CHP'li Karaca: Yoksulluk insan hakları ihlalidir, beslenmeden tasarruf olmaz

Okul Yemeği Koalisyonu ile görüşen CHP'li Gülizar Biçer Karaca, "Yoksulluk insan hakları ihlalidir. Beslenmeden tasarruf olmaz. Çocuk yoksulluğu ve beslenmeyi birinci gündem yapacağız" dedi.

Abone ol

DUVAR - Türkiye Okul Yemeği Koalisyonu kurucu bileşenleri, TBMM Başkanvekili ve CHP Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca’yı makamında ziyaret etti. Ziyarette siyasi partilerden ve milletvekillerinden beklentileri ve taleplerini içeren dosyalarını sunan Okul Yemeği Koalisyonu Temsilcileri, okullarda yaşanan çocuk yoksulluğunun kalıcı beslenme ve sağlık sorunlarına yol açtığını iletti. Ziyaretin ardından Parlamento Muhabirleri Derneği’ne ziyarette bulunan ve gündemi değerlendiren TBMM Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca; okullarda bir öğün ücretsiz beslenmenin hayata geçirilmesinin ne kadar zaruri olduğunu, öğrencilerin açlık ve yoksulluk kaynaklı beslenme bozukluklarının nasıl arttığını değerlendirdiklerini anlattı.

Okul Yemeği Koalisyonu bileşeni ÇYDD, Eğitim Sen, Veli-Der gibi derneklerin temsilcilerinin tanıklıklarını sosyal medya hesabından “Derin çocuk yoksulluğu! Okullarda kronikleşen açlık! Artık yıl boyu süren bir oruç hali!” diyerek paylaşan TBMM Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca, çocukların beslenmesinden tasarruf olmaz yorumunu yaptı.

Sadece anaokullarında ya da kısıtlı bölglerde desteklerin yeterli olmadığı konuşulan görüşmede şu tanıklıklar anlatıldı: "Okullarda her kademede bir öğün yemek şart. Beslenme alışkanlıkları değişti. Liselerde beslenme alışkanlığı yok. Çocuklar yemek getirmiyor, getiremiyor. Bir oruç hali var. Senenin 8-9 ay oruç tutar haldeler. Çocuklara soruyorum. Yemeğini yedin mi? Tokum diyor. Soruyorum yedin mi? Hocam yok biz buna alıştık diyor. Pek çok öğretmenimiz bunlara tanık oluyor. Dayanışma sergileniyor ama bu yeterli değil."

TBMM ve tüm ilgili Bakanlık ve kamu kurumlarını, tasarruf tedbirlerinin görüşüldüğü böyle bir gündemde acil adım atma çağrısını yineleyen ve üzerine düşeni yapmaya hazır olduğunu ifade eden Gülizar Biçer Karaca,  “Yoksulluk insan hakları ihlalidir. Beslenmeden tasarruf olmaz. Tüm kamu kurumları ve TBMM'nin çocuk yoksulluğu ve beslenmeyi birincil gündem yapıp somut adım atması taleplerinin takipçisi ve sözcüsüyüz” diye konuştu.

'ÜLKEMİZİN EN ACİL GÜNDEMLERİNDEN BİRİ'

Başta siyasi iktidar olmak üzere tüm bileşenleri, yetersiz beslenme ile mücadelede sorumluluk almaya ve devlet okullarında ücretsiz beslenmeyi birincil öncelikli mesele olarak görmeye davet eden Okul Yemeği Koalisyonu’nun tespit ve taleplerinden öne çıkanlar şöyle: 

“Ücretsiz okul yemeği; salgın sonrasında her geçen gün artan yoksulluk ve geçtiğimiz yıl yaşanan deprem felaketiyle birlikte ülkemizin en temel, en acil gündemlerinden biri haline gelmiş durumdadır. Okul yemeği tüm öğrenciler için tartışmasız en temel hak iken ve okul yemeği uygulamasının genişleyerek süreceği açıklamalarına rağmen gerekli adımlar atılmamış; verilen sözler tutulmamıştır.

Şubat 2023’te başlatılan anaokullarına besin desteği hizmetinin dahi ekonomik koşullar gerekçe gösterilerek deprem bölgesi haricinde geri çekildiği görülmektedir. Öte yandan, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından yayınlanan 160 sayfalık “Türkiye Çocuk Hakları Strateji Belgesi ve Eylem Planı (2023-2028)” belgesinde okul çağındaki çocuklara ücretsiz gıda ve beslenme desteği yapılacağına dair bir ifade yer almamaktadır.

Türkiye, 37 OECD ülkesi arasında yüzde 19,2 ile son 30 günde haftada en az bir kez yiyecek parası olmadığı için yemek yiyemeyen öğrenci oranının en yüksek olduğu ülke oldu. MEB’in örgün eğitim verileri bile okul terklerinin ülke tarihinde görülmemiş boyutlara ulaştığını göstermektedir. Aynı zamanda TÜİK 2022 verilerine göre üç çocuktan biri (yüzde 35,3) ciddi maddi yoksulluk, yetersiz beslenme sorunu ile karşı karşıyadır. Okul terklerinin bu maddi yoksulluktan kaynaklandığı açıktır, diğer bir deyişle neden yoksulluk sonuç okul terkidir.

Gıda krizi çocukların sağlıklı büyüme ve gelişme hakkının bir ihlali olarak görülmelidir. Açlık, gizli açlık, yoksulluk, güvencesizlik çocukların eğitim görmesine engel olmamalı. Çocuklar okulda aç kalmamalı. Eğitim kurumları çocuklara eğitim ve sağlıklı beslenme imkânını bir arada sunmalı. Çocuklara iyi bir hayat sağlamak siyasal iktidar, muhalefet ve tüm toplumsal kurumlar için kamusal bir görevdir; ancak her yurttaş için de ahlaki bir sorumluluktur.

'AMASIZ FAKATSIZ TÜM KADEMELERDE ÜCRETSİZ YEMEK VE İÇME SUYU'

Türkiye’nin de 27 Ocak 1995’te onayladığı Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşmesi’nde de belirtildiği üzere; “taraf devletler, her çocuğun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaksal ve toplumsal gelişmesini sağlayacak yeterli bir hayat seviyesine hakkı olduğunu kabul eder. Ulusal durumlarına göre ve olanakları ölçüsünde ebeveynlerine ve çocuğun bakımını üstlenen diğer kişilere, çocuğun bu hakkının uygulanmasında yardımcı olmak amacıyla gerekli önlemleri alır ve gereksinimi olduğu takdirde özellikle beslenme, giyim ve barınma konularında maddi yardım ve destek programları uygularlar” (Madde 27/3). Türkiye’nin taraf olduğu sözleşmenin ilişkin maddesine dayanarak tüm kademelerdeki okullarda eğitim gören tüm çocuklarımıza ayrım yapılmaksızın ücretsiz nitelikli bir öğün yemek ve okulda geçirdikleri süre boyunca temiz içme suyu temininin sosyal devletin görevi olduğunu hatırlatıyor ve çocuklarımız başta olmak üzere yoksullukla ilişkili olarak yetersiz beslenme ve açlık sorunu yaşayan kesimlere yönelik bir ‘kamusal destek-dayanışma programı’ acilen uygulamaya konulmalıdır."