler, yabancı ülkelerin kurduğu sahra hastanelerinden sağlık hizmeti almak zorunda kalmışlardır” değerlendirmesini yaptı.