CHP'li Girgin: Kıdem tazminatına dokunmak grev sebebi
Kamuoyunda yeni bir sistem olarak açıklanan 'Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi' kıdem tazminatı üzerinden tartışılırken, işçi sendikaları düzenlemeyi, kıdem tazminatı hakkını ortadan kaldırmaya dönük bir girişim olarak görüyor. CHP’nin işçi kökenli Milletvekili Süleyman Girgin’e göre iktidar sermayeye arka çıkarak işçileri güvencesiz bırakmak istiyor. Kıdem tazminatına dokunmanın genel bir grev nedeni olduğunu hatırlatan Girgin, “Eğer kıdem tazminatı ile ilgili bir adım atarsa hükümeti motosiklet değil, TIR çarpar. İşçiler ayağa kalkarsa önünde kimse duramaz. AK Parti’nin kıdemi, 84 yıllık kıdem tazminatını kaldırmaya yetmez” dedi.
ANKARA- Kamuoyunda yeni bir sistem olarak açıklanan 'Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi' (TES) kıdem tazminatı üzerinden tartışılırken, gözler çalışmanın detaylarına çevrildi. 1 Ocak 2022 itibarıyla başlayacak ve tüm özel sektör çalışanlarını kapsayacak olan 'Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi’ni hükümet, "İşçilerin hak kaybını engellemek üzere" geliştirilen bir sistem olarak açıkladı. Çalışmanın hayata geçmesi durumunda TES ile çalışanların bireysel hesabına yönlendirilecek olan birikimler emeklilik dönemine etki edecek.
Biriken paranın 60 yaşından önce talep edilmesi evlilik, işsizlik, ilk konut sahibi olma ve ağır hastalık durumları gibi sebeplere bağlanıyor. Onda da biriken miktarın sadece yüzde 10’u ödeniyor. Bir asgari ücretli 25 yıl çalışma süresini isteğe bağlı TES'te geçirdiğinde bireysel fon hesabında 68 bin lira birikecek. Eğer bireysel fon hesabında biriken tutardan toplu ödeme almazsa kendisine 15 yıl boyunca yaklaşık olarak 461 lira emekli aylığı ödenecek.
Cayma ve ayrılma hakkı bulundurmayan bu sistemden tamamen çıkış, emeklilik dönemi sona erdiğinde, çalışanın ölümü veya maluliyet durumlarında olacak. Sendika ve dernekler, Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi’nin kıdem tazminatı hakkını ortadan kaldırmaya, daraltmaya ve budamaya dönük bir girişim olduğunu savunuyor. Hükümetin, kıdem tazminatını hedef alan düzenlemesine ilişkin yıllarca Türk-İş'in il temsilciğini yapmış işçi kökenli CHP Muğla Milletvekili Süleyman Girgin ile konuştuk.
'İKTİDAR SERMAYEYE ARKA ÇIKARAK İŞÇİLERİ GÜVENCESİZ BIRAKMAK İSTİYOR'
Hükümet, Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi'ni, işçilerin hak kaybını engellemek üzere geliştirilen bir sistem olarak açıkladı. TES ile çalışanın bireysel hesabına yönlendirilecek olan birikimler emeklilik dönemine etki edecek. Bu sisteme muhalefet partisi olarak nasıl değerlendiriyorsunuz?
İktidar kanadının kıdem tazminatına ilişkin yaptıkları açıklamalar işçileri ikna edilebilmek adına söylenen koca bir yalan. Daha önce de önümüze getirdikleri Bireysel Emeklilik Sigortası (BES) halk tarafından benimsenmedi, insanlar teker teker bu sistemden ayrıldı. Şimdi de AK Parti, sermayenin sözcülüğünü yapıyor, taleplerini hayata geçirmek istiyor. Yani işçi değil sermaye düşünülüyor. Türkiye’de kıdem tazminatı sorunu yoktur, kıdem tazminatının ödenmemesi sorunu vardır. Devlet, kıdem tazminatının ödenmesini sağlaması gerekirken, sermayeye arka çıkarak işçileri güvencesiz bırakmak istiyor. Ama AK Parti’nin kıdemi, 84 yıllık kıdem tazminatını kaldırmaya yetmez.
'DÜZENLEMENİN TARİFİ AHLAKSIZ BİR TEKLİFTİR'
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk'un da "Hedeflerimizden biri, işçimizin kazanılmış haklarının geri gitmemesi. Çalıştığımız modellerde bunu sağladık" açıklaması inandırıcı değil o halde. Bu düzenleme işçiler üzerinde nasıl bir etki oluşturur?
Önce öngörülen düzenlemeyi doğru tanımlayalım. Hayata geçirilmek istenen düzenlemenin bu sözlerle tarif edilmesi işçilere, işçilerin ailelerine ve sendikalara yapılan ahlaksız bir tekliftir. Bu tam olarak işçilere “Ben seni kurtarayım; ama sen çocuklarının yok olmasına göz yum” demektir. Bu aymazlıktır ve kabul edilemez. Kıdem tazminatı işçinin birikmiş bir parçası, 84 yıllık bir haktır. Bu düzenlemenin arka planında sermayenin talebi vardır. Bakan Berat Albayrak, geçtiğimiz günlerde salgının Türkiye’deki etkisine ilişkin "Pandemi sürecinde dünyaya TIR çarptı. Türkiye’ye motosiklet çarptı" dedi. Eğer iktidar kıdem tazminatı ile ilgili bir adım atarsa hükümeti motosiklet değil, TIR çarpar. İşçiler ayağa kalkarsa önünde kimse duramaz. Türk-İş Sendikası’nın genel kurul kararlarına göre de kıdem tazminatına dokunmak genel grev sebebidir.
'FONLAR AMAÇ DIŞI KULLANILACAK'
60 yaşından önce biriken paranın talep edilmesi evlilik, işsizlik, ilk konut sahibi olma ve ağır hastalık durumları gibi sebeplere bağlanıyor. Onda da biriken miktarın sadece yüzde 10’u ödeniyor. Bu durum işsizlik maaşları için oluşturulan fonu akla getiriyor. Kişi emekli olana kadar fonda duran paraya ne olacak?
Son olarak işçi ve işverenden toplanarak oluşturulan "işsizlik maaşı"nı işçilerden başka her yerde kullandılar. En son İşsizlik Fonu'ndan işsizlik ödeneği kapsamında verilen paranın toplam miktarı 6 buçuk milyar lira. Bu ödeneğin 11 buçuk milyarı bankaları kurtarmak için ödenirken, işverenlere teşvik olarak da verildi. Türkiye’de fonların akıbeti belli. Dolayısıyla işçileri bu gibi fonlara karnı tok. İktidar, işçilere acı hapı yutturmak için dışını şekerle kaplıyor. İşçilerin kıdem tazminatlarını nasıl kullanacakları kendilerini ilgilendirir, iktidarı değil. Kıdem tazminatı bir işçi için emek, alın teri ve iş güvencesidir. Eline hayatı boyunca geçebilecek tek toplu paradır.
'BU SİSTEM İŞÇİNİN İŞ GÜVENCESİNİ ORTADAN KALDIRIYOR'
'Kıdem tazminatı aynı zamanda işçinin iş güvencesidir' dediniz. Söz konusu düzenleme hayata geçerse işverenin işçiye bir yükümlülüğü kalmayacak diyebilir miyiz? Hal böyleyken işten çıkarmalar daha kolay hale gelecek...
Belli bir kıdemi olan işçinin işveren tarafından iş akdinin fesih edilmesi noktasında işçinin iş güvencesini ortadan kaldırıyor. İşveren istediği zaman işçiyi işten çıkarabilir. Kıdem tazminatı şu anda işten çıkarmaların önündeki en büyük engeldir. Bu yapılanın adı tamamlayıcı emeklilik değildir, yok edicidir. İktidar kıdem tazminatını yağmalamaya emeklilerin durumunu bahane ediyor. Emeklileri bu hale getiren 2008 yılındaki emeklilik yasasıdır. Emeklilik sistemi ile kıdem tazminatını ilişkilendirmek hatadır. 2008 yılından sonra emekli maaşı bağlanma oranı neredeyse yüzde 50’lere düştü. AKP, kıdem tazminatını ortadan kaldırarak, gün miktarını düşürerek emekli ikramiyesi haline getirmeyi ve işveren yükümlülüğü olmaktan çıkarmayı hedefliyor.
'TÜRKİYE’DE TOPLU SÖZLEŞME YAPABİLEN YÜZDE 7–8 CİVARINDA SENDİKALI İŞÇİ VAR'
Şu anda kıdem tazminatı işveren tarafından ödenmeyen birçok işçi var. İşçiler arasında örgütlü mücadelenin de yetersiz olması mağduriyet yaratıyor. Sebep ne?
Türkiye’de toplu sözleşme yapabilen yüzde 7–8 civarında sendikalı işçi var. Toplu sözleşmelerin yapıldığı yerlerde kıdem tazminatı ödemeleri yüksek oranda yapılıyor. Bu da örgütlülük artıkça işçinin hakkını alması da o oranda artıyor. Türkiye’de kıdem tazminatlarının ödenmemesinin bir başka nedeni de yüzde 35 oranında kayıt dışılık. Kıdem tazminatın ödenmesi için kayıt dışılığa son vermek ve örgütlü mücadele hayati önem arz ediyor.
KIDEM TAZMİNATINI İYİLEŞTİRMEK İÇİN CHP’DEN 6 ÖNERİ
Peki bu durum nasıl düzelir? Kıdem tazminatlarının düzenlenmesine ilişkin sizin parti olarak önerileriniz var mı?
Devlet, işçinin haklarını düşünüyorsa öncelikle kıdem tazminatının önündeki engelleri kaldırsın, işçinin bu hakkını korusun. Hazineyi talan edenler pandemi sürecini fırsat bilerek gözlerini kıdem tazminatına diktiler. Ama işçiler bu oyuna gelmez. Yapılması gereken 6 madde vardır.
1) Köprülere otoyollara şehir hastanelerine Hazine garantisi veren iktidar, işçi alacaklarına da Hazine garantisi verilmelidir.
2) İcra iflas durumunda işçi alacakları imtiyazlı olmalıdır. Şu an işçiden önce 14 ayrı imtiyazlı grup var. Bankalar, kamu, vs.
3) İcra iflas sistemimiz çok pahalı. İşçi alacaklarından harç alınmamalı.
4) İcra İflas Kanunu 206. maddeye "işçi alacakları tüm imtiyazlı alacakların önündedir" ibaresi eklenmelidir.
5) İş Kanunu'nun 36. maddedeki "3 aylık tutar haciz dışı bırakılır" ifadesi yerine, "ücret ve feshe bağlı haklar haciz dışı bırakılır" ifadesi eklenmelidir.
6) Kıdem tazminatı tavanı kaldırılmalıdır.